Büyükannelerimizi işlerken gördüğümüz ve çeyizlerin bir numaralı müdavimleri olan kanaviçeler bir dönem demode bulunarak sandıklarda sararmaya bırakılmışlardı. Kanaviçe, hem güncel sanatın bir malzemesi olarak hem de modada, sanatkarların ve tasarımcıların modern yorumlarıyla yeniden en çok ilgi gören nakış türü olarak ruhumuza renk ve tarz katmaya devam ediyor.
Dışarıdan bakıldığında çok zor bir el işi türü gibi göründüğünden çağımızda pek tercih edilmeyen bir nakış türü(ydü). Derken birdenbire boom…. Tabiri caiz ise son üç-beş yıldır kanaviçenin modern tasarımlarında adeta bir patlama yaşanıyor. Esasen sayı saymayı bilen kadın-erkek, genç-yaşlı herkes kanaviçe yapabilir. Bu elimizin emeği ve gerçekten gözümüzün nuru el işi sanatını icra ederkenki süreçte esas önemli nokta ise sabırlı olmak… Uğraşanların stresini azaltan bir meditasyon şekli, terapi etkisine sahip bir hobi olduğu ise yadsınamaz bir gerçek. Bir Türk sanatı olmasına karşın, kanaviçe başlangıç setleri ve modellerinin en güzel örneklerini artık özellikle yabancı markalar ürettiğinden bu setlerin fiyatları geçmiş yıllara nazaran bugün iki katından fazla artmış durumda. Fiyatlar, kumaşın cinsine, nakışın işleneceği alanın büyüklüğüne, modeldeki renk çeşitliliğine, iplik setinin kalitesine ve sayısına göre değişiyor. O yüzden, kolayca işleyebleceğiniz sade şablonlara sahip modellerle başlamanızı önemle tavsiye ediyoruz.
1. Tasarımcıların ilham kaynağı haline gelen bu bezeme sanatı, aslında tamamlanmak istenen bir resmin renkli ipliklerle çarpı (X) şeklinde işlenmesiyle oluşturulan son derece zevkli bir uğraş.
Renkli ve gösterişli görünümü ve elbette yıllara meydan okuyan dayanıklılığıyla çok eskiden beri sevilen bir işleme olan kanaviçenin uygulandığı kumaşa “kanava” deniyor ve üç farklı biçimde işlenebiliyor. İlkinde kanava pamuk ya da ketenden dokunmuş asıl kumaşın üstüne teyelleniyor ve motif işlendikten sonra kanavanın iplikleri çekilerek işlemenin alttaki kumaşın üzerinde kalması sağlanıyor. İkincisinde çarpılar doğrudan kare şeklinde desenleri olan bir kumaş üstüne işleniyor. İstenirse bütün yüzey boşluk kalmayacak biçimde motifle dolduruluyor. İpliklerin delikleri sayılabilen herhangi bir kumaş üstüne işlenmesi ise üçüncü bir yol. Kanaviçe işinde tek iğne, çift iğne, yıldız iğne gibi çeşitli işleme biçimleri uygulanıyor.
2. Kanaviçe kumaşlarında bulunan ve motifin düzgün olmasını sağlamak için sayılarak işlenen kare desenler bazen küçük bazen büyük olabiliyor.
Halk arasında buna “sık kanaviçe”, “seyrek kanaviçe” deniyor çünkü bu durum işlenen motiflerin büyüklüklerini ve sıklıklarını etkiliyor. “Hesap işi” de denilen kanaviçe için kullanabileceğiniz delikli kumaş türleri dokuma türüne göre temelde ikiye ayrılıyor: Aida kumaşlar ve Evenweave kumaşlar. Kumaşların her ikisi de dokuma sıklığına, yani işlenecek gözeneklerinin büyüklüğüne göre farklı ölçülerde bulunabilir. Dokuma sıklığı ölçüsü birimi olarak kısaltması “ct” olan “count” kullanılıyor. Genel olarak kumaşın “count”u arttıkça gözenekleri küçülüyor; bu, kumaşın daha “sık” dokunduğu anlamına geliyor. Daha sık dokunmuş kumaşa işleme yaparken daha küçük çarpılar ya da yarım çarpılar atılıyor. Böylece yapacağınız iş, daha ince ve meşakkatli bir hal alıyor. Ancak desenin işlenmiş hali büyük olsun istiyorsak, küçük “count”lu kumaş kullanmamız gerekiyor. Küçük “count”lu kumaşlarda işleme yapılabilecek gözenekler daha büyük olduğundan atılacak çarpılar da daha büyük oluyor.
