Bir ülkenin her şeyden önce açlık sınırına gelmemek için, üretmeye ihtiyacı vardır. Üretmek, öyle tek bir şeyle sınırlı kalmamalı. Engel olamayacağımız doğal afetler ya da hastalıklar sahip olduğunuz tek şeyi de elinizde alabilir ve çaresiz kalabilirsiniz. Üretmek konusunda tek bir ürüne bağlı kalarak hayati riskler alan ve sonrasında yaklaşık 2 milyon vatandaşını kaybeden İrlanda halkının 1700’lü yıllarda yaşadıkları ibret alınacak türden.
Twitter’da ozanvural_ ismindeki kullanıcı İrlanda’nın tarihindeki bu olayı ayrıntılı bir şekilde anltamış. Okumak için sayfayı aşağı kaydırabilirsiniz.
1.
Gelin bir ülkenin, tek bir şeye bağımlı olarak yaşamasının neler getirebileceğini, İrlanda üzerinden konuşalım ve biraz geçmişe gidelim. Konumuzun merkezinde hepimizin çok sevdiği, sofraların vazgeçilmezi, patates var. Zincir uzun. pic.twitter.com/dLVfwiftdP
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
Gelin bir ülkenin, tek bir şeye bağımlı olarak yaşamasının neler getirebileceğini, İrlanda üzerinden konuşalım ve biraz geçmişe gidelim. Konumuzun merkezinde hepimizin çok sevdiği, sofraların vazgeçilmezi, patates var. Zincir uzun. pic.twitter.com/dLVfwiftdP
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
2.
Öncelikle hikayenin geçmişine gidelim. 1700’lerin ortalarında İrlanda, ortalama 3 milyon nüfusuyla bir tarım ülkesiydi. 200yıl öncesin tabii. O zamanlar ticaret şimdiki gibi olmadığı için fakirlerdi, nüfusun sadece çeyreği okuma-yazma biliyor ve ortalama 40yıl yaşıyorlardı. pic.twitter.com/GNPqDjUBzr
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
3.
Çiftçiler yetiştirdikleri patateslerin bir kısmını arazi sahiplerine kira niyetine veriyordu. Kalanıyla da hayat sürdürüyordu. İrlandalılar adeta sadece patates yiyordu. Patates, protein, karbonhidrat ve bazı vitaminler sayesinde onu yiyerek hayatta kalınabilecek bir besindi. pic.twitter.com/7nzT72Fyrt
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
4.
Günde üç öğün patates yeniyor, yanına yine patatesten ürettikleri alkol ve varlıklı olanlar sofraya balık, lahana atabiliyorlardı. Hatta bugünün meşhur Cooley viski damıtımevi, bir zamanlar Ceimici Teo isimli -patatesten alkol üretim eviydi ama o konuyu şimdilik geçelim. pic.twitter.com/4sgB4LSHF4
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
5.
Zaten çoğu bataklık ve sert kayadan oluşan ülkede ekip-biçilecek her yerde patates üretiliyordu. Hatta İrlandalı çiftçiler, o zamanlar, İngiliz çiftçilere göre daha sağlıklıydı çünkü onların günlük “patatesi” ekmekti ve daha az besin içeriyordu. pic.twitter.com/qncUrKobDB
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
6.
Her Temmuz ve Ağustos ayları İrlandalılar için en aç kaldıkları dönemdi çünkü geçen yılın mahsülü neredeyse tükeniyor, yeni mahsülün toplanmasına ise daha zaman kalıyordu. Yani demek istediğim, topraktan çıkan tüm patates ancak aç kalmamalarına yetiyordu.
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
7.
Bu dönemlerde biriktirdikleri ile (elde ne varsa) fahiş fiyatlara yulaf ve arpa da satılıyordu. Bu patates üretimi ve hayatın ona bağlı devam etmesi durumu yıllarca sürdü. Demediler ki ya başka şeyler de mi üretsek ya birşey olursa?. Biraz kolaylarına geldi ve tabii cahillik. pic.twitter.com/WpQqJDCwg3
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
8.
Bu arada patates aslında İrlanda orjinli değil tabii ki. Kesin olmamakla birlikte Peru’nun And Dağları’ndan 1500 senelerinde İspanyol istilası (epey vahşidir) sonrası Avrupa’ya getiriliyor, yaklaşık 1600’lerde de İngiltere ve oradan İrlanda’ya geliyor. pic.twitter.com/zGntFYLc89
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
9.
1798’de, Fransız İhtilali’nin verdiği şevkle (gazla?), İngiltere’ye isyan başlattı İrlandalılar. İngilizler 100.000'lik orduyu İrlanda topraklarına yerleştirdi ve 2 yıl içerisinde İrlanda tamamen Büyük Krallık parçası haline geldi. Bunu eklememin nedeni birazdan anlatacaklarım. pic.twitter.com/kygeXvSXIe
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
10.
