İngiliz veteriner Janey Lowes’ın ismini daha önce hiç duymuş muydunuz? O, kendisini sokak köpeklerinin hayatını kurtarmaya adamış biri… Tam bir kanatsız melek! Öyle ki, sırf sokak köpekleri için İngiltere’den Sri Lanka’ya yerleşmiş ve kurduğu dernek ile bölgedeki köpeklere yardımcı olmuş. Hala da bölgedeki faaliyetlerini sürdürüyor. Şimdi kısaca anlattık ama onun iyilikleri saymakla bitmez. Gelin, Janey Lowes ve hikayesine birlikte bakalım?
Janey Lowes, aslında İngiliz bir veteriner. Lowes, 2014 yılında Sri Lanka’ya sırt çantasıyla tatile gidiyor. Ancak orada sokak köpeklerinin düştüğü durumu fark edince kendisini çok çaresiz hissediyor
Aslında Sri Lanka’da sokak köpekleri tıpkı palmiyeler, plajlar gibi oranın kültürünün bir parçası. Hatta onları sürekli besleyen insanlar da var. Ancak hayvanların birçoğu, veteriner bakımına ihtiyaç duyuyor
Fakat doğru düzgün kimse elini taşın altına koymadığı için sokak köpekleri de bakıma muhtaç bir şekilde hayatını sürdürüyor. Hatta (Metro UK’den Miranda Larbi’nin 2018 tarihli yazısında belirttiği üzere) bölgede her yıl sokak köpeklerinin karıştığı tahmini 26 bin trafik kazası oluyor.
Velhasıl, Janey Lowes burada gördüklerinden çok etkileniyor ve ülkesine geri döndüğünde bir şeyler yapmak için harekete geçiyor. Önce diğer hayır kurumlarına katılmak istiyor ancak vazgeçiyor
Çünkü hiçbirinin kişisel görüşlerine ve etik kurallarına uymadığını görüyor. Hatta bu durumu şu sözlerle açıklıyor:
“Pek çok hayır kurumu bir veteriner hekim tarafından yönetilmediğinden, konuya farklı bir açıdan yaklaşmak istedim.”
Daha sonra kendi derneğini kurmak için İngiltere’deki patronundan tavsiye istiyor. Patronu da en az kendisi kadar hayırsever ve hayvansever olacak ki; ona 10 bin sterlinlik maddi destek sağlıyor?
Ve böylece Janey Lowes, “WECare Worldwide” adını verdiği derneği 5 ay içerisinde kuruyor. Ekim 2014’te ise Sri Lanka’ya geri dönüyor ve burada alan araştırması yapıyor
Janey Lowes, Sri Lanka’ya gittiğinde önce en çok yardımcı olabileceği ve en büyük sürdürülebilir etkiye sahip olabileceği yeri tespit etmeye çalışıyor. Daha sonra oranın yerel veterineri Dr Nuwan’ın da aralarında olduğu bir ekip kuruyor. Ve bölgedeki tuk tuk* şoförlerinden Chaminda ile anlaşıyor, birlikte sokaklarda köpekleri aramaya başlıyorlar. Buldukları hasta ve yaralı köpeklere ya Janey’in evinde ya da zorunlu durumlarda yol kenarında bakım veriyorlar.
*Tuk tuk: Özellikle Tayland’da taksi olarak kullanılan üç tekerlekli motorlu araç.
Böylece Janey Lowes ve ekibi, ilk yıl 735 köpeği kısırlaştırmanın yanı sıra; 956 köpeği aşılayıp 202 köpeği tedavi ediyor
Tedavileri ilk etapta kendi evinde yapan Janey Lowes, 2016 yılına gelindiğinde evinin dolup taştığını fark ediyor. Bu yüzden hayır kurumu için farklı bir yere geçmenin gerekli olduğunu düşünüyor
Bu yüzden önce köpeklerin oynayabileceği güvenli, duvarlarla çevrili bir bahçeye sahip eski bir okul kiralıyor. Burada yerel ve İngiliz gönüllülerin yardımıyla bir yıl daha geçiriyor. Ancak Ocak 2017’de hiç parası kalmıyor ve Janey bu işten neredeyse vazgeçme noktasına geliyor.
Daha sonra WECare, bir BBC belgeselinde gösteriliyor ve topladıkları bağışlar artıyor. Böylece yerel ve uluslararası ekibiyle birlikte bir klinik inşa ediyorlar
Adadaki en donanımlı veteriner hastanelerinden biri haline gelen kurumda Sri Lankalı veterinerler de çalışıyor. Kurum, üç ana alanda çalışıyor- CNVR (yakalama, kısırlaştırma, aşılama, bırakma), tedaviler ve eğitim. CNVR programı, ülke çapındaki kuduzun da ortadan kalkması için önemli bir noktada yer alıyor. WECare şöyle çalışıyor:
Ekip, yerel halk tarafından hasta veya yaralı sokak köpeklerine karşı uyarılır ve bir yandan da köpekleri arayan tuk tuklarla etrafta dolaşırlar. Kötü köpekler tedavi için kliniğe geri götürülür ve daha iyi olduğunda ya da köpeğin kalıcı bir sahibi olmasının daha iyi olduğu durumlarda -örneğin, yavru köpekler- tedavi için tekrar sokaklara bırakılır.
