İstanbul bir dönme dolap, binen bir daha inemez. Diğer şehirlerde olmayan iş imkanlarından ötürü üniversiteyi bitiren veya taşı toprağı altın, su satsan aileni geçindirirsin durumlarıyla yola çıkan herkes bu koca kaos şehirde buluşuyor. Peki bu şehir bizi kaldırmaya hazır mıydı? Veya biz bu şehrin yamyamlıkları arasında var olabilecek miydik?
Bunların hiçbiri düşünülmeden gelindi buralara, öyle veya böyle hayat geçiyor; hatta garip bir şekilde her şeyine rağmen korkunç bir şekilde alışkanlık ve hayranlık oluşturuyor. Sabahı, güneşi, yağmuru, karı, yazı, kışı hepsinin kendi ayrı güzellikleri ve zorlukları olmasına rağmen, Boğaz’a bir bakınca yaşadığın her şeyi unutuyorsun.
Küçük şehirden veya büyük olmasına rağmen kötülüklerin çok uğramadığı bir şehirden İstanbul’a geldiğinizde korkunç bir bocalama evresine gireceğiniz kesin. O konuda anlaşalım ama çok korkmayın, siz de alışıyorsunuz ve bir bakıyorsunuz ki bu şehir sizi de değiştirmiş.
Peki bu şehir de var olmanız için bilmeniz gereken neler mi var? Biz sizler için eğer yeniyseniz bunları yaşamadan uyaralım dedik.
Buyurunuz.
1. Kendinden başka herkese yabancılaşmayı öğren; tek başınasın
2. İnsanların ağızlarından çıkanları etrafın şartlarına ekle ve ona göre yorumla
3. Hayatını trafiğe göre yönlendir
4. İş hayatı kurtlar sofrası; gözünü aç
5. Her zaman arkanı kolla
6. Çok geç saatlerde dışarıda bulunmak bir kumar
7. İlişki anlayışını derhal değiştir
8. Paranın nereye gittiğini anlamak için çok uğraşma; bir kara delik var
9. Çalışarak eğlenmeyi öğren; yani iş çıkışı direkt eve gitmek yok
10. Eski arkadaşlarından sakın kopma onlar en büyük dayanağın olacak
11. Kestirme yolları ve neyi nereden ucuza alacağını öğren; her yer kazıkçı dolu
12. Ve toplu taşımaya binme kurallarını öğrenmen şart
🙁