Ana sayfa » Gündem » İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde İşçiler Neden Grev Yapıyor? Belediye Yönetimi ve Halk Ne Diyor?
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde İşçiler Neden Grev Yapıyor? Belediye Yönetimi ve Halk Ne Diyor?
İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde görev yapan on binlerce belediye işçisi, yalnızca maaş zammı değil; eşitlik, adalet ve insanca yaşamak için grevdeler.
İzmir’de kamu hizmetleri günlerdir sekteye uğramış durumda. Kentin sokaklarında biriken çöpler, aksayan temizlik hizmetleri ve yavaşlayan ulaşım sistemi, sadece teknik bir aksaklığın değil, derinleşen bir sosyal adaletsizliğin dışa vurumu aslında. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, tam altı gündür grevde. Talepleri açık ve net: “Eşit işe, eşit ücret.” Uzun süredir devam eden toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sonuçsuz kalınca, işçiler son çare olarak üretimden gelen güçlerini kullanma yoluna gittiler. Bu grev yalnızca ücret farklarına ya da zam pazarlıklarına dair bir kriz değil; aynı zamanda kamuda istihdam edilen emekçilerin yıllardır çözülmeyen yapısal sorunlarının da simgesi haline gelmiş durumda. Bir yanda işçilerle aynı işi yapıp 20 bin TL’ye varan farklarla maaş alan çalışanlar, diğer yanda “belediyenin bütçesi el vermiyor” diyen yerel yönetim. Süreç uzadıkça, yalnızca taraflar değil, tüm İzmir halkı da bu çıkmazın etkilerini günlük yaşamında hissetmeye başlıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde işçiler neden grev yapıyor? Taraflar ne diyor?
İzmir’de çalışan belediye işçileri altı gündür grevde
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan on binlerce işçi tam altı gündür grevde! Sayıları yaklaşık 23 bini bulan bu emekçiler, meydanlarda tek bir şey için ses yükseltiyorlar:
“Eşit işe, eşit ücret!”
Peki kim bu grevciler, hangi işlerde çalışıyorlar?
İZELMAN, belediyenin 1992’de kurduğu bir şirket. Genel hizmetlerden otoparka, özel eğitimden itfaiye ve sağlık hizmetlerine kadar uzanan geniş bir alanda faaliyet gösteriyor. Yaklaşık 8 bin kişiyi istihdam ediyor. İZENERJİ ise insan kaynakları, temizlik, onarım, güvenlik ve hatta turizm gibi birçok alanda hizmet veriyor. Çalışan sayısı tam 12 bin! Bir diğer şirket Egeşehir de İzmir’in kentleşme ve konut projelerinde önemli bir rol oynuyor. Ancak şu an bu şirketlerin çoğu durdu! Çöpler toplanmıyor, temizlik hizmetleri aksıyor, toplu taşımada aksamalar yaşanıyor… Kentte hayat biraz yavaşladı ama bu sessizlikte büyük bir adalet arayışı var.
Peki neden grevdeler?
Genel-İş Sendikası çatısı altında buluşan işçiler diyor ki:
“Bizimle aynı işi yapanlar başka şirketlerde 59 bin ila 81 bin TL arasında maaş alırken, biz 36-40 bin TL’ye çalışıyoruz. Aynı işi yapıyoruz ama aldığımız ücretler arasında uçurum var!”
Sendika yetkilisi Memiş Sarı, belediyeyle yaklaşık 5,5 aydır zam pazarlığı yaptıklarını söylüyor. Başlangıçta yüzde 80 zam talebiyle masaya oturmuşlar ama sonradan taleplerini yüzde 45’e kadar indirmişler. Ancak belediyeden gelen teklif yüzde 29.
Bu da maaşların şu aralıklara çıkmasını sağlıyor:
İZENERJİ: 44-46,5 bin TL
İZELMAN: 47-56 bin TL
Ama işçiler diyor ki:
“Bu farklar hala kapanmadı! Aynı işi yapan iki çalışandan biri 56 bin, diğeri 81 bin alıyorsa ortada büyük bir eşitsizlik var.”
Sendika yüzde 29’luk teklifi reddetti.
Memiş Sarı bu durumu şöyle özetliyor
“Biz adım atıyoruz ama belediyeden karşılık göremiyoruz.”
