Asit kelimesini duyduğumuzda beynimizde cildimizin yandığı ve zarar gördüğü bir görsel canlansa da evde uygulanan cilt bakım rutinlerinde doğru oranlarda kimyasal asit kullanımı aslında çok güzel etkileri olan içeriklerden birisidir. Profesyonel cilt bakım merkezlerinde uygulanan bir tür cilt soyma işlemi olan kimyasal peelinglerden esinlenilse de evde kullanabileceğiniz ürünlerdeki asit oranı oldukça düşüktür. Rutin içinde düzenli kullanıldığında aknelerle savaşmadan kırışıklık ve lekelerin görünümünü azaltmaya ve cilt tonunu eşitlemeye kadar cilt üzerindeki etkisini görebileceğiniz asitlere gelin yakından bakalım. Düşük oranlarda da olsa kimyasal peeling imkânı sunan asitler nelerdir? Kimyasal asit kullanımına nereden başlanmalı, nasıl devam edilmeli? Kimyasal asitler hakkında bilmeniz gereken her şey…
Salisilik Asit
Beta Hidroksi Asit (BHA) ailesinde yer alan salisilik asit, orta dereceli akne tedavilerinde oldukça uzun zamandır kullanılan kimyasal asitlerden birisidir. Cilt derisini yavaş yavaş soyma özelliğine sahip olan salisilik asit, aynı zamanda gözenekleri de temizlediği için akne oluşumunun engellenmesine yardımcı olur. Salisilik asit cildin alt katmanlarına nüfuz ederek ciltte biriken ölü deri hücrelerini uzaklaştırır ve gözeneklerdeki yağ ve kirin birikmesini engelleyerek akne oluşumuna sebep olan bazı durumların ortadan kalkmasını sağlar. Temizleme jellerinden losyon ve kremlere kadar birçok farklı ürünün içeriğinde bulabileceğiniz salisilik asidin cilt bakım ürünlerinde kullanılabileceği maksimum yüzdesi ise 2’dir. 2’den yüksek oranda salisilik asit içeren ürünler sadece doktor onayıyla kullanılabilen ilaç kategorisindeki ürünlerdir. Salisilik asidin cilt üzerinde işe yarayıp yaramadığını anlamanız için en az bir ay, haftada en fazla 2-3 kere düzenli kullanmanız gerekmektedir.
Glikolik Asit
Cilt bakım ürünleri arasında en popüler Alfa Hidroksi Asit (AHA) türü olan glikolik asit, şeker kamışından elde edilmektedir ve AHA asitleri içinde en küçük ve cildin en alt katmalarına en çok etki eden asit türüdür. Daha çok yaşlanma karşıtı özellikleriyle övülse de glikolik asit, cilt derisini etkili bir şekilde soyan, ince çizgilerin görünümünü azaltan, ciltteki lekelerin tonlarının açılmasına etki eden, akne oluşumunu engelleyen, cilt tonunu eşitleyen ve cilt dokusunu pürüzsüz yapan bir içeriktir. Faydalarının çok yönlü olması sebebiyle de birçok cilt bakım ürününde sıklıkla karşılaşılan bir asit türüdür. Cilt bakım ürünlerinde genellikle %10’dan az oranlarda kullanılan glikolik asit, temizleme ürünlerinde, toniklerde, serumlarda ve nemlendirici kremlerde kullanılmaktadır. Diğer AHA asitleri gibi glikolik asit de güneşe karşı ciltte hassasiyet oluşturabileceği için glikolik asit kullandığınız dönemlerde güneş kremi sürme ve yenileme konusunda daha fazla dikkatli olmanızda fayda var.
Laktik Asit
Laktik asit, reçetesiz satılan kozmetik ürünlerinde ve profesyonel kalitede cilt bakım ürünlerinde bulunan kırışıklık önleyici ve pigmentasyonla mücadele eden bir AHA türü asittir. Sütten elde edilen laktik asit, diğer AHA asitleri gibi yaşlanma karşıtı etkileriyle bilinmektedir. Glikolik asit ile kıyaslandığında cilde nüfuz etme anlamında biraz daha hafif olan laktik asit hassas ve kuru cilt tipine sahip kişilerin kullanımı için uygundur. Daha çok hiperpigmentasyon, yaşlanma belirtileri ve cansız ve durgun cilt gibi cilt problemlerine karşı kullanılması önerilen laktik asit, diğer AHA asitleri gibi gözenek görünümün küçültme ve cilt tonunu eşitleme gibi etkilere de sahiptir.
Mandelik Asit
Daha çok cildi hassas olan kişiler için uygun olan mandelik asit, acı bademlerden elde edilmiş bir AHA asit türevidir. Glikolik ve laktik asit gibi cilt soyma etkilerine sahip olan mandelik asit, akne oluşumunu engelleme, ciltteki güneş lekelerini tedavi etme ve pigmentasyon ile mücadele etme gibi özellikleriyle bilinmektedir. Fakat büyük moleküler yapısı dolayısıyla glikolik ve laktik aside nazaran cildin en derin katmanlarına etki etmeden daha yüzeysel çalışma mekanizmasına sahip ve bu yüzden de cildi daha az rahatsız etme ihtimali bulunmaktadır. Bütün bu özellikleri dolayısıyla da hem hassas cilde sahip kişiler tarafından hem de asit kullanımına yeni başlayacak olan kişiler tarafından rahatlıkla kullanılabilir.
