Arabanızı sürdüğünüzde, bir çift spor ayakkabı satın aldığınızda veya mangal yaptığınızda, atmosfere karbondioksit ve diğer sera gazlarının salınımına katkıda bulunursunuz. Bu sizin karbon ayak izininiz. Birçok ülke, kurum ve şirket emisyonlarını azaltma taahhüdünde bulunurken, AB 2050 yılına kadar “iklim nötr” olma hedefini belirledi. Bir birey olarak karbon ayak izinizi ve nasıl azaltacağınızı öğrenebilirsiniz. Bu nedenle karbon ayak izi hakkında bilmeniz gerekenleri anlattık.
Sera gazları, mal ve hizmetlerin üretimi ve tüketimi yoluyla yayılır. Karbon ayak izi, bir faaliyetin, bir kişinin veya bir ülkenin iklim değişikliği üzerindeki etkisini ölçmek için kullanılan bir kavramdır.
Tişörtünüzü, yemeğinizi veya telefonunuzu üretmek için ne kadar karbon salınır? Bunun miktarı, üretim ve tüketim tercihlerine bağlı olacaktır. Ulaşım örneğini ele alırsak, tipik bir araba bir mil başına 404 gram, bir tren 14 gram ve bir uçak ise yaktığı her bir kilogram kerosen için türbinlerden 3,15 kilogram karbon salınımı yapıyor. Aynı şey yediğiniz yiyeceklerin ve satın aldığınız giyim ürünlerinin türü için de geçerlidir.
Bu durumu neden umursamalısınız?
Dünyadaki yedi milyar insan, gezegenin kaynaklarının değişen miktarlarını tüketiyor. Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre, küresel nüfus 2050’de 9,7 milyara, 2100’de ise 11 milyara ulaşabilir. Artan nüfus, emisyonları artırır ve gezegenin kaynaklarını tüketir.
Artan sera gazı emisyonları küresel ısınmayı doğrudan etkiliyor. Gezegenimiz üzerinde feci etkileri olan iklim değişikliğini hızlandırıyor. Hepimiz günlük hayatımızda iklim dostu seçimler yaparak küresel ısınmayla mücadeleye katkıda bulunabiliriz.
Karbon ayak izinizi nasıl sınırlandırırsınız?
Karbon ayak izinizi anlamak, tüketiminizin çevre üzerindeki etkisini sınırlamanıza yardımcı olabilir. Karbon ayak izinizi tahmin etmenize yardımcı olacak farklı çevrimiçi çözümler vardır. Küçük değişiklikler uzun vadede büyük bir fark yaratabilir. Bu nedenle ulaşım, yiyecek, giyim, atık vb. konularla ilgili bazı ipuçları verdik.
Gıda
Yöresel ve mevsimlik ürünler tüketin (örneğin kışın çilek tüketmeyin).
Et tüketimini, özellikle de sığır eti tüketimini sınırlayın.
Sürdürülebilir balıkçılık faaliyetini uygulayan yerlerden balık alın.
Yeniden kullanılabilir alışveriş çantaları kullanın ve aşırı plastik ambalajlı ürünlerden kaçının.
İsrafı önlemek için yalnızca ihtiyacınız olanı satın aldığınızdan emin olun.
Giyim
Kıyafetlerinize iyi bakın.
Değiştirmeyi, ödünç almayı, kiralamayı veya ikinci el satın almayı deneyin.
Sorumlu bir şekilde üretilen giysiler satın alın. Örneğin geri dönüştürülmüş malzemeden yapılmış veya eko-etiketli giyim ürünlerini tercih edin.
Ulaşım
Bisiklete binin veya toplu taşıma kullanın.
Ne zaman ve nasıl araba kullanacağınız konusunda doğru seçimler yapın.
Bir sonraki tatilinize giderken trene binmeyi deneyin. Çünkü trenler, araba ve uçağa kıyasla çok daha az karbon salınımı yapar.
Enerji ve atık
Kombiyi 1 derece kısın, bu bile fark yaratacaktır.
Kısa süreli duşlar alın.
Dişlerinizi fırçalarken, sakal tıraşı olurken veya bulaşıkları temizlerken suyu kapatın.
Elektronik cihazlarınızın fişini çekin ve pil doluyken telefonunuzu şarjda bırakmayın.
Adım Caner Cem Martı, 1996 yılında Bartın'da doğdum. 2010 yılında geçirdiğim kaza sonucunda vücudumun %99'u felç kaldı. 2015'ten bu yana bazı cihazlar yardımıyla internet ortamında çalışabiliyorum. İçerik editörlüğü ve sosyal medya uzmanlığı gibi alanlarda tecrübe sahibiyim, ancak asıl uzmanlık alanım SEO uyumlu makale yazmak. Ayrıca front-end tasarımlar yapıyorum. Sinema, spor ve tarih gibi konular çok dikkatimi çekiyor. Özellikle sinema tutkunuyum.