En az 100 like!
Facebook’un iki üç katı saygınlıkta olan Instagram mahallesinde kim bir oda, bir 2+1, bir kat veya bir yalı kiralamak veya zaman doğru ve mülk kupon ise satın almak istemez? Cevap veriyoruz kimse…
Twitter’da Retweet sayısı ile oynanabiliyor, reklam çıkılabiliyorken ön planda olmak artık o kadar da prestijli değil. Facebook deseniz zaten altında “Para ver, düdüğü çal, like muhtarı ol.” ibaresi bulunuyor, bunu da geçtiniz. Az ileride sizi kolları açık bekleyen bir Instagram göreceksiniz, ona iyi davranın zira kendisi lisan gibi. Çok nankör.
Tekrar etmediğinizde, doğru filtreleri kullanmadığınızda, cin gibi davranmadığınızda ve en önemlisi elinizin altında her türlü fotoğraf manipülasyonunun en iyi arkadaşı olan Samsung Galaxy Note 4 onun eli, kolu S-Pen olmadığında Instagram adeta bir yasak sokaklar… Peki S-Pen olduğunda? Onu aşağıda inceliyoruz, buyursunlar…
Bu içerik Play Tuşu tarafından hazırlanmıştır.
1. Kedi Ekleme
Kedisiz kanepe neye benzer biliyor musunuz? Matematiğe inanan bir insansanız, size rakamlar eşliğinde konuşalım: kedisiz bir kanepe 0 like’a benzer. 0 like insanı üzer, sabahlara kadar sağı solu; “Belki ben onu like’ladım diye o da beni like’lar, #likealike” diye like’latır, ocak yakar. Peki kedili bir kanepe? Kedili bir kanepe %100 çalışan bir Instagram bozma hilesidir, kedili bir kanepe mobilyaların şahıdır, kedili bir kanepe rahattır; insanı huzurlu uyutur.
2. Kalan Duvarlar Bizimdir
Berlin neyiyle meşhurdur? Ekmeğinin yaklaşık 2.5 katı kütle kaplayan sosisiyle takım olduğu sosislisiyle meşhurdur.
Berlin neyiyle meşhurdur? Her taksiye bindiğinizde hayatınızda duyabileceğiniz en enteresan hikayeyi, en enteresan Türkçe aksanla anlatan taksicileriyle meşhurdur.
Berlin peki Instagram’da neyiyle meşhurdur? Dmitri Vrubel’in Berlin Duvarı’nda yer alan “My God, help me to survive this deadly love” isimli muralıyla meşhurdur. “O ne?” diye sormayın, biliyorsunuz ne olduğunu. Muralın bütün eklenen fotoğraflarının like sayısını alt alta bir muhasebeci edasıyla toplasak milyonlara ulaşır, neden? Çünkü kimse bomboş duran gri bir duvarı sevmez. S-Pen’den önce sıkıcı haliyle düz-oğlu-düz olan bir duvarı Mirkelam gibi bir gecede meşhur edebilirsiniz.
3. Arkaplan Hokus Pokus
Belli bir yerde çekilmiş olan fotoğrafların altına; “Afyon’a geldik, çok güzel pişmaniye alıyoruz.”, “Bu hafta sonu Gümüldür’deyiz, yine çok eğlenmiyoruz.” veya “Yine mi Ayvalık? Yine mi tost?” yazmadığınız sürece fotoğrafın arkaplanını değiştirdiğinizde kimseyi kandırmıyorsunuz. “Jantçı mı Londra mı?” diye soruyorsanız biz cevaplayalım: Sabaha kadar Trafalgar…
4. Akrabalardan kurtulma
Akrabaları sosyal medyada yer alanlar ve akrabaları sosyal medyada yer almayanlar olarak insanlar ikiye ayrılır. İlk gruba dahil olanlar her şeyin yolunda gittiği bir like yağmuru esnasında çok uzak bir akrabanın nasıl da bu like yağmuruna bir yorumuyla çelik şemsiye açabildiğini iyi bilirler. “Başım hiç ağrımasın diyenler” için S-Pen ile ufak bir akraba-yok-etme makyajı ise like barajlarını dolduracaktır.
5. Realist yemek fotoğrafı
Instagram’da, Facebook’ta, Twitter’da, belki Yonja’da, ufak bir ihtimal ICQ’da mükemmel bir sıcaklıkta olduğu aşikar olan kusursuz bir hamburger fotoğrafı görmekten sıkılmadınız mı? “Şehrin En İyi Burgeri” fotoğraf çekmek için soğutulmaya değer mi? Bizce değmez. Şahane bir yemek sipariş ettiğinizde önce onu sıcakken afiyetle yiyin, sonrasında S-Pen’e sahip Galaxy Note 4 ile ne yapacağınıza karar verirsiniz.
Like iyidir, like hoştur fakat günün sonunda like da sosyal medyanın sevgi/nefret elementlerinden birisidir. Bizim önerimiz; siz kafanıza göre takılın, teknik ve yaratıcılıkta takıldığınız noktada da Samsung Galaxy Note 4 ve hemen kenarından güneş gibi doğan S-Pen ile aranızı iyi tutun…