Genellikle mafya olarak isimlendirilen suç örgütleri pek çok insanın zihninde erkeklerle ilişkilendiriliyor. Bu durum ise oldukça doğal. Çünkü organize bir şekilde suç işleme amacıyla kurulan ve hiyerarşik bir yapıda olan bu örgütlerin üyeleri ile yöneticileri çoğunlukla erkeklerden oluşuyor. Ancak kadınların da mafyanın önemli bir unsuru olduğu bazı bölgeler ve dönemler de var. Örneğin İtalya gibi mafya yapılarının güçlü olduğu bölgelerde özellikle de belirli dönemlerde hapse atılan erkek mafya üyeleri varlıklarını eşlerine veya kızlarına devrediyor! İtalya’da mafya bağlantılı suçlar nedeniyle hapse atılan kadınların oranı yalnızca %2,5. Ancak İtalya’daki mafyanın mali kaynaklarının 3’te 1’ini kadınlar idare ediyor! Bununla birlikte tarih boyunca en az erkekler kadar acımasız, cesur ve ünlü kadın mafyalar da vardı! Kadınlar tarafından kurulan ve idare edilen bu organize suç örgütleri suç işlemek konusunda en az erkekler kadar yetenekliydi! İşte tarihteki en ünlü ve acımasız 6 kadın mafya…
1. Ma Barker
1873 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde dünyaya gelen Kate Barker, oldukça tehlikeli bir suçlu olduktan Ma Barker ismiyle anılır oldu. Barker’ın uzmanlık alanı ise tehlikeli otoyol soygunlarını büyük bir başarı ile planlamak ve gerçekleştirmekti. Baker, eşi ve 3 oğlundan oluşan tehlikeli Barker-Karpis çetesinin acımasız ve tehlikeli lideriydi! Ma Baker tarafından idare edilen çetenin tehlikeli eylemleri kısa sürede basının dikkatini çekti. Böylece Baker, tüm ABD’de tanınan bir suçlu haline geldi. Hatta ABD’deki kolluk teşkilatını üst düzey yetkilileri onu “son on yılın en gaddar, tehlikeli ve becerikli suçlu beyni” olarak tanımlıyordu. Ma Barker’ın suçla dolu yaşamı, 1935 yılında Florida’da polisle girdiği silahla çatışma sırasında sona erdi.
2. Virginia Hill
Virginia Hill, ABD’nin Alabama eyaletinde 1916 yılında oldukça yoksul bir ailede dünyaya geldi. Bu nedenle küçük yaştan itibaren mafya ile yakın ilişki kurdu. Uyuşturucu kaçakçılığından kuryeliğe, mafya muhbiri olmaktan kara para aklamaya kadar pek çok suça karıştı. Gençlik yıllarında kendi devrinin önde gelen gangsterlerinden olan Bugsy Siegel ile tanışması, Hill’in hem şöhretini hem de servetini artırmasına olanak tanıdı. İkili, Siegel’ın ölümüne dek yeraltı dünyasının en çekinilen çifti olmayı başarmıştı. Ancak Siegel’ın ölümüyle Hill için de zorlu günler başladı. Suçla dolu geçmişi nedeniyle hem kanun hem de rakip mafyaların en önemli hedefi haline gelmişti. Virginia Hill’in kaçak hayatı, 1961 yılında Avusturya’da sona erdi. Bir zamanların suç makinesi, bir yol kenarında ölü olarak bulundu.
3. Stephanie St. Clair
1897 yılında dünyaya gelen Stephanie St. Clair ömrü boyunca ABD’deki ırkçılığa karşı savaştı. Bu savaşı sırasında zaman zaman yasa dışı yollara da başvurdu. Haraç ve faiz ise Clair ve çetesinin başlıca gelir kaynağıydı. Çoğunlukla Afroamerikalıların yaşadığı ve yüksek suç oranları ile bilinen New York’taki Harlem bölgesinde pek çok çete ile ciddi bir rekabete girdi. Kurduğu stratejik ortaklıklar sayesinde çeteler savaşından büyük bir kazanç elde etti. Suç dünyasından ayrıldıktan sonra da siyahi hakları için çalışmayı sürdürdü ve çeşitli kampanyalara öncülük etti. 1969 yılında varlıklı bir kadın olarak yaşamını kaybetti.
4. Griselda Blanco
Griselda Blanco, kadın mafyalar arasında belki de en tehlikeli olanıydı! 1943 yılında Kolombiya’da dünyaya gelen suç imparatoriçesi, 1970 ve 80’li yıllarda Kolombiya’dan ABD’ye kaçırdığı uyuşturucu sayesinde yüklü bir servetin sahibi oldu. Kaçakçılıktaki bu başarısı Medellin kartelinin önemli isimlerinden biri haline gelmesini sağladı. Kokainin Vaftiz Annesi, “Narko-trafiğin Kraliçesi” sahip olduğu lakaplardan yalnızca bazılarıydı. Hatta bir dönem uyuşturucu kaçakçıları için özel bir iç çamaşırı bile icat etmişti! Bütün eski eşlerini öldürmesinin ardından da “Kara Dul” lakabını elde etti… Kurbanlarının işkence görmesini izlemekten büyük bir keyif alıyordu. Ancak, suç dünyasının en korkunç kadınlarından olan Blanco, hiçbir insanı öldürmemek konusunda oldukça hassastı. Kendisi, cinayet işleyemiyordu. Buna karşın 2.000 kişinin ölüm emrini verdiği düşünülüyor! Blanco, Medellin 69 yaşındayken motosikletli bir adam tarafından vurularak öldürüldü.
5. Sister Ping
Cheng Chiu Ping isimli kadın New York’taki Çin Mahallesinde göçmen kaçaklığı yaparak büyük bir ün ve şöhret sahibi oldu. Binlerce üyesi olan büyük bir suç örgütünün lideri konumundaydı. Bu devasa suç örgütü bir dönem Hong Kong’dan New York’a neredeyse her gün 100 kişinin kaçak yollarla gelmesini sağlıyordu. Elbette bu uzun ve zorlu yolcukta pek çok insan da yaşamını kaybediyordu. Ancak bu “kaçakçılık başarısı” Sister Ping’e 1980’lerde ve 90’larda yaklaşık 40 milyon dolar gibi inanılmaz bir servet kazandırdı. Sister Ping, insan kaçakçılığı başta olmak üzere çeşitli suçlardan hapis cezasına çarptırıldı ve 65 yaşında, cezasını çektiği sırada yaşamını kaybetti.
6. Maria Licciardi
Mafya söz konusu olduğunda İtalya’nın Napoli şehri uzun yıllardır dünyanın en sabıkalı şehirlerinden. Ancak Maria Licciardi isimli kadın, korkunç çetelerle dolu bu suç şehrinde bile güçlü bir imparatorluk kurmayı başardı! Eşi öldükten ve erkek kardeşi tutuklandıktan sonra Licciardi çetesinin başına geçen Maria, kısa sürede suç dünyasını önemli figürlerinden biri haline geldi. Napoli’deki sigara ve uyuşturucu sevkiyatının büyük bir kısmını kontrol eden Licciardi kadın çete üyeleri arasında “Prenses” olarak anılıyordu. Ancak Licciardi çetesi tarafından gerçekleştirilen bir uyuşturucu sevkiyatı, çok sayıda insanın uyuşturucu yüzünden ölmesine neden oldu. Bu ölümlerin ardından başlayan ve pek çok çete üyesinin yaşamını kaybettiği çete savaşları, Licciardi’nin de tutuklanmasına ve hapse gönderilmesine neden oldu…
Kaynak: 1