İstanbul, büyüklüğüne rağmen, belki de büyüklüğü yüzünden, insanın ezberlediği birkaç yer arasında yaşamını sürdürdüğü, kendi rutinini kurduğu bir şehir. Ezberlerinizi ya da bir büyükşehir üşengeçliğini üzerinizden sevgilinizle beraber atabileceğiniz, veya sadece sevgilinizle İstanbul’da güzel bir gün geçirmek istediğinizde size yeni bir nefes aldıracak 20 yer önerimizi sizlere sunuyoruz. Beyoğlu’ndan girip Anadolu Kavağı’ndan çıkacak, İstanbul’un sinemadan edebiyata, park ve bahçeden sahil kenarına, birçok dili konuşabildiğini bir kez daha hatırlayabileceksiniz. O zaman yeni rotalarınızı belirlemek için buyrun!
1. Gülhane Parkı
Kıvrılan yolları, sırım sırım uzanan ağaçları, hesaplı çayı ve temiz havası eşlikçiniz olurlar, güzel havalarda çimleri ve yeşili yumuşaktır, soğukta yerler yaprak cümbüşü olur. Özellikle öğleden önce ya da hafta içi sessiz, ferah, dingindir. Gelmişken parkın içindeki 16. yüzyıldan kalma Alay Köşkü’nde yer alan Ahmet Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
2. Heybeliada
Heybeliada’nın hafif yokuşlarında tıkır tıkır bisiklet sürmek, kıyısında dönüş vapuru beklerken bir kahve içmek, ağaçlarının altında olmak, denizinde yüzmek insanı birkaç yıl gençleştiriyor. Kiraladığınız bisikletleri, frenleri bırakarak rüzgara koşut aşağı sürmeden önce Heybeliada Sahaf’a da uğramanız gününüze güzellik, raflarınıza birkaç kitap katacaktır. Bizim seçimimiz yeşillerin yeşili Heybeliada, fakat İstanbul’un diğer komşularını tanımak, bir dahaki sefere adaların hangisine gideceğinizi bulmak için, bu yazımıza göz atabilirsiniz.
3. Yeşilçam Sineması
İstiklal Caddesi’yle kesişen İmam Adnan Sokak’ta bulunan Yeşilçam Sineması, tek salonu, turuncu ışıklı bekleme alanı ve tahta masaları, içeri fincanla alabildiğiniz kahvesi ve 8 liralık öğrenci biletleriyle, sinemaya en güzel erişimlerimizden biri. Demirören’e gelmeden, hemen caddenin başında yer alıyor, özellikle sonbahar ve kış aylarında size sunduğu sıcaklığın ve samimiyetin değerini daha iyi anlıyorsunuz. Üstelik kaçırdığınız filmleri izleme şansı sunuyor.
4. Oyuncak Müzesi
Göztepe’ye bağlı bu kutu kadar, fakat zengin müzeyi ziyaret ettiğinizde “kültürel” objeler üzerinden tarihi okuduğunuzu duyumsayacaksınız. Bu oyuncakların bazıları öyle minik ve muntazam ki, bakmaya kıyamıyorsunuz. Anlamından çok da emin olmadığınız, bazen nostaljik, bazen yabancı eşyaları izlemek günlük hayattan biraz daha farklı bir deneyim arayanlar için hoş olacaktır.
5. Japon Bahçesi
Emirgan’da, Baltalimanı Hastanesi karşısındaki tahta kapıların ardındaki Japon bahçesi, göleti, çay odası, çardağı ve sessiz genişliğiyle oldukça huzurlu. Dengeli, duru atmosferi ve küçük bir alan için etkileyici bitki örtüsüyle, başbaşa sükunet arayanları ve şehir hayatına bir huzur tanıştırmak isteyenleri bekliyor.
6. Beyoğlu Sineması
İçerideki neon tabelası, tahta merdivenleri ve masaları, itinayla ve feneriyle size yerinizi gösteren çalışanları ile Beyoğlu Sineması, sevdiğinizle gitmek için birebir. İstanbul’un sokağa açılan kaç sineması kaldı? Kalanların birine beraberce destek olmak, güzel bir film izlemek, film çıkışında hülyalı bir şekilde caddede yürüyüp, bir ara sokağa sapıp, oturacak bir merdiven bulup karşılıklı film sohbeti yapmak kulağa hoş geliyor. Bu atmosferi bir paket olarak sunması, sinemanın şahsına münhasırlığından da kaynaklanıyor: filmden çıktığınızla kalamıyor, sinemaya gitmiş hissediyorsunuz.
7. Kız Kulesi
Salacak’tan ve Kabataş’tan motorlarla ulaşabileceğiniz Kız Kulesi’nin içinde, tepeden manzarayı süzen Kuledebar, başbaşa bir akşam için ideal: tahta pencereler ve altınızda deniz, birbirinize vakit ayırabilirsiniz. Bir alt katındaki restoranda yemek de mevcut. Biricik olması sebebiyle hem kalabalık hem de pahalı olmasını beklediğiniz bu tarihi yapı işletmeleri aslında hem tenha, hem az kişi misafir etme kapasitesinde, hem de olabileceğinden daha az tuzlu. Özel bir gününüzde bu güzel anıyı paylaşabilirsiniz.
