İlk filmi 2003 yılında çıkan Karayip Korsanları serisi, yediden yetmişe herkesin favori yapımlarından biri. Bunun en büyük nedeni ise Johnny Depp’in canlandırdığı Jack Sparrow karakterinin oldukça fazla sevilmesi. Jack Sparrow karakterinin oluşturulma aşamasında İngiliz korsan Jack Ward’dan ilham alındı. İngiltere’de doğan ve korsanlık yapan Jack Ward, Osmanlı himayesi altına girip Müslüman olmuştu ve Yusuf Reis takma adını kullanmaya başlamıştı. Jack Ward hakkında bu kadarcık az bilgi bile onun hayat hikayesini merak etmenize neden oldu, değil mi? Kesinlikle oldukça ilgi çekici bir hayat hikayesi var. Bu nedenle İngiliz korsan Jack Ward’ın hikayesini anlattık.
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Dünya Tarihinin En Ünlü 12 Efsane Korsanı”
Jack Ward’ın hayatının ilk yıllarına dair pek fazla bilgi yok. Ancak 30’lu yaşlarında İngiltere için korsanlık yapmaya başladığı biliniyor
Ward’ın erken yaşamıyla ilgili çok az şey biliniyor. Bu az bilginin kaynağı ise korsanlık yaptığı yıllarda kendisiyle birlikte yelken açan birinin yazdığı kitapçıktır. Jack Ward, muhtemelen 1553 yılında Güneydoğu İngiltere’deki Faversham kentinde doğdu. Kıyı bölgelerinde yaşayan pek çok insan gibi balıkçılık yaptı. 1588’de İspanyol Armadası, İngiltere’yi işgal etmeyi başaramadı. Daha sonra o dönemin İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth, İspanyol gemilerini yağmalamaları için halktan insanlara özel izin veriyordu. Jack Ward da bu işe girdi. Ancak 1603’te yeni kral olan I. James, İspanya ile savaşı bitirse de, birçok insan İspanyol gemilerini yağmalamayı bırakmak istemedi. Bunu yapanlar korsan olarak kabul edildiler, çünkü artık devlet iznine sahip değillerdi.
Jack Ward, arkadaşları ile birlikte ele geçirdikleri küçük bir gemiyle kendi korsanlık efsanesini yazmaya başladı
Ward ve ve arkadaşları küçük bir gemi ile büyük bir Fransız gemisini ele geçirdiler. Daha sonra adamları tarafından kaptan seçilen Ward ve mürettebatı, Katolik gemilerini yağmalamak üzere Akdeniz’e yelken açtı. Ayrıca Akdeniz’de 32 silahtan oluşan bir geminin sahibi oldu ve adına Uçan Hollandalı koydu.
Önce Cezayir’e gittiler, ancak burada mürettebatından birkaç kişi esir düştü. Çünkü Cezayir aylar önce başka bir İngiliz denizci Richard Giffard saldırıya uğramıştı. Daha sonra Jack Ward ve mürettebatı Fas’a yelken açtı. Bu dönemde Ward’ın mürettebatına yeni adamlar katılmaktaydı.
Jack Ward, 1605 yılında Osmanlı kontrolünde olan Tunus’a gitti
1605 yılında Tunus, Osmanlı Dayısı Kara Osman tarafından yönetilmekteydi. Güçlü bir korsan loncasını idare eden Kara Osman, Akdeniz’deki ticaret gemilerine korku salıyordu. O dönemde dişsiz ve uzun sakallı Ward ve mürettebatı, yeniçerilerin yanında çok kötü görünüyorlardı. Ancak buna rağmen Ward, Kara Osman’ı çok yetenekli olduğuna dair ikna etmeyi başardı. Bunun üzerine Kara Osman, yağmaladıkları her ganimetten pay almak karşılığında Tunus’ta yaşamalarına ve burada korsanlık yapmalarına izin verdi.
Tunus’taki ilk yıllarında onlarca gemi yağmaladı
Jack Ward ve adamları, Tunus’taki ilk yıllarında çok fazla gemi yağmaladılar. Ward’ın oldukça başarılı olduğunu gören Kara Osman, ona Tunus’ta çok geniş bir arazi hediye etti. Ward bu araziyi mükemmel bir hale getirdi. Burada korsandan çok bir prens gibiydi. 1607 yılında Ward, Osmanlı kıyılarında gezinirken çok büyük bir yük taşıyan bir ticaret gemisi gördü. Kolaylıkla bu ticaret gemisini yağmaladı ve köle olarak aldığı insanları Tunus’ta sattı. Son yaptığı bu yağma onun büyük bir yükseliş yaşanmasına neden oldu.
Oldukça zengin olan Ward, daha sonra gemisini bir savaş makinesine dönüştürdü. Ancak geminin bu hali denizde seyretmeye elverişli değildi. Yapılan değişiklikler geminin güvertesini zayıflatmıştı. Ward ilk çıktığı yolculukta bir fırtınaya yakalandı ve gemi battı. Ancak batan tek şey gemi değildi. Gemiyle birlikte Ward’ın şöhreti de battı.
Jack Ward ve mürettebatı Müslüman oldu. Ward artık Yusuf Reis adıyla tanınmaya başladı
1610 yılında Ward ve adamları, Kara Osman’ın himayesi altına girdiler ve Müslüman oldular. Ayrıca Yusuf Reis adını alan Ward, İtalyan bir kadınla evlendi. Ancak buna rağmen İngiltere’deki karısına para göndermeye devam etti. Ward’ı Tunus’ta gören İngiliz bir denizci onu “Saçları çok kısa ve sakallıydı. Çok az konuşuyor ve neredeyse her zaman küfür ediyordu. Sabahtan akşama kadar sarhoştu.” sözlerini kullanarak anlatmıştı.
En nihayetinde Ward, büyük bir korsan filosunu komuta ederek Akdeniz gemilerine saldırmaya devam etti. 1612’den sonra korsanlık yapmayı bıraktı ve daha genç korsanlara topçuluk ve navigasyon öğretmeye başladı. Ayrıca korsanlık yaptığı yıllarda çok büyük paralar kazandı. 1622 yılında vebadan ölünceye kadar zengin ve rahat bir adam olarak yaşadı.
Kaynak: 1