İşin ilginç tarafı ise belediye cephesi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay grevin anlamsız olduğunu söylüyor ve sendikayı insanların sağlığını tehlikeye atmakla suçluyor. Hatta bazı ilçe belediye başkanlarıyla birlikte bizzat sokağa çıkıp çöp bile toplamış! Halkı da araçlarını durakta bekleyenlerle paylaşmaya çağırmış.
Ama grevdeki işçiler son derece kararlı.
Birçok işçi, “Taleplerimiz karşılanana kadar bu mücadeleyi bırakmayacağız” diyor.
Sendikanın verdiği bilgilere göre:
23 bin işçi grevde.
İtfaiye, mezarlık hizmetleri gibi alanlarda yaklaşık 2 bin kişi çalışmaya devam ediyor.
Hayvanat bahçelerinde 20, huzurevlerinde ise 30 çalışan görev başında.
Sendika temsilcisi Ercan Gül de durumu net bir dille özetliyor:
“Belediye bizi halkla karşı karşıya getiriyor. Ama bizim işimiz masa başında çözülür. Çağrı yapmak yerine gelin konuşalım, bu işi bitirelim. İzmir’i en temiz hâle yine biz getiririz!”
Belediyenin teklifi ve Başkan Tugay’ın açıklamaları
İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZENERJİ ve İZELMAN çalışanlarına yönelik zam teklifini paylaştı. Teklife göre, 1 Ocak 2025 itibarıyla yüzde 29,16 oranında, 1 Temmuz 2025’te ise TÜFE oranında (%17) bir artış öneriliyor. Bu kapsamda, İZENERJİ’de en düşük net maaş 62 bin TL’nin üzerine, en yüksek maaş ise yaklaşık 67 bin TL’ye çıkacak. Temmuz ayında yapılacak zamla birlikte bu rakamlar sırasıyla 71 bin TL ve 76 bin TL’yi aşacak.
İZELMAN’da ise en düşük maaş 62 bin TL’nin, en yüksek maaş ise 80 bin TL’nin üzerinde belirlendi. Temmuz zammıyla bu tutarların sırasıyla 71 bin TL ve 91 bin TL’yi aşması bekleniyor.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, işçilerin taleplerinin belediye bütçesini aşan düzeyde olduğunu ifade etti. Sosyal medya üzerinden işçilere seslenen Tugay, sendika yöneticilerine “makul teklifler” sunmaları için çağrıda bulundu.
Tugay, “Biz dostuz, Genel-İş sendikası bizim sayemizde burada. Bu haksızlık İzmir’e ve CHP’ye yapılmaktadır” ifadelerini kullandı. Ayrıca belediyenin bir ticari kuruluş olmadığını, gelirlerinin vatandaş vergilerinden oluştuğunu hatırlatarak, “Burası fabrika değil. Mal satıp kâr edemeyiz” dedi. Tugay, kendisine yöneltilen “işçi düşmanı” suçlamalarını ise sert bir dille reddetti.
Oy tartışması ve DİSK’in açıklaması
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı’nın, işçilerin oy gücüne dikkat çektiği açıklaması da tartışma yarattı. Sarı, “İşçilerin aileleriyle birlikte 500 bin oyu var. Hesabı siz yapın” diyerek belediye yönetimine uyarıda bulundu. Bu açıklama bazı medya organları tarafından “tehdit” olarak yorumlandı.
Tugay ise bu sözlere, “Bu ifadelerden bile işçiye nasıl baktıkları belli” diyerek karşılık verdi. Sarı ise sözlerinin çarpıtıldığını savunarak, “Biz de bu halkın parçasıyız. Seçim zamanı bu insanlardan oy istemeyecek misiniz?” ifadelerini kullandı.
Sarı, 23 yıldır CHP’li olduğunu ve AKP’ye oy istemesinin söz konusu olamayacağını da belirtti. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde işçiler neden grev yapıyor yazımıza devam ediyoruz.
İşçilerin talepleri
Bazı işçiler, aynı işi yapan personelin farklı maaşlar almasının adaletsizlik olduğunu söyledi. Bir işçi, “Bu maaş kiramı karşılamıyor. Bürokratlar taktik olarak süreci uzatıyor olabilir ama yılmayacağız” diyerek kararlılıklarını vurguladı.
Başka bir çalışan da, farklı şirketlerde çalışan ama aynı işi yapan işçilerin arasındaki maaş farklarının “iş barışını bozduğunu” dile getirdi. Grevdeki işçiler, haklarını alana dek mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de sürece dair değerlendirmelerde bulundu. Sendikal haklara verdikleri önemin altını çizen Özel, “Kimse bizden greve çıkan işçilere laf söylememizi beklemesin. Ama belediyenin de hakkı vardır” dedi. Grev sürecinin nezaket ve kurallar çerçevesinde yürümesi gerektiğini ifade eden Özel, uzlaşmanın mümkün olduğuna inandığını söyledi.
