Japon edebiyatı, en ünlü klasiği olan Genji’nin Hikayesi ile 11. yüzyıla kadar uzanan uzun ve şanlı bir tarihe sahiptir. Genellikle karanlık ama mizah dolu olan Japon edebiyatı, yoğun kültürel unsurlarla yönlendirilen bir ulusun kendine has özelliklerini bünyesinde barındırır ve bu kültürel unsurları okuyucuya sergiler. Bu liste, Japon edebiyatının klasik romanlarının yanı sıra günümüzün en etkileyici ve yenilikçi eserlerinden bazılarını içerir. İşte Japon edebiyatından seçkiler…
Yastıkname – Sei Şonagon
Dünyada Yastıkname gibi bir eser çok zor bulunur. Yaşadığı dönemde bir saray hanımı olan Sei Şonagon, Heian’ın imparatorluk sarayında geçirdiği süre boyunca, imparatorluk sarayının insanları ve olayları hakkında birçok deneme, derin düşünce, anekdot ve hatta şiir yazdı. Bin yıldan fazla bir süre önce Japonya’daki en güçlü insanların hayatlarına dair eğlenceli ve ufuk açıcı bir içgörü sağlayan Yastıkname, eşsiz kadın bakış açısıyla tamamen benzersiz ve büyüleyici bir eserdir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Gönül – Natsume Söseki
Natsume Söseki, şüphesiz Japonya’nın en sevilen yazarlarından birisidir. Büyüleyici bir romancı olan Söseki birkaç değerli esere imza atsa da Gönül yazarın en iyi eseridir. Kamakura ve Tokyo arasında geçen roman, genç ve etkileyici bir adam ile onun son derece hayran olduğu ustası arasındaki ilişkiyi üç bölümde araştırıyor. Gönül’ün yarısından sonra, bu adamlar ve onların ilişkileri hakkında dokunaklı, ayrıntılı ve şeffaf üç boyutlu bir bakış açısı sağlayan perspektifler değiştirir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kişisel Bir Sorun – Kenzaburo Oe
Çağdaş Japon yazınının en önemli isimlerinden biri olan Kenzaburo Oe, 1994 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüştür. Nobel Edebiyat Ödülü’nü almasından bir otuz sene önce kaleme aldığı Kişisel Bir Sorun; acımasız, grafik, yarı otobiyografik bir hikayedir ve genç bir öğretmenin zihinsel engelli oğlunun doğumuyla yüzleşmek için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Kişisel Bir Sorun, bazı kesimler tarafından karanlık komedi olarak görülürken bazıları tarafından sadece karanlık bir eser olarak görülür. Utanç, iğrenme, kendini kaptırma ve kendini yok etme duygularıyla uyum, alkolizm ve nihilizm sorunları arasında içgüdüsel bir yolculuk olan romanı unutmak imkansızdır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Yaz Ortasında Ölüm – Yukio Mişima
Romanlarıyla modern Japon edebiyatını şekillendiren Yukio Mişima, ülkesinde aynı zamanda usta bir öykücü olarak da bilinir. İkinci Dünya Savaşı’nda Japonya’nın yaşadığı dramatik yıkım sırasında yitip giden bir kuşağın haykıran sesi olan Mişima, yaşadığı dönemde tam olarak anlaşılamamış, faşist ve anti-hümanist olmakla suçlanmıştır. Yaz Ortasında Ölüm, Mişima’nın kara mizah ve rahatsız edici ilişkilerle dolu 11 kısa öykü içeriyor. “Yaz Ortasında Ölüm” başlıklı hikâye tam da bununla ilgili ve uzun bir yaz gününün boğucu sıcaklığı ve durgun yavaşlığı, ani, trajik bir kazanın dolaysızlığıyla tam bir tezat oluşturuyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kasiyer – Sayaka Murata