1845 yılının ortalarında, garip bir durum meydana geldi. Patates yaprakları koyulaşıyor, sonrasında hemen çürümeye başlıyordu. Toprak dışına çıkan patatesler de birkaç gün sağlam duruyor ancak hiç büyümeden anında çürüyüp eriyorlardı. pic.twitter.com/5FuDWBaBXs
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
11.
Kökten dinci Katolikler bu durumu “günahların bedeli” olarak yorumladı. Sosyal reformcu muhafazakarlar ise “büyük kurtuluş öncesi kutsama” dediler. Kimileri de aslında yeni çalışmaya başlayan lokomotiflerin havaya yaydığı elektrik yüzünden olduğunu söyledi.Elbette tümü yanlıştı. pic.twitter.com/ZkYXiwtXYt
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
12.
Patatesleri çürüten şey, Güney Amerika’dan gemilerle İngiltere’ye, oradan da şiddetli rüzgarlarla İrlanda’ya taşınan ve kök boğazı çürüklüğü olarak bilinen (Phytophthora ) bir tür mantar hastalığıydı. Patatesi yok ederek, aslında ülkeyi mahvedecekti. pic.twitter.com/YiGYyQJ5cD
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
13.
İrlanda büyük bir açlık içerisine girmişti. Toplumun tüm yediği artık vahşi böğürtlenler, yosun, çürümüş lahana yaprakları, bulabildikleri kökler ve hatta kuru çimendi. İngilizler artık duruma el atmaya karar verdi. Önce çorba mutfakları ismi verilen yerler açıldı. Halka çorba. pic.twitter.com/igYWjCJbid
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
14.
Tabii karşılıksız değil, yol yapımında ve diğer işlerde çalışanların aileleri faydalanıyordu, arada da gerçekten hiçbir şeyi olmayanlar ama yeterli değildi. İ İngilizler dışarıdan getirdikleri mısırları dağıttılar ve bunu yetiştirin dediler. O da olmadı.O da olmadı işe yaramadı. pic.twitter.com/QFmwTFmYGc
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
15.
İngilizler bir süre sonra ne yaptılar biliyor musunuz? Akılalmaz. Laissez-faire ismi verilen, benim “salla gitsin” dediğim ancak tabii ki ekonomi ve siyaset hocalarımın daha iyi bileceği, “kendinden geçer” “kaderde varsa” “bırak dokunma” gibi bir anlayışı yürürlüğe soktular. pic.twitter.com/uzzA2zHW3K
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
16.
Bu büyük açlık esnasında ölen yüzbinlerce İrlandalının yanında, bir o kadarı da “yüzen tabut” gemilerle Amerika’ya göç etti. Gemideki her beş kişiden birinin kesin, 2-3’ünün sonradan hastalıktan öldüğü bu göçle de, Amerika’da İrlanda nüfusu artmaya başladı. pic.twitter.com/K5LO0vQfHd
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
17.
Önce Boston, sonra New York. Önce açlık ve fakirlik, sonra düzene ayak uydurma, sonra memnun olma süreçleri de Amerika’daki İrlanda mafyasının da aynı zamanda çıkış yeri olan iki şehirde başladı. Yaşayan İrlandalıların %75’inden fazlası göç etti. pic.twitter.com/kgS3su2Imb
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
18.
En fakirleri tabii ki gemiye binemiyordu ve hayatta kalabilenler, kendilerini İngiltere’ye atmaya çalışıyordu. İngilizler baktılar ki bunun sonu yok, 1847’de çoğunluğunu İrlanda’ya sınır dışı ettiler, (sayı da bugünler gibi değil 15.000 kadar). pic.twitter.com/c7mDCA6zFQ
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
19.
Aynı tarihte Sultan Abdülmecit de 5 gemi dolusu erzakla İrlanda’ya yardım göndermiştir. İrlanda'nın en eski şehirlerinden Drogheda'da, Osmanlı gemicilerinin kaldıkları söylenen ve günümüzde otel olarak kullanılan binanın girişindeki tabelaya bakın. İrlanda bugün zor vize verir.. pic.twitter.com/PamJMiIwQJ
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
20.
Velhasıl aradan zaman geçti, İrlanda, hem kendi, aynı zamanda da İngiliz tarım uzmanlarının ve çiftçilerin de yardımıyla bu kıtlığı atlattı ama nihayetinde yaklaşık bilinse de 2 milyon İrlandalı öldü, bir o kadarı da ülke dışına göç etti. pic.twitter.com/TeVRVZmFmG
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018
21.
Sözün özü, ne tüketiyorsanız, onu üretebilen veya zor durumlarda üretebilecek bir ülke olmalısınız. Tarih, bunu beceremeyenlerin yıkımlarıyla dolu. Bugünkü pek iç acıcı bir zincir olmadı ama neyse. Bitti.
— Ozan Vural (@ozanvural_) 29 Ağustos 2018