Diğer siyasi partiler greve nasıl tepki verdi?
Grev süreci siyaset arenasında da sert tartışmalara yol açtı. Siyasi partiler, yaşanan sürece kendi pencerelerinden farklı yorumlar getirdi.
AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne sert sözlerle yüklendi. Özellikle CHP’li yerel yönetimi hedef alan Bursalı, İzmir’deki temel hizmetlerin aksamasını şu sözlerle eleştirdi:
“Çöp, çamur, çukur! Ve şimdi de çözümsüzlük… CHP zihniyeti her geçen gün bir icraatsizliğe daha imza atıyor.”
Ayrıca, işçilerin hak arayışını anladığını belirtmesine rağmen, yaşanan sıkıntılardan en çok İzmir halkının zarar gördüğünü vurguladı:
“İşçiler haklarını istiyor ama fatura her zamanki gibi hemşehrilerimize kesiliyor. Dayan İzmir, az kaldı…”
Bu açıklama, hem belediyeye hem de greve yönelik siyasi bir tavır ortaya koyarken, kamu hizmetlerinde yaşanan aksamaların iktidar partisi tarafından nasıl kullanıldığını da gösteriyor.
Türkiye İşçi Partisi’nden belediye yönetimine eleştiri
Türkiye İşçi Partisi (TİP) ise konuyu çok farklı bir yerden ele aldı. Sosyal medya üzerinden paylaştıkları açıklamada, grevdeki işçilerin anayasal haklarını kullandığını vurgulayan parti, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ve Başkan Cemil Tugay’a sert eleştiriler yöneltti.
Parti, işçilerin taleplerini “daha insani çalışma koşulları ve eşit işe eşit ücret” olarak tanımlarken, Tugay’ın açıklamalarını ise “tehditkâr ve ayrımcı” bir üslup olarak nitelendirdi. TİP, bu tavrın kabul edilemez olduğunu açıkça ifade etti.
Bu durum, muhalif bir belediyeye karşı bir başka muhalif partinin eleştiride bulunması açısından dikkat çekici; çünkü aynı politik çatı altında olmalarına rağmen farklı emek anlayışlarının çatıştığını gösteriyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde işçiler neden grev yapıyor yazımızın sonuna geldik.
Konu hakkında sosyal medyadan da tepkiler gecikmedi
1.
İzmir’de grev yapan DİSK’in, MHP’li Kırklareli belediyesinin %0 zam sözleşmesine imza attığını biliyor muydunuz? pic.twitter.com/teWHVtk97a
Çöpleri kimse toplamasın diye çöpün başında nöbet tutarak, bir şehrin sağlığını tehlikeye atarak hak aranmaz. Grev, iş bırakmaktır. Aynı işi başkasının yapmasına engel olmak bambaşka bir boyut. https://t.co/dPqk04zjZS
Grev kadar Anayasal hak olan 1 Mayıs’ta Taksimde olma hakkını kullanmayıp tıpış tıpış Kadıköy’ün yolunu tutanlardan iktidar belediyelerinde de Anayasal haklarını kullanmayı bekliyoruz.
İzmir'de işçilerinin ne kadar kazanacağı benim konum değil. Burada mesele, çalışma hayatı, özgürlükler ve 19 Mart dahil hiçbir hayati konuda, dırdır etmek dışında kılını kıpırdatmayan DİSK'in, rejimin ağır saldırısı altında olan CHP'ye aslan kesilmesi. Bunu masum görecek değiliz.
İzmir BB’de çalışan bir üyemizin maaş bordrosu! Günlerdir sosyal medya üzerinden fake hesaplardan linç ve hakaret kampanyasına maruz kaldık Gerçekler aşağıdaki gibidir. Üyemizin maaşı 37.691 TL’dir. %100 zam ile 75.382 TL’yi geçmez.
Disk Genel İş Sendikasının yöneticileri dün bir bordro paylaştılar ve çalışanlarımızın düşük ücret aldığına dair kanıt olarak bu bordroyu sundular. Söyledikleri yalanı size anlatmazsam görevimi yapmamış olurum. Bordroda yanına yeşil kalem ile işaret konmuş satırlara… pic.twitter.com/2dUyRnGPzr