Sanatın sınır tanımadığına en güzel kanıtlardan biri de İngiliz sanatçı Justin Bateman’ın büyüleyici eserleri! Peki, Bateman sanatını hangi malzemeyle icra ediyor dersiniz? Boya? Kil? Dijital araçlar? Hayır, tahmin bile edemeyeceğiniz kadar doğal bir malzeme: çakıl taşları! Evet, yanlış duymadınız! Bateman, Tayland, Endonezya ve Birleşik Krallık’ta bulduğu çakıl taşlarını kullanarak insan ve hayvan portreleri oluşturuyor. Ama öyle basit mozaikler gibi düşünmeyin! Yaptığı eserler o kadar detaylı ki, sanki ünlü ressamların fırça darbeleriyle yaratılmış gibi görünüyor. İşte Justin Bateman ve çakıl taşından yaptığı portreler…
Bateman’ın sanatı, puantilizm tekniğine dayanıyor
Hani şu, sanatçının noktaları yan yana getirerek bütüncül bir görüntü oluşturduğu teknik var ya, işte onun taşlarla yapılan versiyonu! Her çakıl taşı, eserin içinde bir renk noktası gibi işlev görüyor. Doğal tonları sayesinde bir araya geldiklerinde büyüleyici bir uyum yakalanıyor.
Sanatçı bu süreci şöyle açıklıyor: “Eserlerim genellikle eş zamanlı kontrast ilkesine dayanıyor. Yani, taşlar yan yana geldiğinde, gözümüz onları daha tutarlı ve bütüncül bir görüntü olarak algılıyor.”
Yani aslında beynimiz, bu doğal taşları bir renk paleti gibi yorumluyor ve sanatçının ellerinde inanılmaz bir şölene dönüşüyor!
Justin Bateman birçok şeyden ilham alıyor. Kimi zaman Rembrandt’ın otoportresini, kimi zaman Botticelli’nin Primavera’sını çakıl taşlarıyla yeniden yaratıyor
Ama eserleri sadece klasik sanatla sınırlı değil! Ünlü isimler, hayvan portreleri ve doğadan sahneler de onun sanatına ilham veriyor. Örneğin; aslan, maymun, kedi ve hatta Shiba Inu gibi sevimli dostlarımızın çakıl taşlarından portrelerini görmek mümkün! Klasik sanat ve modern figürleri birleştiren Bateman, bu şekilde eserlerine hem tarihsel hem de çağdaş bir dokunuş katıyor.
Bu eserleri tamamlamak öyle kolay bir iş değil. Bir portreyi oluşturmak saatler, hatta bazen günler sürebiliyor. Ama en şaşırtıcı kısmı ne biliyor musunuz? Bu eserler kalıcı değil
Evet, yanlış duymadınız! Bateman, yaptığı eserleri kalıcı hale getirmiyor. Çakıl taşları doğayla bütünleşerek zamanla kayboluyor. Sanatçının kendisi de bu geçiciliği benimsiyor ve şöyle diyor: “Çalışmalarım geçicidir, yalnızca ayak izleri bırakırım.”
Sanatçının amacı, doğayla iç içe ve sürdürülebilir bir sanat anlayışı oluşturmak
Yani, Justin Bateman eserlerini bir müzeye hapsetmek yerine, doğayla uyum içinde bırakıyor. Onları görmek için tek bir şansınız var: Oradayken izlemek!
Bu inanılmaz çakıl taşı sanatçısının eserlerini görmek isterseniz Instagram hesabına göz atabilirsiniz. Onun yaptığı her yeni eser, doğaya ve sanata farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Peki, siz ne düşünüyorsunuz? Doğanın içinden böylesine büyüleyici sanat eserleri çıkması sizi de hayran bırakmadı mı? İşte o güzeller güzeli çakıl taşından resimler…