İnsanlık tarihi son derece köklü bir geçmişe sahip. Bu nedenle farkında olalım veya olmayalım, günümüzden binlerce yıl önce yaşayan insanların günümüze bıraktığı pek çok miras var. Bu miraslar arasında en önemlileri ise şüphesiz geçmiş toplumların yaşamları, gündelik hayatları, düşünce pratikleri, kültürleri ve inançları hakkında son derece kıymetli bilgiler barından mitolojiler. Günümüzde mitoloji söz konusu olduğu zaman akla genellikle Yunan veya İskandinav mitolojisi gelse de kadim kültürlerin hemen hepsi, kendilerine özgü, muhteşem detaylar barından mitolojilere sahip. Elbette Uzak Asya’nın kadim ülkesi Japonya da kendi kültürüne has oldukça ilginç unsurlar ve karakterlerle dolu mitolojisiyle dikkat çekiyor. Üstelik geleneklerine ve kültürlerine bağlı olma özellikleriyle ünlü Japonların, kökenleri 2000 yıldan eski olan mitolojileriyle bağları bugün dahi kopmuş değil! İşte Amaterasu’dan Susanoo’ya, Japon mitolojisindeki en önemli 8 tanrı ve tanrıça…
1. İzanami ve İzanagi
Japon mitolojisindeki en önemli figürlerin başında, bu iki kardeş tanrı ve tanrıça yer alıyor. Çünkü bu iki kardeş, Japon mitolojisine göre Dünya’nın yaratılmasından sorumlu iki ilahi varlıktı. Mitolojiye göre İzanagi ve kız kardeşi İzanami, kaosa son vermek ve düzeni sağlamakla görevlendirilmişti.
İki kardeş, bu zorlu görevi başarabilmek için “Amenonuhoko” isimli kutsal bir mızrak kullandılar. Bu mızrak ile birleşik haldeki kara parçalarını ayırmaya, denizlerin dibinden yeni adalar çıkartmaya ve Dünya’yı şekillendirmeye başladılar. Mitolojiye göre Japonya’yı oluşturan adalar da bu şekilde ortaya çıktı. Bununla birlikte kardeş tanrıların birlikteliğinden, Japon mitolojisi için son derece önemli olan yüzlerce Kami adı verilen yüzlerce kutsal varlık, tanrı ve tanrıça dünyaya gelmişti…
2. Ebisu
Ebisu, İzanami ve İzanagi birlikteliğinden doğan ilk çocuktu. Ancak ebeveynlerinin günahları nedeniyle lanetlenmiş, vücudunda hiçbir kemik olmadan dünya gelmişti. Fakat Ebisu’nun “lanetli yolculuğu” ilerleyen yıllarda Japon mitolojisindeki en büyük cesaret ve dayanıklılık hikâyesine dönüşecekti…
Kadim anlatılara göre Ebisu, doğuştan gelen laneti sebebiyle doğduğu ilk anda devasa bir okyanusta sürüklenmeye ve ölüme terk edilmişti. Ancak yaşama inatla bağlı olan bu bebek tanrı, 3 yaşındayken sürüklendiği okyanusta bir kara parçası oluşturarak hayatta kalmayı başardı. Yaşamı boyunca pek çok zorluğun üstesinden gelen Ebisu sonunda çocukların, balıkçıların, refahın ve talihin koruyucu tanrısına dönüştü.
3. Kagutsuchi
Kagutsuchi, Japon mitolojisinde “yıkımın ve ateşin” tanrısı. Tıpkı Ebusi gibi İzanagi ve İzanami’nin çocuğu olan Kagutsuchi, öylesine güçlü bir ruha sahipti ki, doğumu sırasında annesi İzanami’ni ölümüne neden olmuştu! İzanagi ise bu nedenle kapıldığı bir öfke nöbeti sonunda Kagutsuchi’nin kafasını kesmeye başlamış, başta gök gürültüsü, savaş ve ejderha tanrıları olmak üzere çok sayıda yıkıcı ruh, Kagutsuchi’nin dökülen kanlarından meydana gelmişti! Bu nedenle Kagutsuchi, Japon mitolojisinin yıkım ve ateş tanrısı, diğer yıkıcı ruhların da atası olarak kabul edildi.
Öte yandan bu korkutucu tanrının izlerini Japonya’daki gündelik yaşamda da görmek mümkün. Özellikle Japon kraliyet ailesi, “Kagutsuchi’yı yatıştırmak” için yılda iki defa “o-shizume-no-matsuri” adı verilen, “yangınlardan korunma” törenleri düzenliyor.
4. Amaterasu
“Kutsal Ruhların Büyük Güneşi” veya “Cennetten Işık Saçan Muhteşem Ruh” olarak da anılan Amaterasu, Japon mitolojisindeki Güneş tanrıçası. Mitolojiye göre bu kudretli tanrıça, bütün kutsal ruhların lideri olmak için en doğru isimdi. Bu nedenle babası İzanagi, Amaterasu’ta tüm kutsal varlıkların mutlak kraliçesi olma yetkisini bahşetti. Amaterasu, binlerce yıl boyunca ihtişamın, düzenin ve ilahi saflığın sembolü olarak kabul edildi.
5. Tsukuyomi
Tsukuyomi, Japon mitolojisinin Ay tanrısıydı. Kadim efsanelere göre diğer pek çok kardeşi gibi babası Izanagi’nin, işlediği günahlardan arınmak için gerçekleştirdiği bir tören sonunda dünyaya gelmişti. Tsukiyomi, kız kardeşi Güneş tanrıçası Amaterasu ile evlenmiş, Güneş ve Ay bu sayede gökyüzüne çıkmıştı…
6. Susanoo
İzanagi’nin burnundan yaratıldığına inanılan Susanoo, Japon mitolojisinin fırtına ve deniz tanrıçasıydı. Tıpkı denizler ve fırtınalar gibi değişken ve oldukça şiddetli bir mizaca sahipti. Susanoo’nun doğasından kaynaklı bu şiddet, onun mitolojideki en güçlü kutsal varlıklardan biri olarak anılmasına neden olmuştu. Bununla birlikte Japon mitolojisindeki Güneş’in kararması olayının da başrolündeki isimdi. Efsaneye göre kız kardeşi Güneş tanrıçası Amaterasu ile giriştiği rekabet sırasında kız kardeşini öfkelendirmiş ve Dünya’nın karanlığa gömülmesine neden olmuştu.
7. Raijin
Raijin, şimşeklerin ve gök gürültüsünün tanrısıydı. Efsaneye göre öfkelendiği zamanlarda yeryüzüne şimşekler gönderiyor, elindeki davula vurdukça yeryüzünü korkunç gök gürültüsü seslerine boğuyordu! Bununla birlikte çoğu zaman geçmişi, bugünü ve geleceği sembolize eden üç parmakla tasvir ediliyordu.
8. Fujin
Fujin, kardeşi Raijin ile birlikte Japon mitolojisindeki en önemli tanrılarından biriydi, özellikle de doğa olayları söz konusu olduğu zaman. Bu nedenle Fujin ile Raijin, bir bütünün iki parçası olarak kabul ediliyorlardı. Rüzgârların tanrısı Fujin, mitolojideki en acımasız kutsal varlıklardan birisi olarak görülüyordu. İki kardeş güçlerini birleştirdikleri zaman, doğanın mutlak efendileri haline geliyorlardı…
