1813’te Güney Carolina, Lancaster County’de doğan James Marion Sims, modern jinekolojinin babası olarak bilinmektedir. Ancak kendisi doktorluk mesleğine başladığında tıp bilgisi çok iyi durumda değildi. Çünkü o zamanlarda tıp eğitimi günümüzdeki kadar yoğun verilmiyordu. James Marion Sims, Jefferson Medical College’da bir yıl okuduktan ve bir doktorun yanında staj yaptıktan sonra Lancaster’da doktorluğa başladı.
Sims, ilk iki hastasının ölümünden sonra yeni bir başlangıç yapmak için Alabama, Montgomery’ye taşındı. Burada köleleştirilmiş işçi kadınları tedavi ederek, zenginler arasında itibar kazandı. Çünkü zenginlerin “mülkü” olan siyah kadınlar, tedavi edildiğinde daha fazla çocuk doğurabilirdi. Bu durum ise zenginler için daha fazla köle anlamına geliyordu. Dolayısıyla doktor Sims’in siyah kadınlar üzerinde tam yetkisi vardı. Beyaz kadınlar üzerinde yapamadığı tüm deneyleri siyah kadınlar üzerinde yapmıştı. Gelin, Sims’in çok tartışılan hekimlik geçmişine yakından bakalım.
James Marion Sims, 19. yüzyılda yaşayan çoğu doktor gibi kadınları tedavi etmeye sıcak bakmıyordu. Aynı zamanda jinekoloji üzerine özel bir eğitim de almamıştı
Gerçekten de kadın organlarını incelemek ya da tedavi etmek hoş karşılanan bir durum değildi. 19. yüzyılın başlarında, doktorların kadın genital organlarını incelemesi hala tabu olarak görülmekteydi. Vajinayı incelemeye teşebbüs eden doktorlar, kadınların cinsel organlarına bakmadan, yaratıcı yollar bularak onları muayene etmek zorunda kalıyorlardı. Bu durum jinekolojinin gelişimini önemli ölçüde yavaşlattı ve çoğu doktor uzmanlık alanını bırakmak zorunda kaldı. Ancak Sims’in jinekolojiye bakışı tek bir günde tamamen değişti. Bir gün doktor Sims’i attan düştükten sonra pelvik ve sırt ağrısı çeken bir hasta ziyaret etti. Sims, bu hastayı tedavi etmek için doğrudan kadının vajinasına bakması gerektiğini fark etti. Kadını öne eğerek dört ayak üzerine konumlandırdı ve sonra vajinasının içine bakmak için parmaklarını kullandı. Bu muayene modern spekulumun geliştirilmesine yardımcı oldu. O günden sonra doktor Sims, bugün çok fazla eleştirilen sayısız deneye imza attı.
Jinekolojinin “Babası”: James Marion Sims
Doktor James Marion Sims, geleneksel jinekoloji uygulamalarında bir değişikliği savunduğu için jinekoloji alanında tam anlamıyla bir devrim yarattı. Vajinal muayenelerde Sims pozisyonu gibi doktorların kadınları daha etkin muayene etmelerini sağlayan teknikler geliştirdi. Sims, günümüzde jinekoloji alanında sürekli olarak kullanılan modern spekulum gibi tıbbi araçların geliştirilmesine de katkıda bulundu. Ayrıca, rahim ve mesane arasındaki yırtılmanın sürekli ağrıya ve idrar sızıntısına neden olduğu keşfetti.
Onun tüm bu çalışmaları nedeniyle tıp dünyası James Marion Sims’e “jinekolojinin babası” unvanını verdi. 19. ve 20. yüzyılda o kadar ünlü bir doktor olmuştu ki Central Park’taki New York Tıp Akademisi’nin bahçesine heykeli dikildi. Aynı zamanda Sims, 1876 yılında Amerikan Tabipler Birliği başkanlığını, 1880 yılında ise Amerikan Jinekoloji Derneği başkanlığını yaptı. Amerikan halkı doktor Sims’e oldukça güvenmekteydi. Öyle ki 19. yüzyılın sonlarında ülkenin her yanında James Marion Sims’in heykeli vardı. Ancak bu heykellerin neredeyse tamamı sonradan kaldırıldı.