21’inci yüzyıl Japonya’sında çalışan sınıfı tasvir eden Sayaka Murata’nın Kasiyer romanı, Japonya’daki çalışma yaşamının durumunu benzersiz bir şekilde ele aldığı için tüm dünyada manşetlere taşındı. On sekiz yıldır bir markette çalışan ve hayatından son derece memnun olan kasiyer bir kadının hayatını konu alıyor. Beklentiler, kurumsal merdivenler ve sosyal stresler hakkında bir kitap olan Kasiyer, pasif saldırganlıkla yazılmış gerçek bir modern klasiktir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Şeffaf Mavi – Ryu Murakami
Japonya’nın en ham ve acımasız modern romancısı Ryu Murakami tarafından yazılan ve yazarın adeta erken dönem dehasının bir işareti olan Şeffaf Mavi, 1970’lerin Tokyo dünyasında Ryu Murakami’nin kendi gençliğinin hikayesini anlatan, ilk altı ayında bir milyon kopya satan yarı otobiyografik bir romandır. Seks, uyuşturucu ve Rock ‘n’ Roll temalarını barındıran güçlü bir Ryu Murakami eseridir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
İnsanlığımı Yitirirken – Osamu Dazai
İkinci Dünya Savaşı sonrası önde gelen Japon yazarlarından olan Osamu Dazai’nin ikinci romanı İnsanlığımı Yitirirken, kuzey Japon aristokrat bir ailenin geleneklerinin dağılması ile Batılı fikirlerin etkisi arasında kalan genç bir adamın dokunaklı ve büyüleyici hikayesini anlatıyor. Karakterinin zamanla kendini insanlıktan yoksun hissettiği bu roman, bireyciliğin ve toplum karşıtlığının “salgın” gibi yayıldığı bir coğrafyada varoluşçuluk tohumları serpiyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Başkasının Yüzü – Kobo Abe
Savaş sonrası Japon edebiyatının bir klasiği olan Başkasının Yüzü, Kafka’nın Dönüşüm’ünün zarif, tüyler ürpertici bir son yazısı gibi, bütün bir dünyanın ikiyüzlülüğünü ortaya çıkaran tuhaf bir fiziksel dönüşümü anlatıyor. Kobo Abe’nin kaleme aldığı Başkasının Yüzü’nde anlatıcı, bir laboratuvar kazasında korkunç şekilde yüzünü ve bununla birlikte diğer insanlarla olan bağlantısını kaybetmiş bir bilim adamıdır. Şimdi karısı bile ondan iğrenirken, bilim adamının dünyaya tek giriş bileti ise, insan yapımı olduğu tespit edilemeyecek kadar mükemmel bir maske yaratmaktır. Ancak çok geçmeden böyle bir maskenin bir kılık değiştirmeden daha fazlası olduğunu anlar: Bu maske her şeyi yapabilen alternatif bir benliktir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Ölüm Oyunu – Koushun Takami
Koushun Takami’nin yüksek oranda gerilim içeren romanı Ölüm Oyunu, bir sınıf ortaokul öğrencisinin acımasız bir otoriter programın parçası olarak ıssız bir adaya götürülmesini, silahlandırılmasını ve sadece bir kişinin hayatta kalmasına kadar birbirlerini öldürmeye zorlanmasını anlatıyor. Kitabın Tanıtımından: Modern Japon edebiyatının klasikleşmiş eserlerinden sayılan ve aman vermez günümüz dünyasında hayatta kalmanın anlamına dair çok güçlü bir alegori olan Ölüm Oyunu, şiddet kavramını baş döndürücü bir gerilimle işliyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Raşomon – Ryunosuke Akutagawa
Japon onurunu ve hayatta kalma mücadelesini anlatan kısa bir hikâye olan Raşomon, adını güney Kyoto’nun yıkık kapısından almıştır. Akutagawa’nın kısa öyküsünde, kendisini kırık Rashomon’da bulan, açlıktan ölmek ve hayatta kalmak için savaşmak arasında seçim yapmak zorunda kalan bir hizmetçinin hikayesini anlatılıyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Zemberekkuşu’nun Güncesi – Haruki Murakami