Ayrıca yerel halk, evcil köpeklerini tedavi için kliniğe getirebilir, bu da çok düşük bir ücrete tabidir. Bu uygulama, hayvan sahiplenmenin getirdiği sorumluğu üstlenmeyi teşvik eder. Kısırlaştırma ve aşılama ise, hem sokaktaki hem de sahip olunan hayvanlar için ücretsizdir.
Öte yandan kurum, köpekleri sokaktan çıkarmak için değil onlara veterinerlik hizmeti vermek için çalışıyor. Hatta Janey Lowes, bu konuda şöyle konuşuyor:
“Bu köpekler nesillerdir sokaklardalar; bu yüzden onları evlerine götürmek, belirli bir yaşa geldiklerinde onlar için gerçekten stresli bir şey. Onlar özgür oldukları için çok mutlular. WECare’in amacı, bunu onlardan almak değil. Üç milyon köpeği bir barınağa koymaya inanmıyoruz çünkü sokak köpekleri için bu, hapishane gibidir. Bizim işimiz, veteriner bakımı sağlamak ve köpeklerin köpek olmasına izin vermektir.”
Tüm bunların yanında, bölgedeki sokak köpeklerine olan yaklaşımı iyileştirmek için özellikle gençlere eğitimler veriliyor
Örneğin Sri Lanka’da sokak köpeklerinin kuduz olduğu şeklinde bir yanlış inanış yaygın. Bu yüzden insanlar sokaklarda gezerken rahatsızlık yaşıyor. WECare ekibi ise, bu yanlış algıyı kırmak için halkı bilinçlendirme çalışmaları yürütüyor. Tam bir sivil toplum örneği, değil mi?
Öte yandan dernek, bağışlarla ayakta kaldığı için insanları da bağış yapmaya davet ediyor. Bunun için internet sitesi ve sosyal medyada da epey aktifler?
Hatta derneğe gönüllü olarak katılıp destek vermek de mümkün.
Janey Lowes’un nihai hedefi ise, WECare’i dünya çapında bir sivil toplum örgütü haline getirmek. O sadece Sri Lanka’da değil, dünyanın neresinde olduğu fark etmeksizin bütün can dostlarımıza yardımcı olmayı amaç ediniyor✨
Bu koca yürekli insan, Asya’nın bu küçük ülkesindeki maceralarını “Janey the Vet: Saving Sri Lanka’s Street Dogs” isimli bir kitapta topladı
Yaklaşık 1 yıl içerisinde yazdığı kitapta, Sri Lanka’da yaşadığı olaylardan bahsediyor. Kitapta buradaki deneyimlerinden de bahseden Janey Lowes’un hikayesinin en az bu yazıda anlattıklarımız kadar ilham verici olduğundan eminiz?
Örneğin kitabındaki dokunaklı hikayelerden birinde, bölgedeki insanlarla yaşadığı kültür çatışmasından ve bir köpekten öğrendiği derslerden bahsetmiş;
Kitapta, bir yaban domuzu tarafından saldırıya uğradıktan sonra korkunç şekilde yaralanan ilk hastası Belle hakkında şunları yazmış:
“Köpeğin uyutulması gerektiğini düşündüm. Ön bacağında açık bir kırık vardı ve arka bacağı paramparça haldeydi. Dizinin etrafında sağlam bir kemik veya bağ yoktu. Ancak yerel bir adam, dini görüşlerine uymadığı için bunu reddetti ve tam bir panik halinde kaldım. Veteriner okulundaki hiçbir şey bana böyle bir durumu nasıl yöneteceğimi öğretmemişti.
Önümüzdeki altı hafta muazzam bir öğrenme süreciydi.
Belle bana, Sri Lanka’da uyum sağlama, problem çözme ve kutunun dışında düşünme yeteneğinin burada anahtar rol oynayacağını öğretti ve ben her gün bu dersler için ona teşekkür ediyorum.“
Ayrıca o, yaptıklarıyla bu zamana kadar birçok ödül de aldı
2016’da ve 2018’de İngiltere Yılın Veteriner Hekimliği Ödülü’nü ve gönüllülük yoluyla topluluklarında bir değişiklik yapan kişilere verilen Prime Minister’s Points of Light Ödülü’nü aldı.