James Marion Sims jinekoloji biliminin ilerlemesinde önemli roller üstlendi. Ancak bunu yaparken köleleştirilmiş siyah kadınları deney kobayı olarak kullandı
Irk eşitliğini savunan aktivistler, Sims’in karanlık tarafına ışık tutmaya başladıkça tıp dünyası onun kutlanmayı hak edip etmediğini sorgulamaya başladı. Öyle ki doktorların ve diğer insanların protestoları sonucunda Sims’in heykeli Central Park’tan kalktı. Çünkü doktorun açık bir şekilde ırkçı geçmişi vardı. Heykeli dikilerek ölümsüzleştirilmesi kabul edilemezdi. Bazı insanlar, doktor James Marion Sims’in dönemin statükosunu takip ettiği için siyahi kadınlar üzerinde deney yaptığını iddia ediyor. Bu görüşü savunanlar onun masum olduğunu da belirtiyor. Bu düşüncenin tersine bazı insanlar da Sims’in siyah kadınlara yaptıklarının meşrulaştırılamayacağını belirtiyor.
Doktor Sims’in deneyleri esnasında ölen kadınlara dair çok az belge bulunuyor
Günümüze ulaşan belgelerde deney kobayı olarak kullanılan çok sayıda kadının hayatını kaybettiği görülmektedir. Hatta James Marion Sims kendi günlüğüne deney esnasında ölen kadınların isimlerini dahi yazmış. Çok sayıda kurbandan sadece üç kişinin adı açıklandı: Lucy, Anarcha ve Beysey. Lucy, Sims’in deney yaptığı sırada on sekiz yaşındaydı. Genç kız ilk doğumunu yaptıktan sonra mesanesindeki şikayeti nedeniyle doktor Sims’e başvurdu. Sims ise sorunu düzeltmek amacıyla ona deneysel ameliyatlarından birini yaptı. Lucy, ağlayarak ve çığlık atarak koca bir saat geçirdikten sonra hayatını kaybetti. James Marion Sims, günlüğüne Lucy’nin ne kadar acı çektiğini yazmıştı. Çünkü Sims, Lucy’nin mesanesindeki idrarı almak için bir süngerden yardım almıştı. Bu durum ise kan zehirlenmesine neden olarak Lucy’nin ölümüne yol açtı.
Doktor Sims, siyah kadınlar üzerinde deneysel ameliyatlar yaparken anestezi kullanmıyordu. Bu kadınlardan biri olan Anarcha’nın üzerinde tam 30 ameliyat gerçekleşmişti. Zavallı kadının bedeni daha fazla acıya dayanamadı ve son ameliyatı sırasında hayatını kaybetti. Peki Sims sadece jinekoloji bilimini geliştirmek için deneyler yaptıysa neden beyaz kadınları ameliyat etmedi? Bu soruya çok farklı yanıtlar veriliyor. Doktor, ilk defa deneyeceği yöntemlerin tamamını siyah kadınlar üzerinde uygulamıştı. Siyah kadınların toplumsal alanda sesleri çıkmıyordu. Hali hazırda zaten ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyorlardı. Bu nedenle doktorun yaptıklarına “hayır” diyemediler. Köle siyah kadınlar adeta mülk kabul edilmekteydi. Sims’in deneyleri ne kadar korkunç olsa da onlara istediğini yapabilme özgürlüğüne sahipti. Çünkü köle kadınların resmi olarak bir sahibi vardı. Sahipleri ise doktora sınırsız yetki veriyordu. Dolayısıyla hastaların tedavisi bitene kadar kadınların geçici “mülkiyetini” fiilen James Marion Sims alıyordu.
James Marion Sims jinekoloji sanatında ustalaştığında beyaz kadınları da ameliyat etmeye başladı
İlginçtir ki siyahlar için anestezi lüksken beyazların ameliyatlarında anestezi kullanılmaktaydı. Bu durum çok açık bir şekilde siyah kadınlara eziyet edildiğini ortaya koyuyor. Doktor Sims, jinekolojinin gelişmesinde etkili yöntemler ortaya koymuştu. Ancak bu başarılara ulaşmak için ırkçı stratejiler izlemişti. Bu nedenle kendisi tıp tarihinin en çok eleştirilen isimlerinden biri.