Okumak, uğrunda mücadele verilebilecek kadar kıymetli bir yaşamsal eylemdir. Kültürel aktarımın ve paylaşmanın önünü açan yazınsal metinler, yazıldıkları dilde ve var oldukları kültürde oldukça önemli bir yere sahiptirler. Dünyayı yeniden tanımlayan, insana farklı ufuklarda düşünebilme yeteneği kazandıran, bilgiyi paylaşan ve hayalleri gerçeğe dönüştürebilen okuma eylemi, zamanın da ötesinde bir yerde durmaktadır.
Okumak ve okutmak amacıyla yıllar önce mücadele veren bir grup kadının hikâyesini sizler için derledik. Onlarla tanışın…
Amerika’da 1930’lu yıllarda yaşanan Büyük Buhran, pek çok şeyi derinden sarsmış ve sosyal hayatı derinden etkilemişti
Bunlardan biri de kültürel alandaki eksiklikti. İnsanların okumaktan geri kalmamaları için kitaplarla dolu atlı birlikler bu iş için görevlendirilmişti
Büyük çoğunluğu kadınlardan oluşan bu birlikler, işsizlik oranının yüzde 40’a ulaştığı bir dönemde Başkan F. Rooswelt tarafından “At Sırtı Kütüphanesi” adıyla hayata geçirildi
Atlı kütüphane birlikleri, hiçbir olumsuz hava koşuluna aldırmadan erken saatlerde yola düşüyorlar ve görevli oldukları bölgelerde bulunan evlere kitap, dergi ve gazete ulaştırıyorlardı
Her hafta ortalama 190 km yol yapan atlı birlikler, çoğunlukla bölgede yaşayan kadınlar arasından seçiliyordu
1938 yılının sonlarına gelindiğinde 29 bölgedeki atlı kadınların sayısı 274’e ulaşmıştı
Ancak bu ilginç proje 1943 yılında bitirildi. Çünkü programın bir diğer amacı da işsizlik oranının azaltılmasıydı ve bu amaçla “İş Geliştirme Yönetimi” adında bir de girişim başlatılmıştı
Savaşla birlikte işsizlik oranları da bir hayli düştü ve İş Geliştirme Yönetimi kapatıldı. O yıllarda birlikler sayesinde pek çok kitap okuyan bir kişi, programın önemini şu sözlerle açıklamıştı:
“Bize getirdikleri kitaplar hayatımızı kurtardı.”
Kaynak: 1