3. Kanaviçe, etamin ve goblen yanlış bir biçimde birbirinin yerine kullanılan terimler olsa da, bu üç nakış türü de birbirlerinden farklı özelliklere sahip.
Aynı zamanda seyrek dokunmuş keten kumaşın adı olan kanaviçe, bu kumaş üzerine bir modele bakarak küçük çarpılarla renkli motifler oluşturmaya deniyor. Yukarıda anlattığımız gibi esas kumaş üzerine öncelikle “kanava” adı verilen ve kare şeklinde minik desenleri olan özel dokunmuş başka bir kumaş tutturuluyor. Sonra renkli ipliklerle kanava referans alınarak modele uygun biçimde desen işleniyor. İşleme tamamlandıktan sonra kanava, kumaş ile desen arasından ip ip çekilerek temizleniyor ve esas kanaviçe elde ediliyor. Etamin ile kanaviçe işlem olarak birbirine benzese de kullanılan kumaşın yapısı onları ayırıyor. Hem çarpı işlemenin hem de kumaşın adı olan etamin, gözenekleri çok daha belirgin ve işlemesi daha kolay olan bir kumaşa uygulanıyor. Kanaviçede kumaşın delikleri daha sık.
4. Günümüzde epey değerli bir el işi olan goblene benzeyen kanaviçe, ondan daha kalın iplerle yapılıyor ve desenler daha az ayrıntılı.
Mint Kanaviçe’nin yaratıcısı Ilgın Tufan; goblen, kanaviçe/etamin arasındaki farkı şöyle açıklıyor: “Goblen ile kanaviçe/etamini birbirinden ayıran, işlemede kullanılan birimin yapısı. Goblendeki en küçük birim yarım çarpı iken (/), kanaviçe/etaminde tam çarpı (X). Goblen daha çok manzara, hayvan ve portre konulu pano yapımında tercih ediliyor fakat bunların hepsini yeterince sabrınız varsa kanaviçe ve etaminle de yapmak mümkün.
5. Kanaviçe, Türklerin ruh güzelliğinin ve yeteneğinin yansıması olarak ortaya çıkmış bir el sanatı.
İlk örneklerine Orta Asya Türkleri’nde rastlanan ve Anadolu’nun her köşesinde yoğun olarak yapılan kanaviçenin, geleneksel kültürümüzde ayrı bir yeri ve önemi var. Türk toplumunun geleneklerine, göreneklerine, duygu ve düşüncelerine göre biçim almış ve Türk kadınının elinde, toplumun özelliklerine uygun olarak şekillenmiş olan kanaviçe, 15 ve 16. yy’da bütün Avrupa’ya yayılmış ve özellikle İngiliz, Fransız ve İtalyan kadınlarının çok ilgisini çekmişti. Hatta adı; İtalyanca’da “Canavaccio” veya “Caneveccio”dan geliyor ve “seyrek dokunmuş kolalı keten bezi–böyle bir bezin üzerine yapılmış işleme–el işlemelerinde kullanılan çok seyrek örtülü bir cins tül” olarak tanımlanıyor. İlk zamanlarda kanaviçe, yastık işi olarak biliniyordu. Kumaşın tamamı doldurulmuyordu. Çanta, halı, yastık, pano ve arma işlemede kullanılıyordu.
