Tatillerin şahı, öğrencilik yıllarının en büyük hayali InterRail, TCDD sitesinde “INTERRAIL PASS, Avrupa Demir Yolları İşletmeleri tarafından uygulanan, gezginlere ucuz ulaşım olanağı sağlamayı amaçlayan bir pas bilet uygulamasıdır. Aynı biletle, istenen yerde ve zamanda istenen trene binme olanağı sağlar” şeklinde açıklanmış. Ancak bu açıklamanın InterRail’i anlatmakta oldukça sığ kaldığını söyleyebiliriz.
Bilenler bilir; InterRail asla sadece bir “Avrupa’daki trenlerde belirli süre ve coğrafi sınırlar dâhilinde limitsiz seyahat imkânı veren keşif bileti” değildir. O, gitmeyenler için keşiftir, özgürlüktür, kaçıştır; gidenler için ise unutulmayan ve özlenendir. Gelin her öğrencinin yaz öncesi ana geyiği hâline gelen şu meşhur InterRail neymiş bir görelim…
Dünya vatandaşlığına ilk adımı atın
Gezeceğiniz yerlerde edineceğiniz arkadaşlıklar, göreceğiniz yerler ve şahit olacağınız olaylar sizi geliştirecek, aklınızı açacaktır. Komşuluk ve kişilerarası iletişiminizde de gözle görülür değişiklikler, tabii ki olumlu yönde, göreceğinizden emin olabilirsiniz.
Masalsı manzaralar eşliğinde tren keyfi
İnterRail’de çok yol yapmak ve yollarda uzun zaman geçirmek gözünüzü korkutmasın. Zira Avrupa’da tren yolları harika manzaralı yerlerden geçiyor. İtalya’nın kuzey kıyılarından tutun da, Fransız Rivierası’na, Avusturya Alpleri’ne kadar birçok yerin muhteşem manzarasına oturduğunuz yerden şahit olup yolculuğunuza keyif katacaksınız.
Uluslararası network edinmenin membalarından biri
InterRail demek, sosyalleşme demektir. İstediğiniz kadar asosyal olun, yolculuk sırasınca illa ki birçok farklı insanla iletişime geçmeniz gerekecektir. Dolayısıyla bir sürü insanla tanışmış olacaksınız. Bu yeni tanışıklıklarda bir sürü güzel ilişki gelişebilir. Dünyanın pek çok farklı yerinden arkadaşlıklar kurulabilir. İşin en tatlı yanlarından biri de, daha sonraki senelerde yapacağınız tatillerde bedava konaklamayı şimdiden halletmiş olabilirsiniz. Unutmayın 🙂
Çok gezenin, çok okuyanı yendiği yer
InterRail öğretir… Ne kadar okursanız okuyun, görmediğiniz sürece, yaşamadığınız sürece hep bir şeyler eksik kalır. Roma’da Antik Şehri görmek, Paris’te Louvre’ı ziyaret etmek, Berlin’de şehirde gezmek, Madrid Cervezeria’larında insanlarla muhabbet etmenin ufkunuzu nasıl açtığına siz bile inanamayacaksınız.
Ekolojik tatil olanağı
InterRail motorlu taşıt yolculuklarının en ekolojik olanıdır. Dolayısıyla tatilinizi tren ile yaparak hem bütçenize hem de ekolojiye katkı sağlamış olursunuz.
Mesafeleri dinlemeyin, yaşayın
Çoğu muhabbette bir mesafe anlatıldığında kafamızda ancak kırmızı bir top belirir. Zira o mesafeyi kat etmediğimiz için onun büyük veya küçüklüğünü tam anlamıyla hissetmemiz mümkün değil. Ancak InterRail ile yollarda geçen tüm o günler boyunca kat ettiğiniz mesafeleri çok daha iyi anlayacak, tüm benliğinizde hissedeceksiniz.
Karakteriniz “level” atlasın
InterRail insandaki sorumluluk duygusunu geliştirir. Yapması her ne kadar “Trene atla git!” gibi gözükse de olay bu kadar basit değildir. 20-30 gün boyunca tek başına veya bir grup ile tüm ihtiyaçlarınızı bir sırt çantasına sığdırarak geçirmeniz hiç de kolay değil. Ancak ülkeden çıkmışsınız bir kere; bunun geri dönüşü yok ve dolayısıyla karşılaştığınız zorluklarla bir şekilde baş edip onları alt etmeniz gerekiyor. Dolayısıyla bu tecrübeler sizi çok daha güçlü kılacak.
Her şeyin başı özgürlük
Bu yolculuk türünde anahtar sözcüğümüz çok net; özgürlük! Çünkü hiçbir programa bağlı olmaksızın dolaşma imkânınız oluyor. Gideceğiniz şehir, konaklama yeri, takılacağınız insanlar ve mekânlar tamamen sizin kontrolünüzde. Trenlerin kalkış saatleri dışında sizi bağlayan hiçbir etken yok neredeyse. Barselona’dan sıkıldınız mı? Atlayın Madrid’e gidin. İtalya çok mu sıcak; kaçın kuzeye. Viyana’da sıkıldınız mı? Dalın Berlin gecelerine… İşte bu özgürlüğün verdiği tat başka hiç bir şey ile kıyaslanamaz.
