Kemal Tahir, edebiyatımızı var eden en önemli isimler arasında yer alır. Halkı tanıyan ve halkın kendisi olan yazar, toplum meselelerinin içinden geçtiği dönemlerde eserlerini de söz konusu meselelerden ayrı tutmamış, bizzat şahit olduğu pek çok toplumsal meseleyi dönüştürerek hikâyelerinde yeniden yorumlamıştır. Onun tavrı, gerçekçi yapısının bir sonucu olarak karşımıza çıktığı gibi, temelde işleyen yazarlık ödevinin de bir parçası olarak ifade edilmiştir. Bilinç, pek çok yazarda olduğu gibi Kemal Tahir’de de kendini göstermiş ve eserlerinde yer eden ölümsüz karakterler/hikâyeler olarak karşımıza çıkmıştır.
Usta yazar Kemal Tahir’in az bilinen soyadını alma hikâyesini Emin Karaca‘nın Nâzım Hikmet Şiirinde Gizli Tarih kitabından sizler için derledik.
Pek çok yazar gibi Kemal Tahir de uzun yıllar boyunca cezaevinde yatmış ve kendisi gibi yazarlarla arkadaşlık etmiştir
Bu süreçte kurduğu arkadaşlıklar zaman içerisinde etkilendiği ve hayatına yön verdiği ayrıntılarla devam etmiştir
Ancak hapishane yıllarının da öncesinde soyadını alması ile ilgili olan bir ayrıntı, Kemal Tahir hakkında pek bilinmeyen bilgiler arasında yer almaktadır
Yazar, henüz avukat kâtipliği yaptığı yıllarda Babıâli’de Nâzım Hikmet’le görüşme şansına erişir. O yıllarda kendisi de şiirler kaleme almaktadır
1934’te çıkarılan yeni bir kanunla birlikte herkesin soyadı alması zorunlu hale getirilir
Nâzım Hikmet’in ünlü şiiri “Benerci Kendini Niçin Öldürdü?” bu noktada pek çok kişiye ilham kaynağı olur
Kemal Tahir de söz konusu şiirden etkilenen ve soyadını “Benerci” seçenlerin arasındadır
Aradan yıllar geçer ve 1938’de Nâzım Hikmet’le birlikte yargılandıkları Donanma Davası tutanaklarında da aynı soyadı kayıtlarda yerini alır
Ancak zaman sonra bu seçiminin bir tür gençlik dönemi heyecanı olduğunu kabullenen usta yazar, söz konusu seçiminden şu sözlerle bahseder:
“Bizim o zamanki komünistliğimiz, bildiğin, Nâzım Hikmet komünistliği canım…
Trum, trum, trum / tram tiki tak / makinalaşmak / istiyorum! Bunu belledin mi oldun gitti komünist…”