Hayatın sıkışıklığı arasında kendimizi en fazla özgür hissettiğimiz anlardan biridir kitaplarla bütünleştiğimiz zamanlar. Bu anların keyfini kitabın sonunu görebilmek için başından saatlerce kalkamayarak geçirebiliyoruz. Tam da bu yüzden, bir oturuşta bitirebileceğiniz kitaplar aradığınızda sizlere ilaç gibi gelecek kitap önerileri için şöyle alalım…
1. Beyaz Kale – Orhan Pamuk
Kitapsever olup da Orhan Pamuk okumayan yoktur herhalde. Nobel ödüllü yazarımızın bu romanını okurken İstanbul’un içine dalıyorsunuz desek yalan olmaz. Sayfa sayısı olarak küçücük olmasına karşın kitabı okurken içerisinde barındırdığı bir dolu hazinenin anahtarına sahip olma duygusu paha biçilemez.
2. Hayvan Çiftliği – George Orwell
George Orwell’ı 1984 romanından tanıyoruz. Yarattığı Distopik dünyayı ilk okuduğumuzda belki de hepimiz “Gerçekten, biraz aşırı distopik.” diye aklımızdan geçirmişizdir. Şu an yaşadığımız evrende birçok ülkeye dönüp baktığımızda bu distopik dünyadan pek de farklı gözükmüyor. Hatta birçok arkadaşınız da bu tarz ülkelerden birinde yaşıyor olabilir. Hayvan Çiftliği kitabına dönecek olursak, George Orwell bu kitabında da sistem eleştirisi yapmaktan geri durmuyor. Sistem eleştirisini bir adım öteye taşıyarak, insan denilen canlının ne kadar aşağılık olduğunu da zihnimizde canlandırıyor. Eğer 1984’ü okumuş ve beğenmişseniz, bu kitabı da beğeneceğinizden şüphemiz yok. 1984’ü okumadıysanız da bu kitabı okuduktan sonra vakit kaybetmeden 1984’ü okumanızı şiddetle tavsiye ederiz.
3. Kırmızı Pazartesi – Gabriel Garcia Marquez
Toplumsal çözümlemeleri ile ünlü olan G.Garcia Marquez, bu romanında çocukluğunun geçtiği kasabada yaşanan bir olayı tüm yönlerinden ele alarak anlatıyor. Göz göre göre işleneceği belli olan cinayeti önlemek bir yana meşru hale getiren toplum, bu incecik kitapta derin derin inceleniyor. Okurken aklınıza güzel ülkemizin de geleceğini düşündüğümüz bu roman, sizin toplumlara bakış açınızı değiştirebilir.
4. Dönüşüm – Kafka
Romanın ana karakteri olan Gregor Samsa’nın başından geçen değişim, kendine yabancılaşmaya başlaması müthiş bir biçimde anlatılmış. Bir sabah uyandığında böceğe dönüşen Samsa’nın hikayesi ve anlatımın şaşırtıcılıktan uzak olması okuyucuyu olabildiğince ürpertiyor. O kadar ki, Kafka’nın bu hikayeyi yazarken Gregor Samsa için ağladığı söyleniyor.
5. Ütopya – Thomas More
Bu kadar distopyalardan bahsetmişken içimizi ferahlatmak adına bir de ütopya önerelim dedik. İlk olarak 1500’lü yıllarda Latince yazılan eser, gerçekte var olmayan kurgulanmış bir adada geçiyor. Kitapta anlatılan Ütopyalılar ve yaşam biçimleri, dönemin İngiltere’sine bir eleştiri amacı gütmekte. Kitabıyla hiçbir alakası olmamasına rağmen aynı isme sahip ve 2 sezon yayınlanmış bir dizi de mevcut, onu da öneririz efendim.
6. Bilinmeyen Adanın Öyküsü – Jose Saramago
Piyasada dolanan çok fazla kişisel gelişim kitabı var malumunuz. “3 Adımda Lider Ol!”, “10 Adımda Zengin Olmanın Yolları!”,”Karizmatik Olma Tüyoları!” gibisinden değişik değişik kitaplarla karşılaşabiliyoruz. Bu kitap, ismiyle hiç de böyle bir şey vadetmiyor ancak içeriğinde açılmayı bekleyen altın dolu bir hazine mevcut. Kitap kurtlarının yarım saatte çerez olarak okuyabileceği bu kitap, sizlere kendinizi “Gerçekten” tanıyabilmenizin yollarını sunuyor.
7. Dinle Küçük Adam – Wilhelm Reich
Wilhelm Reich’in elinden çıkmış ve -klişe gibi olacak ama- gerçekten ölümsüz olan bu eseri okurken yaptıklarınızdan ve yapacaklarınızdan utanmanız olası. Doğası gereği insanın her zaman kolay yöntemi seçmesinin yarattığı sonuçlar ve bunların hiç de etik olmaması bir bir yüzümüze çarpılıyor.
8. Hakkaride Bir Mevsim – Ferit Edgü
Öğretmenlik hayatının bir bölümünü Hakkâri’de geçiren yazarın yaşamından bir parçayı okuyoruz bu kitapta. Doğu Anadolu’da dilini bilmediği biricik öğrencilerine ders anlatma çabası, dağlar arasında bir köyde yapayalnız kalmak gibi durumlara rağmen kalbindeki Hakkâri sevgisi rahatlıkla anlaşılabiliyor.
9. Kırdığımız Oyuncaklar – Sunay Akın
Oyuncak dediğimizde aklınıza kim geliyor? Evet, bizim de aklımıza o isim geliyor. Sunay Akın’ın belki de oyuncaklarına özlem duyan kitleye az da olsa nostalji yaşatabilmek adına kaleme aldığı bu harika eserin içinde her yaşa, her kesime hitap edebilecek birbirinden hoş hikayeler ve bilgiler yer alıyor. İnce olmasını da hesaba katarsak kitabı bir oturuşta bitirmemeniz için hiçbir sebep yok.
10. Ah Şu Kadınlar! – Ercan Kaşıkçı
Kadınların labirentler içeren dünyasını farklı yönleriyle ele alarak anlamaya ve anlatmaya çalışan kitapta istatistiklerden gazete kupürlerine, yazarın kendi hayatındaki tecrübelerinden Marilyn Monroe çözümlemelerine kadar birçok unsur kullanılmış. Okuyucu kitlesi de hem erkek hem de kadınlardan oluşuyor.
11. Vişne Bahçesi – Anton Çehov
Hikaye, öykü, roman diye gittik hep. Biraz da tiyatro ekleyelim istedik. Vişne bahçesi, konusu Rusya’da geçen bir tiyatro eseri. Büyük değişim geçiren ve bu nedenle birçok ailenin geçim sıkıntısı yaşadığı dönemde Ranevskaya ailesinin bu sıkıntıları aşmak için aradığı çözüm yollarını ve sonuçlarını okuyabileceğiniz çerezlik bir eser.