Artık bizi de temsil eden bir aday var diyebiliyoruz kolayca. Kim mi? Şafak Başgan! Kendisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne başkan adayı olmuş açık açık da diyor: “Oyları bölmeye geldim.”
Neyse biz de tıpkı gönülden bağlı olduğumuz adayımız Şafak Başgan gibi “Hedef 1963…” diyoruz ve kendisini sizlere biraz daha detaylı tanıtmaya geçiyoruz.
Kanlı canlı resmi aday

Sahte bir hesaptan ya da şakacıktan yapılmış bir adaylıktan bahsetmiyoruz. Şafak Başgan gayet seçilme hakkını kullanmaya karar verip, parası neyse yatırıp başvurusunu yapıp bunun sonucunda da resmi olarak adaylığı tescillenmiş bir insan. 731 lira 48 kuruşu Mal Müdürlüğü’ne yatırmış İl Seçim Kurulu’na resmi başvuru yapmış. Bu parayı da seçmenleriyle buluştuğu bir gecede ayakkabı kutusu dolaştırıp toplamış, esasen iddia’da denemiş şansını ama olmayınca olmamış.
Şiir ve mapus

O da gençliğinde okuduğu bir şiir yüzünden mapus yatmış. Sene 1999. Yani buradan şunu çıkartıyoruz, ülke yönetmek için gerekli geçmişe ve mağduriyete sahip. Fotoğraf Pınarhisar Cezaevi’nden…
Ev ziyaretleri

Seçmenleri ve halkıyla gerek kendi evinde gerek onların evinde buluşmaktan çekinmeyen, gerçekten halktan biri Şafak Başgan. Bu samimiyetini yaptığı her işe de yansıtıyor zaten.
Yeri geliyor seçmeni için elini taşın altına koyuyor

Seçmeninin zor anında yanında olmasını biliyor, seçmeninin evini taşıyor. ‘Bir el at’ıyor.
Yeri geliyor sokak hayvanlarına sahip çıkıyor

Sokaktaki kedileri besliyor, onların da dertlerini dinliyor, dertlere ortak oluyor.
Yerinden belediyecilik

Tabii ki bir adaya aday diyebilmek için, o adayın bize bazı şeyler vaat etmesi lazım. Yukarıda Binali Yıldırım’a da belirttiği üzere, şayet seçilirse ilk icraat olarak belediye binasını yıkacağını belirtiyor Şafak Başgan. Yerinden hizmet olarak tabir ettiği home office belediyecilik kavramını hayatlarımıza sokacak yani.
Ulaşımda zeplin

Yaratıcı projeler sunan, projelerinin de arkasında duran, gözü tok, sırtı pek başgan, Kadir Topbaş’ın ulaşımla ilgili önerilerine alternatifler üretmekten de geri durmuyor. Anadolu yakası seçmeninin yüzünü güldürüyor.
İstanbul’u denizden taşımak

Bağcılar halkının affına sığınarak, şehrimizi denizden daha sessiz sakin bir yere taşımak da Şafak Başgan’ın güzide planları arasında.
Ayar

Yeri geldiğinde kendine ayar verebilecek, kendine çeki düzen verecek kadar da gündeme ve Twitter’a hakim bir insan. Her şey bu ‘boşbakan gözler’ yüzünden.
Detaycı başgan

Güzel alıntılar kullanıyor, dikkatli seçmenleri ufak tefek sevimli hareketlerle yakalıyor. Biz de dipnotları dikkate alan okuyucu kitlesine hitap ediyoruz başgan, kalp kalbe karşı.
Toplantılara önem veriyor

Farklı fikirlere önem veren ve pek çok mevzunun tartışılarak daha iyi karara bağlanacağına inanan bir başgandan bahsediyoruz. Hemen her gün kurmaylarıyla bir araya gelip istişareler yapıyor ve buna göre seçim programına yön veriyor.
O sizden biri

O gerçekten de sizden biri, kendini tanımlarken “banka soyan değil bankta sızan” bir vatandaş olarak tanımlıyor misal.
O bizden de biri

Hemşehrileriyle basketbol oynayıp onların gönüllerini de hoş tutmayı ihmal etmeyen, aramızdan biri.
Katılımcı demokrasiye teşvik ediyor

