Kanser çağımızın belası, kime ne zaman geleceği hiç bir zaman belli olmuyor. Bu cümlede aslında demek istiyoruz ki kanserin yaşı yok. Bu küçük kız çocuğu da acımasız hastalığa zamansız yakalananlardan.
2 yaşındaki Lily Lenfoma ve saçlarını gördüğü tedaviler sonucunda kaybediyor. Annesinin kanser hastanesinde çalışan çok yakın bir arkadaşı da bu minik için muhteşem bir çözüm buluyor hatta bu çözüm diğer kanser hastası olan küçük kızlar için de çok güzel bir eğlence oluyor.
Hep beraber okuyalım.
1. Arkadaşının 2 yaşındaki kızı Lily kansere yakalandıktan sonra Holly onu mutlu etmenin yollarını aramaya başlamış
2. Sarı, kıvırcık saçlarını kaybettikten sonra onu kendi saçları kadar mutlu etmese de peruk yapmaya karar vermiş
3. Ancak bu perukların diğer peruklardan bir farkı var, her biri Disney prenseslerinin saçlarının kopyaları
4. Bunu gören diğer kanser hastalarının yakınları da bu peruklardan istemeye başlamışlar
5. Holly hem kendi arkadaşının kızına hem de diğer küçük kızlara zor günlerinde ufacık bir sihir getirmenin mutluluğuyla bu perukların nasıl yapıldığını paylaşmaya başlamış
6. Holly bu peruklarda ki çok önemli bir detayı ise atlamıyor ve üzerine basarak söylüyor
7. “Kullanılan ipler kanserden fazlasıyla hassaslaşmış ciltlere asla zarar vermeyen cinsten”
8. Küçücük bir çocuğun karanlık dünyasına bu denli dokunabilmek muhteşem olsa gerek
9. ‘Nasıl yapılır’ videolarını izleyerek herkesin bu peruklardan yaparak ona katkıda bulunmasını istiyor
3. Ancak bu perukların diğer peruklardan bir farkı var, her biri Disney prenseslerinin saçlarının kopyaları
4. Bunu gören diğer kanser hastalarının yakınları da bu peruklardan istemeye başlamışlar
5. Holly hem kendi arkadaşının kızına hem de diğer küçük kızlara zor günlerinde ufacık bir sihir getirmenin mutluluğuyla bu perukların nasıl yapıldığını paylaşmaya başlamış
6. Holly bu peruklarda ki çok önemli bir detayı ise atlamıyor ve üzerine basarak söylüyor
7. “Kullanılan ipler kanserden fazlasıyla hassaslaşmış ciltlere asla zarar vermeyen cinsten”
8. Küçücük bir çocuğun karanlık dünyasına bu denli dokunabilmek muhteşem olsa gerek