6. Kanaviçe yapmayı öğrenmek için tuhafiyelerden ya da hobi sitelerinden alacağınız bir set yeterli olacaktır.
Setler; iğne kumaş, desende bulunan tüm renklere ait iplikler ve kağıda basılı bir modelden oluşur. Kareli kağıttaki her bir kare kumaştaki bir kare ve bir çarpıyı, numaralarla belirtilmiş her bir renk ise o renkteki ipliği ifade ediyor. İşe başlamadan önce modelin ve kumaşın ortasını bulmanız gerekiyor. Bunun için modelin üzerinde ortayı belirten işaretleri kullanabilir veya modeli dörde katlayarak en ortaya gelen kareyi işaretleyebilirsiniz. Daha sonra da aynı işlemi kumaşla yapmanız lazım. Kumaşı dörde katlayın ve merkez kat noktasını işaretlemek için elinizle kuvvetlice sıkın. İşlemeye bu merkez noktadan başlayacaksınız. Şimdiden kolaylıklar… Ve şimdi de gelelim son zamanlarda kanaviçeyle yaratılan muhteşem sanat ve moda tasarımlarına…
7. Metalin üzerine kazınan kanaviçe…
Geleneksel kanaviçe sanatının sınırlarını aşmak isteyen Litvanyalı moda tasarımıcısı Severija Inčirauskaitė-Kriaunevičienė, kanaviçeyi kumaş yerine metal objeler üzerine yapıyor. Metal tabak, tava, kaşık, kürek, lamba, ütü ve hatta arabaların kaportasına dahi kanaviçe desenleri yapan Severija, bu sayede yaptığı işle farklılığı ve ironiyi birleştidiğini düşünüyor. Çalışmaları Andy Warhol, Joseph Boys, Jeff Koons, Erwin Wurm, Marina Abramovich, Damien Hirst, Jenny Holzer, Daniel Firman, Banksy gibi sanatçılarla birlikte sergilerde yer almış.
8. İspanya sokaklarını kanaviçeyle donatmak…
Tasarımcı Raquel Rodrigo’nun eserlerine Valensiya’dan Madrid’e kadar rastlamak mümkün. Kalın, rengarenk iplerle dokuduğu kanaviçe örneklerini bir enstalasyon çalışmasının parçası olarak ülkenin çeşitli yerlerindeki binaların duvarlarına yerleştirmiş. Arquicostura Studio olarak Raquel’in workshop çalışmaları en son Mart 2018’de Madrid Tasarım Festivali’nde sergilendi.
9. Saçlar, kanaviçe motifleriyle hem renkleniyor hem şekilleniyor.
Modanın yeni trendlerinden biri olarak kanaviçe saçlara şekil veriyor. Bu akıma “hair tapestry” deniyor. Ahenkle dans eden, kaygan saçlara kanaviçe yapmak hiç kolay değil…. Sabırdan öte ayrıca yetenek gerektiren bir uğraş. Saçları kasnakta sıkıştırarak yapmanız elzem… Sadece yapan değil yaptıran için de epey sabır gerektiren ve hareketsiz geçen bir bekleyiş süresi… Elbette postiş saçlara yaptırmanız ve bu zahmetten kurtulmanız da mümkün. Peki, bunca zahmete değer mi diye düşünenlerdeniz, sizi de şu listemize alalım.
10. Kanaviçe, yüzlerce çeşit nakış tekniğinden sadece biri…
Genelde bir kumaşın kasnağa gerdirilmesi suretiyle yapılan tüm nakışlar kanaviçe sanılsa da Brezilya nakışı rokoko tekniğinden tutun da Çin iğne oyasına kadar yüzlerce çeşit nakış tekniği mevcut. Desenin içini doldurmak suretiyle yapılan dolgu şeklindeki nakış bunlar içinde en kolaylarından biri…
11. Nakış tutkunlarının mutlaka göz atması gereken sanatçılar…
Yağlı boya portreler yapar gibi iğne, tığ ve iplik kullanarak birbirinden ilginç eserler ortaya çıkaran Michelle Kingdom’un harikulade eserleri kesinlikle klasik tarzda değil. 2013’te tesadüfen nakışa olan aşkını keşfeden ve bunu tam zamanlı bir işe dönüştüren Sarah K. Benning’in muhteşem eserleriyle karşılaştığınızda ise kendinizi geometrik desenlerle bezenmiş bir botanik bahçenizde hissetmeniz olası… Çeşitli hayvan ve çiçek figürlerinin modern tarzda ve göz alıcı biçimde uygulayan Jessica Long başlıca önerilerimiz arasında…
12. Takip edilebilecek diğer hesaplar…
Hepimizin kendinden bir şeyler bulabileceği, birbirinden değişik ve tuhaf diğer sanatsal çalışmalara göz atmak isteyenleri buradaki listemize alalım.
BONUS 1: Japon Gülü Yapımı
BONUS 2: Karanfil Yapımı
BONUS 3: Brezilya Nakışıyla Gül Yapımı
BONUS 4: Armut Ağacı Yapımı
BONUS 5: Kabartmalı Monogram Yapımı
Kaynaklar: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9