Eğer kendinizi sürekli olarak “evet” derken buluyorsanız, yalnız değilsiniz. Birine “hayır” demekten çekinmek ya da FOMO (kaçırma korkusu) yaşamaktan korkmak oldukça yaygın. Ayrıca, sürekli “yeterince iyi” olmaya çalışmak ve başkalarını memnun etmek için kendi sınırlarını zorlayan biri olduğunuzu hissedebilirsiniz. Bu tür duygular genellikle “çalışkanlık” ya da “yeterlilik” gibi olumlu özelliklerle kamufle edilse de, aslında kaygı bozukluğu yaşadığınızın bir yansıması olabilir. Kaygı duygusu her ne kadar zaman zaman rahatsız edici olsa da, bu hissi tanımak ve yönetmek önemlidir. Psikolog Ernesto Lira de la Rosa’ya göre, bu tür hislerin altında yatan temel sebep, kaygının neden olduğu rahatsızlıkla baş etmeye çalışmak olabilir. Rahatsız edici hislerden kaçınmak istemek insan doğası gereğidir; ancak bu duyguları bastırmak, fiziksel ve zihinsel sağlığımıza olumsuz yansıyabilir. Bu gibi durumlarla başa çıkmak için, kendinizin ve hislerinizin daha fazla farkında olmaya çalışın. Hangi durumlarda aşırı reaksiyon gösterdiğinizi veya kaygı hissettiğinizi gözlemleyin. Bu noktada, bazı davranış biçimleri ve ipuçları işinizi kolaylaştırabilir. İşte normal gibi görünse de kaygı bozukluğu yaşıyor olabileceğinizi gösteren 7 davranış…
1. Kriz anlarında sakin kalıyorsunuz
Kriz anlarında sakin kalabilmek büyük bir beceridir. Bir çocuğun yaralanması veya iş yerindeki bir sorun karşısında serinkanlılığınızı koruyabilmek, stresle başa çıkma yeteneğinizi gösterir. Travma ve stres konularında uzman Amelia Kelley, yüksek stres seviyelerine alışkın bireylerin kriz durumlarında daha etkili yanıtlar verdiğini belirtiyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, stresin bir sınırı olduğudur. Aşırı stres, bir süre sonra vücutta yorgunluk ve sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle kriz anlarından sonra molalar verin. Bu tür durumlarda kendinizi fazla zorlamayın; stresin sizi yıpratmasına izin vermemek adına dinlenmeye ve sakinleşmeye vakit ayırın.
2. Mükemmellik arayışındasınız
Mükemmel işler çıkarmak iş hayatında takdir edilse de, mükemmeliyetçilik kaygı bozukluğu yaşadığınızın bir yansıması olabilir. Eğer yüksek standartlar belirliyor, hatalarınızı sürekli düşünüyorsanız, mükemmeliyetçi bir bakış açısına sahip olabilirsiniz. Psikolog Lira de la Rosa, bu yaklaşımın altında başarısızlık korkusu ve “yeterince iyi olamama” endişesi yatabileceğini belirtiyor. Mükemmeliyetçilikten çok “yeterince iyi” olmayı hedefleyin. Hataları başarısızlık olarak değil, öğrenme fırsatları olarak görün.
3. Başarı odaklısınız
Bazı insanlar yetersizlik hisleriyle baş etmek ya da kaygıdan kaçınmak için kendilerini aşırı başarıya adar. Eğer kendinizi sürekli yeni sorumluluklar alırken veya başarıya odaklanırken buluyorsanız, bu davranışın ardında yatan nedenleri sorgulamak faydalı olabilir. Başarının tek değer ölçütü olmadığı gerçeğini unutmayın. Dinlenme, hobi ve sosyal ilişkilere de zaman ayırarak dengeli bir yaşam sürmeye çalışın. Başarının sizi tanımlamadığını hatırlayın ve kişisel değerlerinizi koruyun.
4. “Her şeye yetebilme” çabası sizi boğuyor
Sürekli olarak her şeyi yoluna koyma isteği, kontrolü kaybetme korkusundan kaynaklanabilir. Ancak her şeye yetişmek istemek, beraberinde ciddi sağlık sorunları, stres ve duygusal sorunlar getirebilir. Kendinizi sürekli olarak üstesinden gelinemeyecek kadar sorumluluğun altında buluyorsanız, kontrolü bırakmanın zamanı gelmiş olabilir. Sorumlulukları başkalarına devredin ve mükemmeliyetçilikten uzak durarak esnek olmaya çalışın. Yardım istemekten çekinmeyin; herkesin yardıma ihtiyacı vardır.
İlginizi çekebilir:
5. İnsanları memnun etme eğilimindesiniz
Başkalarını memnun etmek adına sürekli “evet” diyorsanız, bu davranışın altında sosyal kaygı yatabilir. “Hayır” diyerek insanları kırmaktan çekinmek, uzun vadede kendi ihtiyaçlarınızı ihmal etmenize yol açabilir. Sınırlarınızı çizin ve önceliklerinize sadık kalın. Küçük adımlarla kendi ihtiyaçlarınıza odaklanmayı öğrenin. İlişkilerde dürüst ve açık olmanın genellikle bağı güçlendirdiğini fark edebilirsiniz.
6. Aşırı empati yapıyorsunuz
Empati, ilişkilerde önemli bir unsurdur; fakat aşırı empati, kişinin kendisini başkalarının duygularına kaptırmasına neden olabilir. Aşırı empati, sosyal kaygıya ve strese katkıda bulunabilir. Meditasyon ve olumlu öz konuşma tekniklerini deneyin. Bu sayede aşırı empatiyi dengeli bir şefkate dönüştürebilir, kendi duygusal sağlığınızı koruyabilirsiniz.
7. Her şeyin sorumluluğunu üstleniyorsunuz
Kaygı bozukluğu yaşadığınızı gösteren gizli belirtiler listemizin sonuna geldik. Tüm işleri kendi başınıza üstlenmek, “anne arkadaş” rolüne bürünmek veya her şeyin sorumluluğunu hissetmek, hem sizin için zorlayıcı olabilir hem de sağlığınızı riske atabilir. Lira de la Rosa’ya göre bu tür bir aşırı sorumluluk, gelecekle ilgili kaygıdan veya hata yapma korkusundan kaynaklanıyor olabilir. Sorumlulukları paylaşmayı öğrenin. Her şeyi kontrol etme ihtiyacınızı sorgulayın ve başkalarına güvenmeyi deneyin. Kendi üzerinizdeki yükü hafifleterek daha dengeli bir yaşam sürebilirsiniz.
Kaynak: 1