Kimsenin itiraz edemeyeceği, insanlık için en büyük hizmetlerden biri olduğu düşünülen internet aslında göründüğü kadar masum değil. Bilgiye hızlı erişim kadar merakımızı kamçılayan ve gizem sayılabilecek birçok şeye de hızlıca erişebiliyor olmak olumsuz yönleri olarak karşımızda durmakta. Peki internet sadece masumiyet ve merak mı internetten etkilenen? Buyurun internetin var olmasıyla birlikte kaybolan başlıklara kısaca bir bakalım.
Garip bir kayıp: Kaybolmak
Kulağa tuhaf gelebilir ama akıllı telefonlar ve internet sayesinde artık nerede olursak olalım kaybolmak olgusu tarihe karıştı. Bulunmayı hedeflediğiniz noktada olmadığımızı düşünüyorsak hemen Google Maps vb. imdada yetişiyor.
Kütüphanelerin baş tacı: Ansiklopedi
Kabul edin merak ettiğiniz herhangi bir şey hakkında bilgiyi artık Ana Britannica ya da Larousse kullanarak elde etmiyoruz. Vikipedi bu anlamda herkesin en büyük yardımcısı. Eğer oradaki bilginin güvenilirliğinden şüpheniz varsa kutsal Google parmaklarınızın ucunda.
Belki de en güzel kayıp: Faks
Kazara normal iletişim numarası yerine faks numarasını aradığınız oldu mu? Aramadıysanız bir deneyin ve çıkan sesi duyunca ne demek istediğimizi anlayacaksınız. Aygıt safi insanı geren seslerin bileşiminden yapılmış gibi.
İş biraz ciddi: Üretim gücü
Her gün 350 milyon yeni resim ve video internete yükleniyor. Peki bu arada kim çalışıyor? Belli başlı büyük kurumlar sosyal ağlara erişimi bilgisayar üzerinden yasaklasa da akıllı telefonlardan erişim hâlâ mümkün ama bunun da çaresi olarak kablosuz ağlara mobil cihazlar üzerinden bağlanmaya sınırlama getiriliyor. Ardında yatan neden de özellikle Batılı ülkelerde, günümüz çalışan profili yüzde 64 oranında iş dışındaki sitelere girerek zamanını geçiriyor.
“Dokunmadan yapamam” diyen kaldı mı? Fotoğraf albümleri
Eskiden fotoğraflar farklı boyutlarda basılır ve özenle, belirli bir sıra ile fotoğraf albümlerine yerleştirilirdi. Arada bir o albümler açılıp hatırlar yad edilirdi. Şimdi ise her türlü cihaz üzerinde fiziki temas olmadan fotoğrafları sınıflayıp bir kenarda bırakıyor ve üzerine sürekli yenilerini ekliyoruz.
Zevke göre müzik: Karışık kaset veya CD’ler
Çevrimiçi, dijital mecralar üzerinden listeler yapıp müzik dinleyenler, yeni isimleri keşfedenler, eskiden uzun zaman dilimleri harcanarak yapılan karışık kasetlerin ne olduğundan şimdi bihaber. Dijital ile beraber de telif hakları en büyük sorun belki de eskiye dönmemiz an meselesi, kim bilir?
A’dan Z’ye harfini bul, notunu al: Adres ve telefon defterleri
Eskiden olsa biriyle tanıştığımız an biraz sohbetin ardından kalemi defteri çıkartır onunla ilgili bilgileri not alırdık. Peki ya şimdi? E-posta, Facebook, WhatsApp, SMS… Biri olmazsa biri, adres defterine ne gerek var di mi?
Âşıkların yıkılmaz direği: Mektup
Tuşlar aracılığı ile son derece soğuk ve duygusuz bir iletişim çağındayız yaşı belli bir sınırı aşmış kesime göre. Aynı nesil duygulara dair çıkarımları el yazısındaki değişimlere göre net ve doğru bir şekilde yapabilirken, günümüzde ne anlama geldiği sıkça sorgulanan kelimeler ekranlarda çözülmeyi bekleyen bir gizem. Zira iyisi de kötüsü de aynı font ile geldiğinden ayrım yapabilmek eskisi kadar kolay değil.
Klasik anne sorusu: “Bugün ne yedin?”
Evet bu soru da tarihe karıştı karışacak çünkü akıllı telefonların kullanımı ileri yaşlara da sıçradı veya internet nesli çocuk sahibi olmaya başladı da diyebiliriz. Instagram sağ olsun yediğimiz içtiğimiz bize kalıp da gezip gördüğümüzü anlatmıyor, her ikisini de alenen görsel ile ifade ediyoruz. Buna da dünyanın herhangi bir yerinden erişim sağlanabiliyor. Hakikaten de “Tok açın halinden anlamaz” manidar bir biçimde biraz daha anlamlı gelmeye başladı artık.
Zamandan tasarruf: Tren, otobüs beklemek
Hepimiz duraklarda ziyadesiyle helak olup o gelmeyen otobüse, trene saydırdıkça saydırdık. Kimi zaman gideceğimiz yere çok, kimi zaman da çok erken gittik. Artık her şey tam zamanında; artık her ulaşım aracının saat kaçta nerede olacağını internet sayesinde öğrenip kendimizi ona göre ayarlıyoruz.
En önemli vasfımız: İletişim yeteneği
Kimse ağzını burnunu eğmesin. Zira internet nesli iletişim konusunda ciddi sıkıntılara sahip. Ellerindeki telefonu alsanız odasındaki bilgisayarın başına geçip gerçek hayatın içindeymiş gibi ama çok dışında izole bir hayat yaşıyorlar. Bu da yüz yüze veya topluluk içinde iletişimi onlar için oldukça sıkıntılı bir hale getiriyor.
Karakter tahlili bile yapılabilir: El yazısı
Sadece duygular değil kullanılan harflerin yazılış şekli de kişilerin karakteri hakkında bilgi sahibi olmayı sağlayan araçlardan biriydi. Hatta ve hatta bu olgu üzerinden çözüme kavuşan cinayet veya başka suçlar olduğunu da düşünürsek tuşların bazı işleri ne kadar zorlaştırdığını daha rahat anlayabilirsiniz. İlla o kadar polisiye bir durum olması gerekmiyor ama en son ne zaman kalem kullandınız?
Ne çıkarsa bahtıma yok artık: Bir nevi görücü usulü, “blind date”
Önceden tanışma faslının ardından kişi hakkında kurulan cümleler ve kullanılan kelimeler ile bu kelimelerin yazılış şeklinden yola çıkılarak bir karara varılır ve eldeki veri sınırlı olmasına rağmen buluşmaya gidilirdi. Şimdi ise birkaç tuşa basıp buluşacağımız kişinin sadece adını sanını değil, nerelere gittiğini, ne yemeyi sevdiğini, kimlerle takıldığını vs. kolayca öğreniyoruz. Hatta bu buluşmaların gerçekleşmemesine bile neden oluyor.