Polihidroksi Asit (PHA)
PHA, AHA ve BHA asitleriyle aynı aileden olan bir hidroksi asit türüdür. Üç farklı hidroksi asit türü, güneş hasarlarını azaltmaya ve engellemeye, kırışıklık görünümünü azaltmaya ve cildin daha esnek ve canlı görünmesine yardımcı olur. Ancak AHA ve BHA ile kıyaslandığında PHA en hassas ciltlerin dahi kullanımına uygun olan ve ciltte tahrişe en az yol açan kimyasal asit türlerindendir. Diğer hidroksi asitlerine nazaran daha geniş moleküler yapıda olan PHA, cildin en alt katmanlarına çok etkili bir şekilde nüfuz etmediğinden egzama ve roza hastalığı olan kişilerin kullanımına da uygundur. Kozmetik ürünlerin formülasyolarında PHA asit olarak kullanılan ve karşımıza çıkan içerikler, glukonolakton, laktobiyonik asit ve galaktozdur.
Azelaik Asit
Son otuz yıldır orta dereceli akne tedavileriyle mücadelede temel tedavilerden birisi olan azelaik asit, reçeteyle satılan birçok kremde bulunur. Fakat son yıllarda birçok kozmetik ürününün formülasyonunda da kullanılan azelaik asit, gözenekleri temizler, ciltteki bakterileri öldürür ve iltihaplanmayı azaltır. Genellikle %15-20 arasındaki bir konsantrasyonda kullanılan azelaik asit, sabah ve akşam kullanımına uygun olmak üzere geliştirilir. Akne tedavi etmedeki etkili özelliklerinin yanında cilt tonunu aydınlatma gibi etkilere de sahip olan azelaik asit, akne kaynaklı leke tedavilerinde ve iltihaplanma kaynaklı hiperpigmentasyon tedavilerinde de kullanılır. Hassas ciltler dahil her cilt tipinin kullanıma uygun olsa da bazı çok hassas cilt tipine sahip kişilerde kızarıklık ve soyulma gibi durumların yaşanmasına yol açabilir.
Kimyasal asit kullanımına ne zaman ve nasıl başlanmalıdır?
AHA, BHA, PHA ve azelaik asit gibi kimyasal asitler arasından herhangi birini kullanmaya başlama zamanı kişiden kişiye ve farklı cilt problemlerine göre değişen bir durumdur. Her ne kadar belli bir yaş kısıtlaması olmasa da cilt dokusu henüz çok genç olduğu için ve asitlerin yaptığı birçok işlemi cilt kendi kendine yapabildiği için 18 yaşından küçük olan kişilerin asitlere başlamasına pek de gerek yoktur. Fakat doktor tavsiyesi ve gözetimi altında olmak şartıyla ergenlik döneminde akne veya başka cilt problemlerine sahip olan kişiler kimyasal asitleri kullanabilir. Asitlere başlama zamanından çok daha önemli bir nokta ise asitlerin kullanım sıklığı ve nasıl kullanıldığıdır. Cilt bakım rutininde asit kullanımına yeni başlayacak olan kişiler, özellikle başlangıçta asitleri rutinlerinde fazla kullanmamaya dikkat etmelidirler. Ölü derileri ciltten soyma işlemine destek olan asitler, çok sık kullanıldığı takdirde cilt bariyerine zarar verir ve iyileşmesini istediğiniz cilt probleminizin daha ciddi seviyelere ulaşmasına sebebiyet verebilir. O yüzden kimyasal asitleri yeni kullanmaya başlayan kişiler, önce her iki hafta da bir olmak üzere zaman içinde haftada bir ve daha sonra ihtiyaç duyulduğu takdirde de hafta iki kere kullanabilirler.
Hangi kimyasal asit hangi cilt tipine ve problemine daha uygundur?
Eğer yağlı ve karma bir cilt tipine sahipseniz ve akne, akne ve akne sonrası lekelerde dahil olmak üzere leke oluşumuna yatkın bir cildiniz varsa salisilik asit sizin kullanımınız için uygun bir kimyasal asit türü olabilir. Akne, lekeler, yaşlanma karşıtı etkiler ve ayrıca cildi soyma üzerinde etkili olan bir kimyasal asit arayışındaysanız da AHA grubundaki asitler sizin için daha uygun bir tercih olabilir. Moleküler boyutlarına göre küçükten büyüğe glikolik asit, laktik asit ve mandelik asit olarak sıralayabileceğimiz AHA asitlerini moleküler boyutunun küçülmesi ile de cildin daha derin katmanlarına etki edebilme özelliğine sahiptir. Fakat hassas bir cilde sahipseniz mandelik asidi, kuru bir cilde sahipseniz de nemlendirme özellikleri bulunan laktik asidi kullanmak daha iyi sonuçlar almanıza yardımcı olabilir. PHA asitlerden olan glukonolakton ve galaktoz ile formüle edilen ürünler daha çok kuru, olgun ve hassas ciltler için uygun olurken, laktobiyonik asit içeren ürünler karma, lekeli, olgun ve hassas ciltler için daha uygundur. Hassas ve kuru cilde sahip olanlardan yağlı ve akneli cildi olanlara kadar her cilt tipi için uygun olan asit ise azelaik asittir. Cildi tahriş etme ihtimali düşük olan azelaik asidi her cilt tipi rahatça tolere edebilir.