Kış adım adım yaklaşır, biz sonbaharın tadını çıkarırken Eylül itibariyle sanat dünyası da hareketli etkinlikleri ağırlar oldu. Yaz rehavetini üstümüzden atmaya fırsat bile bulamazken o etkinlikten o etkinliğe koşmak işten bile değildi. ARTINTERNATIONAL ile başlayan yoğun sanat sezonunu birbiri ardına açılan sergiler takip etti. Derken tüm bu sanat kaosuna bir de bienal eklendi. “Ah daha doğru düzgün hiçbirini gezemedim” diyorsanız, üzülmeyin! Sizler için sonbaharın baştacı sanat ettkinliklerini derledik, Ekim ayı ajandanızı hazırlamaya ne dersiniz?
Fuarlar, bienaller, sergi açılışları ardı ardına gelir ve biz hepsine yetişmeye çalışırken bu yazıyı yazmayı bile geciktirdik gördüğünüz üzere. Ancak hiçbir şey için geç değil diyor ve sizi sanat dünyasının çalkantılı kapıları ardına davet ediyoruz. Kimbilir, belki de açılışlarda karşılaşır şarap kadehlerimizi tokuştururuz.
Hasretle beklediğimiz bienal
İki yılda bir gerçekleşen İstanbul Bienali geçen yıl kendini özletmesinin ardından bu yıl sanatseverlerle hasret giderdi. “Tuzlu Su: Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori” başlığıyla gerçekleşen ve bizi yaşadığımız coğrafyaya bir kez daha hayran bırakan bienal, bu yıl fazlasıyla iddialı. 35’i aşkın mekanda gerçekleşiyor ve tüm bu mekanları gezmeye niyetlenirseniz rotayı tamamlamak tam üç gün sürüyor. Tarihi Yarımada’dan Kadıköy’e, Rumeli Feneri’nden Adalar’a birçok mekana yayılan bienal sizi sıradışı bir keşfe davet ediyor. Fazlasıyla felsefik bir dile sahip olan bienali şu adresten inceleyebilir http://14b.iksv.org/ ve henüz gezmediyseniz 1 Kasım’a dek ziyaret edebilirsiniz.
ZERO ile geleceğin kapılarını aralamak
2 Eylül itibariyle Sakıp Sabancı Müzesi’nde ziyarete açılan “ZERO. Geleceğe Geri Sayım” sergisi 2. Dünya Savaşı sonrası dünyaya hakim olan durağan ve olumsuz atmosfere bir cevap niteliğinde. Otto Piene ve Heinz Mack’ın “karamsarlıktan silkinip, her şeye sıfırdan başlama” önerisine Günther Uecker’in de katılımıyla başlayan ZERO hareketini konu alan “ZERO. Geleceğe Geri Sayım”, sezonun en iddialı sergileri arasında yer alıyor.
Küratörlüğünü ZERO Vakfı Kurucu Yöneticisi ve küratör Mattijs Visser’in üstlendiği sergi, ZERO’nun omurgasını oluşturan Işık, Zaman, Boşluk, Renk ve Hareket temaları etrafında şekilleniyor. Görmenizi şiddetle tavsiye ettiğimiz sergi 10 Ocak’a dek devam edecek. Hazır o tarflara gitmişken, manzara eşliğinde bizim için de bir kahve yudumlamayı unutmayın.
Feminist sanatının belkemiği İstanbul’da
Sonbahar sezonunun bir diğer ağır top sergisi ise Akbank Sanat’ta. Bu sergi kapsamında 20. yüzyılın en önemli kadın sanatçılarından ve sadece kendisinden sonraki sanat oluşumunu derinlemesine etkilemekle kalmamış, kendisinden önceki sanat tarihinin de yeni bir gözle ele alınmasını sağlamış Louise Bourgeois’un işleri sanatseverlerle buluşuyor. “Louise Bourgeois: Dünyadan Büyük” (Louise Bourgeois: Larger Than Life) isimli sergi 01 Eylül – 28 Kasım tarihleri arasında ziyaret edilebilecek. Türkiye’de yapıtları daha önce görülmemiş, sadece 1997 yılında 5. Uluslararası İstanbul Bienali’nde tek bir eseri sergilenmiş Louise Bourgeois, küratörlüğünü Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman’ın yaptığı sergide, 58 yapıtı ile ülkemizde ilk kez izleyiciyle buluşuyor.
