“…Hayatta en önemli şey mutlu olmaktır. Rahmetli babanız da öyle derdi. Bu şehir güzel kızlarla dolu, daha güzelini, daha şefkatlisini, daha anlayışlısını buluruz. Kedi sevmeyen bir kadın zaten erkeğini mutlu edemez. Artık kimse bu iş için üzülmesin…” diyor Orhan Pamuk “Masumiyet Müzesi”nde. Sadece kedi değil tabii, hayvanları sevmeyen bir insan kimseyi mutlu edemez bu hayatta. Kendisi dahil.
Mutlu olabilmek için sabah pencerenizi açıp yüzünüzü rüzgarla yıkayabilir, güneşi odanıza davet edebilirsiniz. Sonrasındaki kahvaltının da mutlulukla bir ilgisi varsa, elbette o masada iki tabak olması lazımdır.
Her sabahı ve ömrün tüm gecelerini birlikte mutlu geçirebilmek için, karşındaki tabağın sahibi olan kadın kalbine pati atmalıdır. Onunla her şey daha da tutkulu yaşanacaktır.
Çünkü kedileri seven bir kadının sevgisi kalbinin en derin yerinden gelir
Çünkü stres onun için kedisiyle sıfırlanabilen bir şeydir ve huzuru gözlerinden okuyabilirsin
Çünkü sorumluluk sahibi olması sana her zaman küçük sürprizlerinin olduğu anlamına gelir
Çünkü merhametlidir ve senin için yapabileceklerinin asla bir sınırı olmaz
Çünkü sabrını kontrol etmeyi öğrenmiş olması onun her olaya olgunca yaklaşmasını sağlayacaktır
Çünkü nasıl sarılacağını bilir ve sarıldığında ruhunu hissedersin
Çünkü onun bakışlarında kedilerdeki kestirilemez derinliği görürsün
Çünkü onunla özlemeyi bile özlemek istersin
Ve nasıl sevileceğini kedileri seven bir kadından öğrenirsin
Hem de ömrünün her anında…