Japonya’nın en popüler modern yazarlarından biri olan Haruki Murakami, çoğu gerçeküstü olan ve tekrarlanan temaları ve mecazlarıyla ünlü geniş bir eser kataloğuna sahiptir. Zemberekkuşu’nun Güncesi ise yazarın başyapıtı olarak görülebilir. Murakami’nin meşhur mecazları ve temalarının en iyi örneklerinden biri sayılan Zemberekkuşu’nun Güncesi, mükemmel bir tempoda, kaygılar ve varoluşsal krizler hakkında, eğlenceli ve heyecan verici bir okuma sağlayan gerçeküstü ve imkânsız senaryolarla sarılmış bir hikâye sunuyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Dünyada Yastıkname gibi bir eser çok zor bulunur. Yaşadığı dönemde bir saray hanımı olan Sei Şonagon, Heian’ın imparatorluk sarayında geçirdiği süre boyunca, imparatorluk sarayının insanları ve olayları hakkında birçok deneme, derin düşünce, anekdot ve hatta şiir yazdı. Bin yıldan fazla bir süre önce Japonya’daki en güçlü insanların hayatlarına dair eğlenceli ve ufuk açıcı bir içgörü sağlayan Yastıkname, eşsiz kadın bakış açısıyla tamamen benzersiz ve büyüleyici bir eserdir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Natsume Söseki, şüphesiz Japonya’nın en sevilen yazarlarından birisidir. Büyüleyici bir romancı olan Söseki birkaç değerli esere imza atsa da Gönül yazarın en iyi eseridir. Kamakura ve Tokyo arasında geçen roman, genç ve etkileyici bir adam ile onun son derece hayran olduğu ustası arasındaki ilişkiyi üç bölümde araştırıyor. Gönül’ün yarısından sonra, bu adamlar ve onların ilişkileri hakkında dokunaklı, ayrıntılı ve şeffaf üç boyutlu bir bakış açısı sağlayan perspektifler değiştirir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Çağdaş Japon yazınının en önemli isimlerinden biri olan Kenzaburo Oe, 1994 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüştür. Nobel Edebiyat Ödülü’nü almasından bir otuz sene önce kaleme aldığı Kişisel Bir Sorun; acımasız, grafik, yarı otobiyografik bir hikayedir ve genç bir öğretmenin zihinsel engelli oğlunun doğumuyla yüzleşmek için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Kişisel Bir Sorun, bazı kesimler tarafından karanlık komedi olarak görülürken bazıları tarafından sadece karanlık bir eser olarak görülür. Utanç, iğrenme, kendini kaptırma ve kendini yok etme duygularıyla uyum, alkolizm ve nihilizm sorunları arasında içgüdüsel bir yolculuk olan romanı unutmak imkansızdır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Romanlarıyla modern Japon edebiyatını şekillendiren Yukio Mişima, ülkesinde aynı zamanda usta bir öykücü olarak da bilinir. İkinci Dünya Savaşı’nda Japonya’nın yaşadığı dramatik yıkım sırasında yitip giden bir kuşağın haykıran sesi olan Mişima, yaşadığı dönemde tam olarak anlaşılamamış, faşist ve anti-hümanist olmakla suçlanmıştır. Yaz Ortasında Ölüm, Mişima’nın kara mizah ve rahatsız edici ilişkilerle dolu 11 kısa öykü içeriyor. “Yaz Ortasında Ölüm” başlıklı hikâye tam da bununla ilgili ve uzun bir yaz gününün boğucu sıcaklığı ve durgun yavaşlığı, ani, trajik bir kazanın dolaysızlığıyla tam bir tezat oluşturuyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