Bosna Hersek gençlerini misafir eden bir sergi
Bu yıl 10. yılını kutlayan Pera Müzesi, süpriz etkinliklerine ara vermeden devam ediyor. Kuruluşundan bu yana ulusal ve uluslararası birçok üniversite ve sanat kurumuyla yaptığı işbirlikleri ile gençlere ve çağdaş sanata destek veren Pera Müzesi sonbahara Bosna Hersek gençlerini ağırlayarak giriyor. Saraybosna Üniversitesi Felsefe Fakültesi’nden Prof. Aida Abadžić Hodžić’in küratörlüğünde düzenlenen “Günümüz İmgeleri” isimli sergi, Bosna Hersek çağdaş sanatına bir bakış sunarken, gençlerin gözüyle ülke tarihine ve sosyal konulara dair yorum ve yansımaları da içeriyor. Saraybosna Güzel Sanatlar Akademisi işbirliği ve İKASD desteğiyle gerçekleştirilen sergi, akademinin altı fakültesinden lisans ve yükseklisans öğrencilerinin ve mezunlarının resim, heykel, baskı, grafik ve ürün tasarımı gibi çeşitli mecralarda ürettikleri işleri kapsıyor. 1 Kasım’a dek devam edecek sergiyi ajandanıza işlemeyi unutmayın.
Geçmişi sorgulamak isteyenlere
Sanat turumuzun sıradaki durakları SALT Galata ve SALT Beyoğlu oluyor. 12 Eylül darbesinden sonra ortaya çıkan toplumsal hareketler ve popüler kültür ögeleri üzerinden Türkiye’nin yakın geçmişini irdeleyen “Nerden geldik buraya” sergisi 3 Eylül’de SALT Beyoğlu ve SALT Galata’da açıldı. SALT’ın 1980’ler odaklı projelerinin ilki olan “Nerden geldik buraya”, Türkiye’de 1980 sonrası askerî vesayetin gölgesinde serbest piyasa ekonomisine geçişin yaşandığı döneme odaklanıyor. İstanbul’u merkeze alan sergi, bu süreci reklam filmi, dergi, fotoğraf, video gibi arşiv materyalleri ve sinemadan örneklerle değerlendiriyor. Sergideki sanatçılar Halil Altındere, Serdar Ateşer, Aslı Çavuşoğlu, Barış Doğrusöz, Ayşe Erkmen, Esra Ersen ve Hale Tenger ise, 1980’lere dair işleriyle politik ve kültürel dinamikleri irdeliyorlar. Geçmişin kapılarını aralayan sergi 29 Kasım’a dek ziyaret edilebilir.
Hüseyin Bahri Alptekin’in sanatına kapsamlı bir bakış
2007 yılının sonunda kaybettiğimiz, sanatçı, düşünür, öğretim üyesi, yazar ve küratör Hüseyin Bahri Alptekin’in retrospektif sergisi “Demokratik Lüks”, 2 Eylül’de Rampa’da sanatseverlerle buluştu. Alptekin’in yeni milenyumdan önceki ve sonraki on yıllarda ürettiği eserleri bir araya getiren bu çok kapsamlı retrospektif, 90’ların başından itibaren ürettiği fotoğraflar, heykeller, enstalasyonlar, neon metinler, video ve kolajları da izleyiciyle buluşturuyor. Sanatçının üretimine genel bir bakış niteliği taşıyan sergi, 2 Eylül-14 Kasım 2015 tarihleri arasında İstanbul’da Rampa’da, Belçika, Antwerp’te ise M HKA’da (Güncel Sanat Müzesi) izlenebilecek.