Hayallerinize gençken kavuşun
Çalışan insanlara “Gelecek ile planınız veyahut emeklilikte ne yapmak isterdiniz?” diye sorduğunuzda, her 10 kişiden 5-6’sı “dünyayı dolaşmak” cevabını verecektir. İşte bu yolculuk size bu hayali sunuyor. Hem çok ekonomik bir şekilde hem de genç yaşta.
Ucuz değil ekonomik tatil fırsatı
InterRail ile ilgili en yanlış önyargılardan birisi de onun ucuz bir şey olduğu düşüncesidir. Çoğumuz öğrencilik hayatında InterRail planları yapmaya başladığında bu düşünceye kapılır. Ancak yaz geldiğinde acı gerçek ile karşılaşır. Bu gerçek de InterRail’in ucuz değil, ekonomik olmasıdır. Kısacası Şarköy’e gidiyormuş gibi bir bütçeyle InterRail yapamazsınız. Ancak 1 ay boyunca onca ülkeyi ve şehri dolaşabildiğinizi görünce, o bütçenin, böyle bir tatil fırsatı için yine de uygun olduğunu görürsünüz.
Bütçe kontrolünü öğretir
Yola çıktınız ama kısıtlı bir bütçeniz var. Bu da ne kadar az harcarsanız o kadar uzun bir tatil yapabileceğiniz anlamına geliyor. Durum böyle olunca, tatili uzatacağım diye bir anda finans uzmanına dönüştüğünüzü göreceksiniz. InterRail size bir diploma veremese de dönüşte kolunuza yeni bir bilezik takmış olacak.
Vaat edilen ana faktör: Eğlence
Sırtınızda tek bir çanta ile evinizden çok uzakta, bilmediğiniz etmediğiniz şehirlerde dolaşıyorsunuz, istediğiniz vakit canınız sıkıldı mı trene atlayıp o an canınızın istediği şehre gidiyorsunuz. Sadece bunlar bile başlı başına büyük bir eğlence değil mi?
Yollar paylaştıkça güzel
InterRail’a her ne kadar tek başına çıkılabilse de, genellikle en az iki kişi ile gidiliyor. Yolculuk boyunca bir sürü güzel anı biriktiriyor ve bir sürü zorlukla karşılaşıyorsunuz. İşte bu tür anlarda yol arkadaşınız devreye girecektir. Sevin veya sevmeyin yolculuk boyunca paylaşmayı öğreniyor, öğrenmekle kalmayıp bundan hoşnut da oluyorsunuz.
Kır zincirlerini gel Avrupa’ya
Yolculuk boyunca birçok ülke, dolayısıyla birçok kültür görmüş olacaksınız. İtalyanların pizza ve makarnadan, Paris’in Eiffel’den ibaret olmadığını fark edeceksiniz. Şaka bir yana, her ülke ve insanı ile her ne kadar da bilgiye sahip olsanız da gitmeden evvel illa ki bir önyargınız olur. Bazı önyargılarınız doğru da çıkabilir ancak genellikle aklınızdaki şehir, kültür ve içindeki insanlar ile göreceğiniz şehir, büyük ihtimalle çok daha farklı olacaktır. Yolculuk sonrası ise gittiğiniz tüm yerlerin yaşamı ile ilgili çok daha sağlıklı fikirlere sahip olacaksınız.
Anılarıyla karizmanıza karizma katar
Barda veya başka bir arkadaş toplantısındayken yakın arkadaşınız “work and travel” programıyla gittiği Amerika ile hatıralarını anlatarak hava atmaya başladığında artık sizin de söyleyeceğiniz iki kelam olacaktır. Hemen Avrupa’da yaşadığınız bir komik anıyı ortaya atarak kontraatağa kalkabileceksiniz ve dikkatleri üzerinize çekerek diğer ülkelerdeki hatıralarınızla devam edebilirsiniz sohbete. Ne de olsa ülke de, malzeme de bol.
Başka bir insan olarak döneceksiniz
Onca zaman yolculuktan, gördüğünüz onca müze anıt ve şehirden ve en önemlisi tanıştığınız onca insan ve paylaştığınız onca anıdan sonra aynı insan olarak ülkenize dönmeniz biraz zor olacaktır. Olaylara bakış açınız, ufkunuz, kararlarınız ve seçimlerinizde değişiklikleri siz de fark edeceksiniz. Ama tüm bunları hissetmeniz için yola çıkmadan önce önemli bir şey yapmanız gerekecek. Eski Yunan’da Sokrates’e seyahate giden bir adam için “hiç değişmediğini” söylediklerinde, “İnanırım, yolculuğa kendini de götürmüştü o” der. Size tavsiyemiz yolculuğunuza kendinizi götürmeyin. Yoksa değil InterRail, size hiçbir hayat tecrübesi herhangi bir şey katmayacaktır.