Zaman böylesine hızlı akıp giderken iyi insanların var olduğunu bilmeye olan ihtiyacımız, her gün biraz daha fazla artıyor. Yaşarken ya da bir yerde rastlayıp şahit olduğumuz kötü olaylar ve kötü insanlar, dünyaya olan inancımızı sarsıyor; bizi hayattan soğutuyor. Hatta yaşadığımız yerde, daha çok bu türden şeylerle uğraştığımızı söylesek, sanıyoruz hiç de abartmış olmayız. Ama biz şimdi size, umudunuzu tazeleyecek bir olaydan bahsedeceğiz. İzmirli hurdacı Hüseyin Aydoğdu, birgün el arabasıyla evine dönerken ona bir araba çarpıyor. Ve kaza sonucu, kendisi yaralanıyor, arabası harap oluyor; ama o, mağduriyetinin karşılanması yerine hiç tanımadığı çocukların ısınmasını tercih ediyor. İşte bu güzel yürekli adamın hepimize verdiği insanlık dersinin tüm detayları.
56 yaşındaki Hüseyin Aydoğdu, İzmir’de yaşıyor ve geçimini hurda toplayarak sağlıyor
Emekli olduktan sonra, kızlarını evlendiren ve masraflarını karşılayabilmek için hurdacılık yapmaya başlayan Hüseyin Aydoğdu, günde sadece 20 TL kazanıyor.
Geçen Kasım ayında, hurda topladığı el arabasıyla evine dönerken, ona bir araç çarpıp kaçmış
Geçirdiği kaza sonucunda beline hurda arabasının demiri saplanan ve hastanede tedavi gören Hüseyin Aydoğdu, -doğal olarak- kendisine çarpan sürücüden şikayetçi olmuş. Ancak dava sürecine girmeden önce dosya, ilk önce Uzlaştırma Bürosu’na gönderilmiş. Uzlaştırmacı bilirkişi ise, ikiliyi bir araya getirmiş.
Kaza sonrasında, kendisine çarpıp kaçan sürücüyle bir araya getirilen Hüseyin Aydoğdu, tazminat parası yerine sürücüden 100 ihtiyaç sahibi çocuğa mont bağışlamasını istemiş
Hüseyin Aydoğdu, uzlaşma talebini kabul etmiş ama para istemek yerine çok daha değerli bir şey istemiş kazayı yapan sürücüden. Kendisinin isteğini kabul eden işadamı Metin Kurtulmuş da, ihtiyaç sahibi çocukların okuduğu bir okula 100 mont bağışlamış. Ve kazada hasar gören hurda arabasının tamirini üstlenmiş.
“Üç kız evlat büyüttüm, yoksulluğu iyi bilirim. Şimdi 100 çocuk sıcak monta kavuştu. Bundan güzel bir şey var mı?”
‘Hakkı olmayan bir parayı almanın günahını taşıyamacağını’ düşünen Hüseyin Aydoğdu, böyle söylüyor. Çarpan kişinin yardım etmek için durmaması onu gerçekten çok üzmüş. Ancak sonradan Metin Bey’i dinleyince, olayın istemeden olduğunu anlamış ve insanlık halidir demiş. Bilirkişi tarafından haklarını öğrenince de bu anlamlı şeyi talep etmek gelmiş aklına…
“Günde ortalama 20 TL kazanıyorum. Allah bin bereket versin. Bugüne kadar haram lokma yemedim.”
Kazayı yapan sürücü Metin Kurtulmuş ise “Hüseyin Bey bana büyük bir hayat dersi verdi” diyor ve ekliyor: “Böyle güzel bir dost kazandığım için çok mutluyum.”
Kaza anında bir çöp kutusuna çarptığını sanan Metin Kurtulmuş, bir insana çarptığını fark ettiği anda hemen Hüseyin Bey’i alan ambulansın peşine takılmış ve hastaneye gitmiş. Sonrasında aileyle uzlaşmak için bir araya getirildiğinde ise, çok farklı taleplerle gelebileceklerini düşünmüş Hüseyin Bey ve eşinin. Ancak Hüseyin Bey, ona bu isteğiyle, büyük bir hayat dersi vermiş. Metin Kurtulmuş, böyle bir dost kazandığı için şimdi çok mutlu ve şöyle söylüyor Hüseyin Bey için: “Hakkını helal etmek için sadece ihtiyaç sahibi öğrencilere mont bağışlamamı istedi. Zarar gören el arabasının tamir masrafını karşılamayı teklif ettiğimde bile, gönül rızamla yapacaksam kabul edeceğini söyledi. Böyle güzel bir dost kazandığım için çok mutluyum. Bundan sonra işyerimdeki tüm hurda işleri Hüseyin ağabeye emanet.”
İnsanlar birbirlerinin hayatına bir şekilde dokunuyor ama her dokunuş çoğu zaman bu kadar anlamlı olmuyor…