4 Şubat Dünya Kanser Günü vesilesiyle kanserle ilgili farkındalık ve bilinçlendirme çalışmaları yeniden gündeme geldi. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, yalnızca 2018 yılında tüm dünyada 20 milyon kişiye kanser tanısı kondu, 10 milyon kişi de kanserden hayatını kaybetti. Son 40 yılda görülme oranı yüzde 10’luk bir artış gösteren ve 200’den fazla türü olan kanserle mücadele etmek için sayısız bilim insanı yıllardır farklı yöntemler üzerinde çalışıyor. Son olarak İsrail menşeli bilim insanlarından oluşan küçük bir grup araştırmacı, kanserin tüm türlerini kökten yok edebilecek bir yöntem bulduklarını öne sürdü. Araştırmayı yürüten AEBi firmasından yapılan açıklamaya göre, kesin tedavi bir yıl içerisinde hazır!
Tüm türlerde etkili tedavi
Genetik üzerine araştırmalar yapan bir İsrailli biyo-teknoloji firması kansere çare bulduğunu, bir yıl içinde tüm kanser türlerini tedavi edecek ilaçların geliştirileceğini iddia etti. Araştırmayı yürüten, 2000 yılından beri faaliyet gösteren AEBi şirketinin sahibi Dan Aridor “Bir yıl içerisinde kanserin tedavisini hazır hale getireceğimize inanıyoruz” diyor.
Kemoterapi gibi yan etkiler yok
Dan Aridor, kanser hastalarına umut olacak açıklamalarda bulunuyor: “Kanser tedavi yöntemimiz, ilk günden itibaren etkisini gösterecek ve birkaç haftayı takiben uygulanacak. Günümüzdeki kemoterapi vb. gibi yöntemler gibi olmayan bu yeni tedavide neredeyse hiçbir yan etki görülmeyecek.”
Pepti kanser hücrelerini yok edecek
Tüm tedavilerin kanser hücrelerinin belirli bir noktasını hedef aldığını belirten uzmanlar, kanser hücrelerinin mutasyon geçirerek bağışıklık kazandığını belirledi.
Noktasal yaklaşım yerine tümden imha yöntemini seçen araştırmacılar, “peptid” adı verilen proteinleri, kanser hücrelerini yok etmek için programladı. Kanser hücrelerini yok etmek için üretilen proteinlere “Peptid” adı verildi. 12 amino asit uzunluğunda olan ve çok farklı kombinasyonlarda üretilen bu proteinler, kanser hücrelerine üç yönden saldırıyor. Bu şekilde tüm savunmalarını aynı anda etkisiz hale getirebiliyor. Ayrıca şirketin CEO’su ve araştırma ekibinden Doktor Ilan Morad bu noktada, “Tedavinin mutasyonlardan etkilenmeyeceğinden emin hale geldik” diyor.
AIDS tedavisinde kullanılan ilaç kokteyline benziyor
Bilim insanları, geliştirdikleri kanser hücrelerini erken evrede engelleyen yöntemi AIDS tedavisinde kullanılan ilaç kokteyline benzetiyor. Ancak bu proteinler sağlıklı hücrelere zarar vermiyor. Bu yöntemle AIDS hastalarında görülen hastalığı taşıma durumunun aksine MuTaTo (Multi Target Toksinler) tedavisiyle hasta olan hücreler yok edilecek.
Fareler üzerinde 99,9 başarı sağlandı
Geliştirilen ilacın MuTaTo adı verilen toksinleri şimdilik farelerde tutarlı ve tekrar eden başarılı sonuçlar verdi. Araştırmayı yapan ekip yakında insanlarda klinik deneylere başlayacağını belirtiyor. MuTaTo toksinleri bir kanser antibiyotiği gibi çalışarak yararlı hücreleri pas geçerek kanserli hücreleri hedef alıyor ve yok ediyor. Fareler üzerinde yüzde 99.9 başarı sağlayan tedavinin, klinik testlerine gelecek yıl başlanması hedefleniyor.
Şüpheyle karşılandı
AEBi şirketinin çalışmaları, kanser hastalarına umut vadetse de, bu açıklamalara şüpheyle yaklaşan ve bu aşamada böylesine iddialı bir açıklamanın şuursuzluk olduğunu söyleyen bazı otoriteler de yok değil.
Yan etkisiz ilk yerli kanser ilacı
Türkiye’de devam eden kanser tedavisi araştırmaları da hayli umut verici. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rana Nomak Sanyal ve ekibi, Türk tıp tarihinde bir ilke imza attı ve ürettiği molekülle yan etkisiz bir kanser ilacı geliştirdi. 10 yıllık çalışmanın meyvesi olan yüzde yüz milli ve yerli ilaç, Sağlık Bakanlığından alınan izinle altı ay içerisinde insanlar üzerinde denenmeye başlanacak. Uluslararası patenti de alınan ilaç kanserli tümörleri tamamen yok ediyor.
Türk Profesör Aziz Sancar “Ritmik Saat” buluşuyla 2015 Nobel Kimya Ödülü’nün sahibi olmuştu
Amerika’nın Kuzey Kaliforniya Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Aziz Sancar, kanser tedavisine yönelik “Ritmik Saat” (Sirkadiyen Saat) buluşuyla 2015 yılında Nobel Kimya Ödülü’ne kayık görülmüştü. Kanser tedavisinde kullanılan ilaçların çoğunun DNA’yı tahrip ettiğini söyleyen Sancar’a göre, vücuttaki DNA onarım mekanizmaları kanser hücrelerini de hayatta tutuyor. Kanser hücrelerinin sağlıklı hücrelerden daha önce ölmesini sağlamaya çalışan Ritmik Saat, DNA onarımını kontrol ediyor. DNA onarımının günün belli saatlerinde arttığını, belli saatlerde de minimum seviyeye indiğini söyleyen Aziz Sancar, vücuttaki DNA onarımının minimum olduğu zamanı tespit edip kanser hücrelerine ilaç vererek bu hücrelerin ölmesini sağlamayı hedefliyor. Bir yandan ilacın etkisini arttırarak diğer yandan yan etkileri azaltacak olan bu buluşla kanserin mekanizması çözülerek hastalığa 10 yıl içerisinde tedavi bulunması amaçlanıyor.