Küçüklüğümüzden itibaren bize öğretilmiş bir güzellik algısına maruz kalıyoruz. Bu bazen çok yakınımızdaki insanlar; bazen de en alakasız insanlar tarafından bilinçaltımıza yerleştiriliyor. Sonra bu güzellik algısı en derinlerine işlemiş olan bazı insanlar, hiç çekinmeden bizim görünüşümüzle ilgili yorum yapabiliyorlar. Biz de o yorumların gerçek olduğunu düşünüp kendi değerimizi alçaltıyoruz. Hem de değerimizin belirleyicisi, görüntümüzmüş gibi.
Kendimizle barışmamız, bazen zaman alabilir. Ancak önemli olan gerçekten kendimizle ilgili her şeyden memnun olduğumuz noktaya gelebilmektir; üstelik kendi başımıza. Çünkü her insan, her ruh; kendinden bağımsız olarak biricik ve değerlidir.
İngiliz tasarımcı Jojo Oldham, üzerinde, insanların onun vücuduyla ilgili yaptığı yorumların yazılı olduğu bir elbise tasarladı.
Elbisenin üzerinde yazanlardan bazıları şöyle: “İri kemikli”, “Ateşli”, “Daha ince olsan iyi olurdu”, “Memeler güzelmiş”…
“İnsanlar dış görünüşüm hakkında yorum yapmaya başladığından beri(tahminen 6 yaşımdan beri) bu yorumlar benimle beraber. Giyinirken ya da ne zaman yorum yaptıkları bir yerim gözüme takılsa, tekrar tekrar aklıma geliyorlar.”
Böyle söylüyor Oldham… Ve sanıyoruz bu cümleler, hiçbirimize çok yabancı değil.
İnsanların onunla ilgili yaptığı yorumları üzerine giyen Oldham’ın sorusu çok açık ve net aslında: “Biz ne yapıyoruz?”
Vücudundan ve kendisiyle ilgili her şeyden memnun olduğunu söyleyen sanatçı, bu etkileyici tasarımıyla ilgili şu cümleleri kuruyor:
“Eskiden olsa, insanların benimle ilgili olumsuz yorumlarının gerçek olabileceğini düşünürdüm ve bu yüzden de böyle bir tasarım yapmaya çekinirdim. Ama artık vücudumla savaşmıyorum ve herhangi bir kalıba uymaya gerek duymuyorum.”
Artık insanların kendi görüntülerini incelemeye ve birbirlerini eleştirmeye çok küçük yaşlarda başladığını söyleyen sanatçı, bu durumun kendisini endişelendirdiğini söylüyor ve ekliyor:
“Ben yalnızca birbirimize karşı davranışlarımıza ve vücutlarımız hakkında nasıl konuştuğumuza dair küçük bir tartışma başlatmak istedim.”
Yararlandığımız kaynağı, tam şuraya bırakıyoruz.