21’inci yüzyıl Japonya’sında çalışan sınıfı tasvir eden Sayaka Murata’nın Kasiyer romanı, Japonya’daki çalışma yaşamının durumunu benzersiz bir şekilde ele aldığı için tüm dünyada manşetlere taşındı. On sekiz yıldır bir markette çalışan ve hayatından son derece memnun olan kasiyer bir kadının hayatını konu alıyor. Beklentiler, kurumsal merdivenler ve sosyal stresler hakkında bir kitap olan Kasiyer, pasif saldırganlıkla yazılmış gerçek bir modern klasiktir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Japonya’nın en ham ve acımasız modern romancısı Ryu Murakami tarafından yazılan ve yazarın adeta erken dönem dehasının bir işareti olan Şeffaf Mavi, 1970’lerin Tokyo dünyasında Ryu Murakami’nin kendi gençliğinin hikayesini anlatan, ilk altı ayında bir milyon kopya satan yarı otobiyografik bir romandır. Seks, uyuşturucu ve Rock ‘n’ Roll temalarını barındıran güçlü bir Ryu Murakami eseridir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
İkinci Dünya Savaşı sonrası önde gelen Japon yazarlarından olan Osamu Dazai’nin ikinci romanı İnsanlığımı Yitirirken, kuzey Japon aristokrat bir ailenin geleneklerinin dağılması ile Batılı fikirlerin etkisi arasında kalan genç bir adamın dokunaklı ve büyüleyici hikayesini anlatıyor. Karakterinin zamanla kendini insanlıktan yoksun hissettiği bu roman, bireyciliğin ve toplum karşıtlığının “salgın” gibi yayıldığı bir coğrafyada varoluşçuluk tohumları serpiyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Savaş sonrası Japon edebiyatının bir klasiği olan Başkasının Yüzü, Kafka’nın Dönüşüm’ünün zarif, tüyler ürpertici bir son yazısı gibi, bütün bir dünyanın ikiyüzlülüğünü ortaya çıkaran tuhaf bir fiziksel dönüşümü anlatıyor. Kobo Abe’nin kaleme aldığı Başkasının Yüzü’nde anlatıcı, bir laboratuvar kazasında korkunç şekilde yüzünü ve bununla birlikte diğer insanlarla olan bağlantısını kaybetmiş bir bilim adamıdır. Şimdi karısı bile ondan iğrenirken, bilim adamının dünyaya tek giriş bileti ise, insan yapımı olduğu tespit edilemeyecek kadar mükemmel bir maske yaratmaktır. Ancak çok geçmeden böyle bir maskenin bir kılık değiştirmeden daha fazlası olduğunu anlar: Bu maske her şeyi yapabilen alternatif bir benliktir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Koushun Takami’nin yüksek oranda gerilim içeren romanı Ölüm Oyunu, bir sınıf ortaokul öğrencisinin acımasız bir otoriter programın parçası olarak ıssız bir adaya götürülmesini, silahlandırılmasını ve sadece bir kişinin hayatta kalmasına kadar birbirlerini öldürmeye zorlanmasını anlatıyor. Kitabın Tanıtımından: Modern Japon edebiyatının klasikleşmiş eserlerinden sayılan ve aman vermez günümüz dünyasında hayatta kalmanın anlamına dair çok güçlü bir alegori olan Ölüm Oyunu, şiddet kavramını baş döndürücü bir gerilimle işliyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Japon onurunu ve hayatta kalma mücadelesini anlatan kısa bir hikâye olan Raşomon, adını güney Kyoto’nun yıkık kapısından almıştır. Akutagawa’nın kısa öyküsünde, kendisini kırık Rashomon’da bulan, açlıktan ölmek ve hayatta kalmak için savaşmak arasında seçim yapmak zorunda kalan bir hizmetçinin hikayesini anlatılıyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Japonya’nın en popüler modern yazarlarından biri olan Haruki Murakami, çoğu gerçeküstü olan ve tekrarlanan temaları ve mecazlarıyla ünlü geniş bir eser kataloğuna sahiptir. Zemberekkuşu’nun Güncesi ise yazarın başyapıtı olarak görülebilir. Murakami’nin meşhur mecazları ve temalarının en iyi örneklerinden biri sayılan Zemberekkuşu’nun Güncesi, mükemmel bir tempoda, kaygılar ve varoluşsal krizler hakkında, eğlenceli ve heyecan verici bir okuma sağlayan gerçeküstü ve imkânsız senaryolarla sarılmış bir hikâye sunuyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.