Mekan içinde mekan yaratan sürprizli bir sergi
Sezonun bir diğer görülmesi gereken sergisi Pi Artworks’de yer alıyor. Volkan Aslan’ın 14. İstanbul Bienali paralelinde düzenlenen kişisel sergisi Mükemmel Bir Gün”, 1 Eylül’de Pi Artworks İstanbul’da açıldı. Volkan Aslan, “Pi Artworks İstanbul’daki yeni sergisi için, galeriyi hakimiyeti altına alan ve adeta mekan içinde mekan yaratan sürpriz bir enstalasyon kurgulamış. Burada, günlük hayatta sık sık karşımıza çıkan, çoğu zaman dikkatimizi dahi çekmeyen olağan nesneleri ve aletleri dönüştüren, onlara farklı fonksiyonlar kazandıran sanatçı; galeri mekanına dair genelgeçer algıları yerle bir ederek beklentileri de boşa çıkarıyor. Sergi 31 Ekim’e dek devam edecek.
Minyatür sanatını özleyenlere
Galeri Zilberman, Nat Muller’in küratörlüğünü üstlendiği “Minör Kahramanlıklar” sergisi ile minyatür sanatına odaklanıyor. 24 Ekim’e dek ziyaret edilebilecek sergi, İslam minyatür sanatından ilham alıyor. Burçak Bingöl, Havy Kahraman, Azade Köker, Imran Qureshi, Extramücadele, Aisha Kjalid ve Femmy Otten’in katılımıyla gerçekleşen sergiye, sanatçılar yeni işleriyle bu yüzlerce yıllık sanata ivedi ve zamanına uygun yorumlar getiriyorlar. Günümüzde çok örneğine rastlayamadığımız, izlerini kaybetmeye başlayan minyatür sanatına bir saygı niteliğindeki sergiyi görmeyi sakın unutmayın.
Bir yaza veda sergisi
Mixer Yazlık’ın Eylül ayındaki son seçkisi “Son Çıkış”, bir yaza veda seramonisi gibi. Cyanotype baskı, ahşap, kağıt, mdf, kolaj, fotoğraf, video gibi çok sayıda farklı malzeme ve tekniği bir araya getiren sergi, heyecan verici sanatçılardan oluşuyor. Eda Gecikmez, Berkay Buğdanoğlu, Can Dağarslanı, Gülşah Bayraktar, Melike Kılıç, Kaan Bağcı, Murat Han Er, Bedia Ekiz, Arda Yorgancılar, Julie Nymann, Nazlı Erdemirel’in yer aldığı “Son Çıkış”, 18 Ekim’e dek ziyaret edilebilecek. Yaz boyunca Mixer’in sanatçılarına ev sahipliği yapan Mixer Yazlık’ın son seçkisini kaçmaz, bizden söylemesi.
Barış Manço’nun sözleri çizgilerde hayat buluyor
Barış Manço hayranları, bu sergi sizler için geliyor. Türk müzik tarihinin en ayrıcalıklı, önder ve ender insanlarından; müzisyen, besteci, söz yazarı, yorumcu, TV programcısı, düşünür, modern trubadur, internette ülkemizin ikinci başöğretmeni Barış Manço’nun 80 şarkı sözü, 80 görsel sanatçı ile birleştirildi.
Barış Manço’nun beste ve sözlerini temsil eden Müzik Yayım (Edisyon) şirketi Muzikotek, yaklaşık 1,5 senedir üstünde çalıştığı projeyi Manço Ailesi ile beraber bir kitap ve kitapta bulunan eserlerden oluşan bir sergi ile sanatseverlerle buluşturdu. “Sözler: Barış Manço” isimli sergi 29 Eylül – 29 Ekim 2015 tarihleri arasında İstiklal Caddesinde, Galatasaray Lisesi karşısında bulunan Eski Postane binasında görülebilir.