8. Misket
Beşiktaş’ta konforlu, her katı küçük bir ev gibi sıcak ve zevkle döşenmiş Misket’in. Size sıcak bir atmosfer ve yeterince yer sunacak bir şarap evi burası. Seramik kupada içeceğiniz ev yapımı şarapları eşliğinde ister koltuklarına kurulun ve Beşiktaş’ın uzak sesleri eşliğinde muhabbet edin, ister terasında küçük bir masayı paylaşın.
9. SALT Beyoğlu ve Galata
SALT, Beyoğlu’nda da Galata’da da size bütün bir günü içinde sunuyor: SALT Beyoğlu’nda Robinson Crusoe kitapçısına uğrayabilir, buradaki okuma odalarında rastgele seçtiğiniz bir kitabı beraber karıştırabilir, daha sonra güncel bir sergiyi gezebilirsiniz. En üst kattaki kış bahçesinde, dev yapraklar ve tertemiz bir ışık eşliğinde, çevredeki komşu apartmanların arasında bir soluk alıp, akşama doğru Açık Sinemasına uğrayabilirsiniz. SALT Galata’da bunlara ek olarak, rafların arasında araştırmaya dalabilir, kütüphaneyi kullanabilir, küçük avlusunda bir mola verebilirsiniz.
10. Teayatro
Çoğumuzun bahçesi yok İstanbul’da, apartmanlarımızda da mesuduz, fakat bazen ağaçların altına iki sandalye atabilsek fena olmaz mıydı? Beşiktaş’ta Epope Bar ile Elma Pub arasından geçip, karşınızdaki ufak yokuşu çıkarsanız sağınızda kalacak olan Teayatro, sizin yerinize o sandalyeleri bahçesine atmış. Gür ağaçların ortasında bir avluda rahatça dağıtılmış masalarda çay kahve içmek, avlu saadetinde gürültü patırtı olmadan sohbet etmek için Beşiktaş’ın ortasında çoğu insanın bilmediği bir sürpriz olan Teayatro’ya gidebilirsiniz. Akşam 7’den sonra tiyatro olup olmadığını çalışanlara sormalı, bir gece bu sıcak ortamda sahneyle iç içe bir izleyicilik deneyimi yaşamalısınız deriz.
11. Abbasağa Parkı
Beşiktaş demişken bu absürd parktan bahsetmemek olmaz. Barbaros Bulvarı’nda inip, sağdan kestirme yolla ulaşabileceğiniz bu yokuşlar üzerine kurulu parkta basketbol sahası, küçük bir amfi, uzun ağaçlar, ince patikalar, çeşit çeşit yapraklar var. Sevgilinizin yanında müziğinizle, muhabbetinizle, biranızla, çayınızla (termos tavsiye edilir) burada güzel bir öğle vakti, keyifli bir akşam geçirebilirsiniz. Çimenlerine uzanmak, kedilerini sevmek, birbirinizle vakit geçirebilmek çok değerli, Beşiktaş’ın yorucu sesinden soyutlanmış bu güzel parkta bunların tadını çıkarabilirsiniz.
12. Merdivenler
Yokuşlu, tepeli İstanbul’un çoğu yüksekliği denizi izler. Kendinizi merdivenlere alıştırırsanız, Cihangir merdivenlerinde, İtü Taşkışla karşısındaki apartmanların aralarından aşağı inen basamaklarda, Kadıköy Moda sahilinin üstünde kalan merdivenlerde sevdiğinizle güzel bir manzara paylaşabilirsiniz. İstanbul’un merdivenleri, ayrı bir başlık hak ediyor.
13. Moda Sahili
Çimleri ve eğimi bol, denizi en bol, ufku alabildiğine uzanan sahildir. Kitlesinin genç olması, ve bu sahilin sanki asla yaş almaması, insana sevdiği zaman burada olma isteği getiriyor, zira sevginin kendisi de bünyeyi epey gençleştiriyor. Sevgiliyle, dostla, bir başına gidilecek yerlerde kaç denizi sıralarsak sıralayalım az kalır zaten. Deniz zihindir!
14. Kadıköy Sineması
Kadıköy Sineması sıcak atmosferi ve yenilenen yüzüyle, sevdiceğinizle paylaşmalık bir sinema deneyimi sunuyor. Tematik filmler veya geç gösterimler sayesinde Bahariye’ye yenilikler getirmeye devam ediyor.
Kadıköy’ün dünyanın en havalı semtlerinden biri olmasında böyle güzel sinemaların da payı olmalı değil mi?
15. Anadolu Kavağı
Sevgilinizle İstanbul’dan çıkmadan İstanbul’u bir başka görmek için Anadolu Kavağı’nın balıkçı kasabası mizacından başkasını aramayın. Eminönü’den, Beykoz’dan, Anadolu yakası kıyı şeridinden kolayca ulaşabileceğiniz Anadolu Kavağı’nda bitişik, eski evlerin arasında gezinip, yeşili bir başka yeşilden konuşan tepelerin arasında, İstanbul’un Karadeniz’e kavuştuğu bu minik beldede İstanbul’dan uzaklaşmadan uzaklaşmaya doyacaksınız.
15. Aslıhan Pasajı
Balık Pazarı’nın içinde bir girişi olan Aslıhan Pasajı’nın paralel evreninde nostaljik plakların, kasetlerin arasına dalabilir, uzaktan gelen bir pikap sesini ve çalan şarkıyı tahmin etmeye çalışırken yığın yığın kitap dolu dükkanları karıştırabilirsiniz. 25, 50 kuruşa çeşitli fotoğrafların satıldığı sandıkları karıştırmak, onların hikayelerini kurmak tahmin ettiğinizden daha güzel olabilir.