Kadın cinsel sağlığı pek çok kişi tarafından konuşulmayan bir konu. Bu konu açıkça konuşulamadığı için de kulaktan kulağa bazı efsaneler yayılıyor. Bu efsaneler ise pek çok kadın tarafından doğru kabul ediliyor. The American Society for Reproductive Medicine (Amerikan Üreme Tıbbı Derneği) tarafından farklı kadınlarla yapılan araştırmada kadınlarının yüzde 40’ının kendi bedenleri hakkında çok az bilgiye sahip olduğu tespit edildi. Bu önemli bilgilerin yokluğu ise pek çok kadının mitlere ya da internette dolaşan ve gerçekliği olmayan bilgilere inanmasına neden oluyor. Ne yazık ki, bu tavsiyelerin çoğu sadece yanlış değil, aynı zamanda kişinin sağlığına da zararlı olabiliyor. Biz de bu nedenle kadın sağlığı hakkında efsaneleşen ve çoğu kişinin doğru sandığı 10 yanlışı yazdık.
1. Doğum kontrol haplarının herhangi bir yan etkisi yoktur
Birçok kişi doğum kontrol haplarının olası hamileliği engellemenin kolay bir yol olduğuna inanıyor. Ancak bu haplar hormon içerdiği için kadınların hormonal dengesini de etkiliyor. Kadın vücudunun işleyişi doğum kontrol haplarıyla doğal olmayan bir şekilde değiştiriliyor. Bu hapların ise bazı yan etkileri olabiliyor. Doğum kontrol haplarının yaygın yan etkileri arasında şunlar bulunuyor; düzensiz dönemler, bulantı, baş ağrısı ve ruh hali değişimleri. Haplara başladığınızda ya da zaman içerisinde bu belirtiler görülebilir. Bu nedenle doğum kontrol hapı kullanmadan önce mutlaka bir doktora danışın.
2. Doğum kontrol hapı kullanırken ya da sonrasında hemen hamile kalamazsınız
Birçok kadın doğum kontrol hapı almayı bıraktıktan sonra birkaç ay hamile kalamaz. Ancak 2009 yılında yapılan bir araştırma, kadınların yaklaşık% 20’sinin (yaklaşık 60.000 kadın) hap almayı bıraktıktan bir ay sonra hamile kalabildiğini gösteriyor.
Ayrıca, doğum kontrol hapları alırken bile hamile kalma riskiniz bulunuyor. Haplar gebeliği yüzde 100 önlemiyor. Ortalama olarak, her 100 kadından 2-3’ü doğum kontrol hapı kullanırken hamile kalıyor. Bu nedenle doğum kontrolünde sağlığınızda herhangi bir değişiklik olup olmadığını danışmak için mutlaka doktorunuza danışmalı ve muayene olmalısınız.
3. Tüm enfeksiyonların sebebi kötü hijyen alışkanlıklarıdır
Kadın genital organında bakterilerin doğal dengesini koruyan bir flora yer alır. Vajinada yer alan bu flora hijyene bağlı olarak bozulduğunda ise zararlı bakterilerin üremesi kolaylaşır. Bu ise enfeksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle doktorlar vajina içerisinin yıkanmamasını önerir. Ancak tüm enfeksiyonların sebebi genital bölgenizi yıkamanız yıkamamanız değildir. Cinsel yolla bulaşan bir hastalık kapmış da olabilirsiniz. Bu nedenle kaşıntı, kötü koku ya da kızarıklık gibi bir belirti gördüğünüzde doktorunuza başvurmayı ihmal etmeyin.
4. Düşük yapmak nadir yaşanan bir durumdur
Düşük yapmak oldukça nadir bir durummuş gibi lanse ediliyor. Ne yazık ki, çalışmalar tam tersini gösteriyor. Ortalama olarak, gebeliklerin yüzde 17’si düşüklerle sonuçlanıyor. Bu nedenle hamileyken sağlığınıza çok dikkat etmeniz gerekiyor.
5. Menstrüel ağrı hakkında yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur
İstatistiklere göre, kadınların yüzde 59’u yoğun bir regl sancısı yaşıyor. Kadınların yüzde 20’si yaşadıkları yoğu ağrısının evden çıkmalarını bile engellediğini söylüyor. Regl sancısını azalmak içinse ilaç almak yerine uygulayabileceğiniz bazı şeyler bulunuyor. Araştırmalar; sıcak kompreslerin, alkolden uzak durmanın, kahve içmenin ve çok dinlenmenin ağrıyı azaltmaya yardımcı olabileceğini gösteriyor. Ancak ağrı dayanılmaz bir noktadaysa bir doktora görünmeyi ihmal etmeyin.
6. Regl ağrısı hamilelikten sonra kaybolur
Hamileliliğin ve doğum yapmanın birçok kadın hastalığının tedavisine yardımcı olabileceği efsanesi doğru değil. Çünkü her rahatsızlık kişiden kişiye değişebiliyor. Bildiğiniz gibi buna regl sancısı da dahil. Bazı kadınlarda doğum sonra regl ağrısı azalabilirken, bazı kadınlarda da artıyor.
7. Kadınlar regl döneminde “canavar”a dönüşür
Bilim insanları regl döneminde kadınların hormonlarında bir değişiklik olduğu için duygu durumlarının da değiştiğini söylüyor. Ancak bu da kişiden kişiye göre değişiklik gösteriyor, bazı kadınlar bu dönemde duygusal bazıları ise sinirli olabiliyor. Tabii ki bu biz kadınların “canavar”a dönüştüğü anlamına gelmiyor.
8. İkinci hamileliğiniz ilkiyle aynı olur
Doktorunuz önceki hamileliğiniz hakkındaki bilgileri ikinci hamileliğinizde yardımcı olması için kullanabilir, ancak her şeyin aynı şekilde gideceğini garanti edemez. Örneğin, ikinci hamileliğinizde belirtiler daha erken başlayıp çok daha uzun sürebilir. İlk hamileliğinizde herhangi bir bulantı yaşamazken, ikinisinde yaşayabilirsiniz.
9. Tampon kullanırken uyumak zararlı değildir
Tampon üreticileri, bunları kullanmanın toksik şok sendromu alma şansımızı artırabileceği konusunda bizi uyarıyor. Bu, ölüme yol açabilecek çok nadir bir durum. Tamponun uzun süre değiştirilmemesi kan zehirlenmesine neden olabilir. Bu yüzden her 3-4 saatte bir tamponu değiştirmek gerekir. Gece uyurken ise tampon değil ped kullanmanızda fayda var.
10. Gençken güneş size zarar vermez
Güneşten yayılan ultraviyole ışınları her yaşta tehlikeli. UV ışınları cildin erken yaşlanmasına, güneş lekelerine ve cilt kanserine sebep olabilir. Uzmanlar, güneşli bir günde araba kullanırken bile güneş kremi kullanmanızı öneriyor.
Kaynak: 1