Dünyanın birçok yerinde iklim koşulları nedeniyle kuraklık buna bağlı olarak da kıtlık yaşanmakta. Üçüncü dünya ülkeleri olarak adlandırılan, Afrika ve Güney Asya ülkelerinin birçoğu kuraklığın beraberinde getirdiği salgın hastalıklarla mücadele ediyor. Hastalıklardan ve açlıktan her yıl Afrika’da binlerce kişi hayatını kaybediyor. Başta batılı ülkeler olmak üzere, pek çok farklı ülke Afrika’da ve Güney Asya’daki sorunlara çözüm üretmek için çabalıyor. Daha önce de Afrika kıtasına yardımlarda bulunan Japonya, bu seferde Somali başta olmak üzere pek çok ülkenin su sorununu çözmek için bir ürün geliştirdi.
Somali’de uzun yıllardır yaşanan kuraklık, ülkenin temel geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin azalmasına ve kıtlık yaşanmasına neden olurken aynı zamanda su kaynaklarını da tüketiyor.
Ülkedeki su sorununu çözmek için Türkiye’nin de aralarında bulunduğu birçok ülke, Somali’ye maddi destek sağladı. Yapılan yardımlarla ülkede su kuyuları açıldı ancak suyun kirli oluşu, bu sefer de salgın hastalıkları beraberinde getirdi.
Coğrafi konum itibariyle kaynakları zengin olan Afrika, ne yazık ki iklim değişiklikleri, iş savaş ve terör gibi nedenlerle kaynaklarını kullanamaz hale geldi. Afrika’da yaklaşık 1 milyar insan temiz suya ulaşım sağlayamıyor.
Japon PolyGlu firması Afrika’daki su sorununu azaltmaya yönelik bir çözelti geliştirdi. Geleneksel gıdalardan yapılan bu çözelti, suyun içerisine atıldığında, kirin dibe çökmesini sağlıyor. Böylece su biraz da olsa temizlenmiş oluyor.
1 gram çözelti, 5 litrelik suyu arındırabiliyor. Ancak, suyun tamamen arınması için daha fazla filtreleme işlemi gerekiyor. Yine de bu çözelti, kiri pıhtılaştırıp ayırdığı için su kalitesini iyileştirmiş oluyor.
Japon PolyGlu firmasının ürettiği bu çözelti; Somali, Bangladeş, Tayland, Hindistan gibi su sorununun yaşandığı yerlerdeki insanların salgın hastalıklardan korunmasını da sağlayacak. Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ile birlikte çalışan firmanın bu çözelti ile Somali’de yüzbinlerce mülteciye yardım ettiği söyleniyor.
PolyGlu’nun yanı sıra birçok Güney Asya menşeli şirket de Uluslararası Göç Örgütü ile birlikte üçüncü dünya ülkelerindeki, kıtlık, salgın hastalık, şiddet ve işsizlik gibi sorunlara karşı mücadele ediyorlar.