Bugün kalbimizi eriten, içimizi umut ve mutlulukla dolduran, Al Jazeera’den Güray Ervin’in yaptığı bir haber oldu. Bize umut veren şey, sadece gönüllü eğitimci olarak hiç bilmediği bir köye giden iyi yürekli Gamze değil, aynı zamanda onun getirdiği aydınlığı sevinçle kucaklayan insanlarımız.
Hepimize çok yakın olan bu güzel insanların ışığının, hepimize ilham kaynağı olmasını diliyoruz. ❤
Gamze Tutan 21 yaşında bir üniversite öğrencisi ve Habitat Derneği gönüllüsü. Gamze, gönüllü olduğu derneğin, “İnternetle hayat kolay” projesi kapsamında Afyonkarahisar’ın, Yenibelkavak köyüne gitti. Ve karşılaşmayı hiç beklemediği, gülümseten olay burada gerçekleşti.
Aslında Gamze’yi bu köye getiren, çocuklara bilgisayar yazılım eğitimi vermekti. Ama beklediğinden çok daha farklı bir ilgiyle karşılaştı. Çocukların anneleri, hatta anneanneleri de interneti öğrenmek istiyordu.
Çocukların anneleri ilk başta bu haberi tedirginlikle karşılamışlardı. Çocuklarının güvende olmamalarından korkuyorlardı ve bilmedikleri bu yeni dünya onları ürkütmüştü. Ama Gamze onlara da ders vermeyi teklif edince rahatladılar…
“En büyük korkuları, ‘Ya çocuğum yanlış bir şey yaparsa, altından kalkamayız’ düşüncesiydi. Aslında annelerin de teknolojiye merakı vardı, konuşunca bunu gördüm. Onlara, ‘Peki size bilgisayar ve internet kullanmayı öğretmeme ne dersiniz?’ dedim. İlk önce ‘Kaç yaşında insanlarız, bu saatten sonra nasıl öğreteceksin, biz anlamayız’ dediler. Kararsız kalsalar da sonra ikna ettim ve işe giriştim.”
Bunun üzerine, dernekten 10 bilgisayar gönderildi. 71 yaşındaki Ravide Özdemir’in evinde internet bağlantısı vardı. Böylece, burayı sınıf yapmaya karar verdiler. Artık evde hepsi farklı yaşlarda tam 18 öğrenci vardı. Sobanın arkasında ise yazı tahtası kurulmuştu.
“Kursa gelenler 25 ile 71 yaş arasındaydı. Çoğu interneti ve bilgisarı ilk defa kullanıyordu. İki kadın da okuma, yazma bilmiyordu. Herkesin daha rahat anlayabilmesi için tahtaya tuşları çizdim, göstererek anlattım. Olabildiğince yalın bir dil kullandım. İnternette, İngilizce bir çok terim var. Bunları anlatmak için hayatın içinden örnekler vermeye çalıştım.”
Hevesli öğrenciler, sırayla kullandıkları bilgisayarlarda mail yazmayı, hastane randevusu almayı ve daha birçok şeyi öğreniyorlar. İzmir’de, İstanbul’da, Almaya’da yaşayan yakınlarını görebilmek, onlarla konuşabilmek için interneti öğrenmek istiyorlar.
Öğrencilerden Birgül Aslan şunları söylüyor; “Önceden hiçbir şey bilmezdim. Köyümüzde internet yoktu. Bundan sonra Gogle’ye (google) girip patik, kazak modellerine bakabilirim. Tatlı tariflerini okurum. Oğlum, kızım ve ağabeyim uzakta yaşıyorlar. Onlarla görüntülü görüşebilirim, hasret gideririm. Eşim diyaliz hastası. Sürekli hastaneye gidip, geliyoruz. İnternetten randevu almasını da öğrendim. Çok faydasını göreceğiz.”
Giderek büyüyen öğrenme isteği komşu köylere de sıçrıyor. Kadınlar öğrenme sürecinde birbirlerine destek oluyor. Ve küçücük bir bilgi paylaşımı bu güzel insanlar sayesinde, bir çığ gibi, katlanarak büyüyor. ❤
İnternet eğitimi verildiğini duyan komşu köy Türkbelkavak’ın muhtarı da Gamze’ye ulaşıyor ve ona şunları söylüyor; “Eğitimin ikinci haftasından itibaren, köyün erkekleri yanıma geldi, ‘Biz de kahvehanede boş duruyoruz, imkân sağlayalım, bize de öğret’ dediler. Üst köyün muhtarı da sosyal medyadan bana ulaştı, ‘Kızım, bizim de her türlü imkânımız var. Evimiz var, evimizi açarız. Gel burada da bu eğitimi bizlere ver’ dedi.”
Böyle güzel bir girişimin parçası olarak eğitimi, bilgiyi ve aydınlığı yayan Gamze gibi gençler var oldukça, umudumuz daima taze kalıyor. ❤
Kaynak; Al Jazeera