Öyle 23 Nisan’da bir gün değil, sırayla, her gün, başgan yardımcısı, başgan yarısı olmayı hangimiz istemeyiz ki?
Tepkisini net koyuyor

Hepimiz gibi internet sansürü konusunda Şafak Başgan da hassas. Soundcloud yasağıyla ilgili, müzisyenin yanında tavrıyla, başbakandan hesap sormayı ihmal etmiyor.
Rekabet

Seçim dediğinin en heyecanlı yanı da rakiplerinle giriştiğin amansız yarıştır. Bizim başgan da kendine bu yarışta güzel bir yer ediniyor, yeri geliyor Kadir Topbaş’a, yeri geliyor Mustafa Sarıgül’e, yeri geliyor Sırrı Süreyya Önder’e sorular yöneltiyor, onları köşeye sıkıştırıyor. Şimdilik kâle alınmasa da önemli değil, biz takip ediyoruz.
Hologram
Girdiği bu zorlu mücadelede geriye düşmemek için teknolojinin tüm imkanlarını da seferber etmekten çekinmiyor. Başbakanın ardından Şafak Başgan da hemen hologram işine girmiş.
İcazet

Birilerinden icazet alınmadan bırakın siyasete girmeyi, 2-3 kişi davara bile giremediğiniz şu ülkede; Şafak Başgan adeta “İcazet alınacaksa onu da en iyi biz alırız.” diyor. Basına sızan gençlik fotoğrafları arasında icazeti kimden aldığı dikkatli gözlerden kaçmıyor: Noam Chomsky.
Sadece yerel değil

Sadece bölgesel ya da ulusal da değil, uluslararası platformda da nice projelere imza atmaya namzet adayımız ayrı dünyaların iki şehrini birbirine bağlayıveriyor. Nasıl bağlıyor tam olarak biz de anlayamadık.
Bu global bakış destek getiriyor

Bir üstte bahsettiğim sadece yerel değil, hatta ulusal bile değil uluslararası vizyon, Şafak Başkan’a dünyanın dört bir yanından destek getiriyor. Supernatural dizisindeki Dean Winchester karakteriyle tanıdığımız Jensen Ackles da sosyal medyadan Şafak Başkan’ın yanında olduğunu duyuranlar arasında.
Mikrofon sektirmiyor

Her nerede kendisine uzatılmış bir mikrofon görse, kendisine yöneltilmiş sorular sorsa, içindeki hizmet ve yönetim aşkıyla onları yanıtlamaktan geri durmuyor. Geçtiğimiz haftalarda denk geldiğimiz, şu haber, bu röportaj ve bu program, hem merak edenlere kendisi hakkında daha detaylı bilgi veriyor, hem de başganı daha geniş kitlelerin tanıyacağını müjdeliyor.
Varsın oylar bölünsün

Zaten başganın istediği şeylerden biri de bu. Her bir oyun değerini ve önemini belki bu yolla anlatabilir, kim bilir? Bir diğeri büyüyen değil küçülen ve ileri değil geçmişe doğru giden bir şehir. “Hedef 1963…”, “Her yer retro her yere retro!” gibi sloganlarıyla bunu zaten pekiştiriyor. Bağcılar’a özerklik ise başganın bir başka dikkat çekici vaadi.
Anketler ne diyor

Piar tarafından yeni yapılan anketler gösteriyor ki Şafak Başgan ezici bir üstünlükle rakiplerinin önünde ilerliyor. Bu seçim yarışında onu üzen şeylerden biri ise yeterince ciddiye alınmamak. Her gün onlarca absürt olayın yaşandığı siyasi arenada Şafak Başkan’ın adaylığını ya da dediklerini ciddiye almamak bize de hem garip hem ayıp geliyor.
Sonuç

Tıpkı halkın duvara samimi bir şekilde yazdığı gibi düşünüyoruz biz de: “Seni bekliyorduk panpa.”
Şafak Başgan’la çok daha güzel günler göreceğimizden hiç şüphemiz yok. Başganın seçim kampanyasını daha da yakından takip etmek isteyenleri kendisinin Twitter, Facebook ve Youtube sayfalarına yönlendiriyor; bu yazımızı kendisinden bir alıntıyla sonlandırıyoruz:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni gelin beraber çekip çevirelim. Oyları bölmeye geliyorum. Siz de mi partiden sıkıldınız kuzum?
 
			 
					






























