Asya’nın en kalabalık nüfusa sahip ülkelerinden biri olan Japonya, son derece gelişmiş bir ülke. Kültürlerini ve dillerini korumayı başaran Japonların bazı gelenekleri uzun yıllardır devam ediyor. Zengin kültürlerini ise her anlanda sergiliyorlar. Bunlardan biri de peyzaj. Peyzaj mimarisi Japonya’da son derece önem gören konulardan biri. Japon bahçeciliği hem asil hem de yaratıcı tasarımlarıyla pek çok kişiyi büyülüyor. Sakura ağaçlarının muhteşem güzelliğiyle ışıldayan Japon bahçeleri hakkında bilmeniz gerekenleri yazdık.
Japon bahçeleri, Japon kültürüne göre bir sanat. Bu bahçeler, hem sanatçıya hem de seyirciye huzur ve sükunet getiren bir tasarım olarak görülüyor
Çok eski zamanlardan beri var olan Japon bahçe sanatı yüzyıllar boyunca pek çok değişiklik geçirdi. Ancak orijinal ruhunu ve amacını asla kaybetmedi
Japon bahçelerinin tarihi 7. yüzyıla kadar uzanıyor. Bu eşsiz bahçelerdeki her unsur, uyumlu bir atmosfer yaratmak için özenle seçiliyor
Japon bahçelerinin tasarımı; yaratıcısının dini ve felsefi fikirlerini en iyi şekilde temsil edecek şekilde dikkatlice düşünülüyor. Kumdan kayaya, köprülerden fenere kadar her dekoratif obje, birbiriyle bir bütün oluşturacak şekilde seçiliyor. Her stilde farklı bir şeye odaklanılıyor.
Kayalar, göletler, kum ve su doğallık hissi verecek şekilde düzenleniyor. Japon bahçeleri tasarımlarında, Budizm tasarımcılar için her zaman ana ilham kaynağı oldu ve bir bahçede bulunan öğelerin çoğu güçlü bir sembolik anlam taşıyor. Ancak Zen Budizminin ortaya çıkmasıyla bahçeler daha basit ve daha sakin hale geldi.
Japon bahçelerinin her biri kendi yapısı ve dekoratif unsurları ile karakterize edilen farklı tarzlarda düzenleniyor. Eşsiz güzellikteki bu bahçeler görenleri adeta büyülüyor. Uyumun temel alındığı bu bahçelerdeki bazı ana dekor unsurları;
Su
Budizm’de güçlü bir sembol olan su, Japon bahçelerinin olmazsa olmazlarından biri. Su, taşlarla birlikte dekore edildiğinde yin ve yang’ı temsil ediyor. Göletler ve nehirler akıllıca yapılarak, farklı tarzlar elde ediliyor; kayaların suyla aşındığı bir “okyanus stili”; veya “bataklık gölet stili”, su bitkileriyle dolu büyük bir gölet ya da minyatür şelaleler gibi.
Kayalar
Farklı kayalar farklı şeyleri temsil ediyor. Düz bir kaya, dünyayı simgeleyebiliyor, dikey bir kaya ise “Sekiz Ölümsüzler’in Evi”ni temsil etmek için kullanılabiliyor. Volkanik kayalar basamak taşları olarak kullanılırken, tortul kayaçlar normalde göllerin çevresinde kullanılıyor. Kayaların doğru noktalara yerleştirilmesi, bahçenin genel estetiğine büyük katkı sağlıyor.
Köprüler
Bahçelerin içindeki birçok küçük ada cennet gibi yerleri temsil ettiğinden köprüler cennete, ölümsüzlüğe ulaşmanın bir yolunu simgeliyor. Tahtadan, taştan, topraktan ve yosun kaplı kütüklerden yapılabiliyorlar. Düz veya kemerli olabiliyorlar.
Taş fenerler
Taş fenerler Nara döneminde ortaya çıkmış ve Momoyama döneminde bahçelerde kullanmaya başlanmıştır. Bunların her biri, Budist kozmolojisinin bir unsuruna karşılık gelir; toprak, su, ateş, hava ve ruh (veya boşluk).
Ağaçlar ve bitkiler
Ağaçlar ve bitkiler, Japon bahçelerinde özenle seçiliyor ve kesinlikle sıradan değiller. İstenmeyen manzaraları gizlemek, bahçeye bir arka plan sağlamak, bir sahneye daha fazla öğe eklemek için kullanılıyorlar. Bahçıvanlar ağaçları seçerken, bahçe renklerini göz önünde bulunduruyor ve ağaçları çiçek açtıkları mevsime göre değerlendiriyorlar. Budistler için kutsal olan Lotus, güçlü bir dini anlam taşıyor.
Japon bahçelerinin pek çok farklı stilde yapılabileceğini söylemiştik. Farklı dönemlerde ortaya çıkan farklı bahçe stilleri bulunuyor. İşte japon bahçe stillerinden birkaçı;
Chisen-shoyū-teien – Gölet Bahçesi
Heian dönemi (794-1185) sırasında Çin’den ithal edilen bu bahçe, ana binanın mimari tarzından dolayı shinden-zukuri stili olarak da adlandırılıyor. Güneye, büyük bir göle ve bahçeye uzanan iki uzun kanadı olan büyük, süslü bir konuta sahiptir. Her kanat, konukların göl manzarasının keyfini çıkarabilecekleri bir alanla sona erer. Ziyaretçiler küçük teknelerle göl turları yapabilir.
Cennet Bahçesi
Amida Budizm mezhebine mensup soylular tarafından yaratılan bu bahçe, Buda’nın bir nilüfer göletini düşünürken bir platformda oturduğu Cennet’i veya Saf Ülke’yi (Jōdo) sembolize ediyor. Günümüze ulaşan en önemli Cennet Bahçesi örneği 1053 yılında Kyoto yakınlarındaki Uji’de inşa edilen Phoenix Hall of Byōdō-in Tapınağı’nın bahçesidir. Diğer örnekler Kyoto’daki Jōruri-ji tapınağı, Nara Eyaletindeki Enro-ji tapınağı, Kyoto’daki Hokongoin, Kyoto’daki Mōtsū-ji Tapınağı’dır.
Roji – Çay Bahçesi
Roji (çay evine giden yol) 14. yüzyılda ziyaretçilerin meditasyon yapmaları ve törene hazırlanmaları için bir ilham kaynağı olarak yaratıldı. Bir dış ve bir iç bahçeden oluşan Roji’lerde yol, izole bir dağ yolu gibi görünecek şekilde yapılmıştır.
Kaiyū-shiki-teien – Gezinti Bahçesi
Yürüyüş bahçeleri, Edo dönemine kadar uzanıyor. Genelde, gölün etrafından geçen bir patika ile çevrilidirler. Bahçe dışı manzara, içerideki manzara kadar önemlidir. En iyi manzara ise çitlerle ve dolambaçlı patikalarla gizlenir ve ziyaretçinin onu yolun sonunda görmesi sağlanır.
Siz de hayalinizi kurduğunuz bahçeye kavuşmak istiyorsanız Sakura Peyzaj ve Mimarlık’tan destek alabilirsiniz. Detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz
Sakura Peyzaj Japonya’da Peyzaj Mimarlığı şirketleri olan 3 Japon Peyzaj Mimar ve 2 Türk ortağıyla 2010 yılında kurulmuştur. Kişiye özel bahçe yapımı; mimarlık, inşaat ofisleri, site, devlet ve belediye projeleri için ve peyzaj proje çizimi, danışmanlık ve uygulama hizmetleri vermektedir.
Kaynak: 1