Fotoğraflar ve videolar, modern dünyanın ayrılmaz bir parçası olarak görülüyorlar. Halbuki bundan yalnızca 100 yıl önce bunlardan bahsedilmiyordu bile! Eski fotoğraflara göz gezdirdiğinizde insanların gülümsemekten kaçındıklarını fark edebilirsiniz. 19. yüzyılın en büyük trendlerinden biri olan fotoğraf çekmek, imkanlar kısıtlı olduğu için son derece ciddiye alınıyordu. Bu da fotoğrafların alışık olduğumuzdan çok daha ciddi olmasına neden oluyordu. Eski fotoğraflarda insanların neden gülümsemediği pek çok uzman tarafından araştırıldı ve ortaya farklı teoriler atıldı. Biz de sizler için bu teorileri araştırdık! İşte eski fotoğraflarda hiç kimsenin gülümsememesinin ardında yatan nedenler…
Sağlıklı dişlere sahip olmadıkları için olabilir
19. yüzyılda insanlar, kişisel bakımlarına bugünkü kadar özen göstermiyorlardı. Elbette bu yalnızca onların suçu değil, zira günümüzde alışık olduğum pek çok imkan o yıllarda bulunmuyordu. Nicholas Jeeves gibi bazı tarihçiler, o yıllarda yaşayan insanların kötü dişlere sahip olduğunu düşünüyorlar. Tabii herkes kötü dişlere sahip olduğu için insanların bunu kafaya taktığından ve saklamak istediğinden pek de emin olamıyoruz. Yine de konu fotoğraflarda gülümsememek olduğunda kötü dişler de bunun nedenlerden biri olabilir.
Teknolojik problemlerden dolayı olabilir
En yaygın teorilerden biri teknolojik problemlerle ilgilidir. İlk nesil kameraların kurulumu ve fotoğraf çekmeye hazırlanmaları dakikalar sürüyordu. Haliyle uzun süre gülümseyerek beklemek çok rahatsız edici olabiliyordu. Ek olarak insanlar kamera karşısında gülümsemeye de alışık değildi. Günümüzde kameraların bize çevrildiğini gördüğümüz anda poz vermeye ve tebessüm etmeye başlıyoruz, zira bu modern dünyanın içerisine doğduk. Eskiden insanlara kamera karşısında gülümsemeleri gerektiğini özel olarak hatırlatmak gerekirdi.
Fotoğrafçılık geleneklerinden dolayı olabilir
Fotoğraf dünyasından bazı uzmanlar, bu davranışın nedenini portre resim geleneklerine bağlıyorlar. Zira o yıllarda fotoğrafçılar, portre resim geleneklerini takip etme eğilimindeydiler. Viktorya dönemi ve öncesine ait portrelerde insanların son derece ciddi olduklarını fark edebilirsiniz. Zira saatlerce aynı pozisyonda durmak ve poz vermek zorundaydılar. Bu da gülümsemelerini zorlaştırıyordu. Kimileri de gülümsemenin yeterince zarif olmadığına inanıyordu. Fotoğraf çekimi gibi hizmetlerin yaygın olmaması da bu çekimleri ciddi bir mesele haline getiriyordu. Güç bela bir çekim ayarlayan aileler bu işi ciddiye alıyor ve jilet gibi giyinerek poz veriyorlardı. İkinci bir çekim yapılmayacağı için gülümseyerek fotoğrafı tehlikeye atmak da istemiyorlardı.
Psikolojik nedenlerden dolayı olabilir
En tartışmalı teorilerden biri de insanların nasıl algılanmak istedikleriyle ilgilidir. Dünyanın dört bir yanından kraliyet ailelerinin portrelerini incelediğinizde ciddi bir ifadeyle poz verdiklerini göreceksiniz. O yıllarda gülmeyi seçenler yalnızca fakirler, sarhoşlar, kanunsuzlar ve palyaçolardı. Dolayısıyla sonsuza dek saklanacak bir fotoğrafta gülmek gibi ciddiyetsiz bir davranışa yer verilmezdi. 19. yüzyılın başlarında fotoğraf çekimleri, adeta portre çizimleri kadar ciddi gerçekleşirdi. Çekilen fotoğrafın sonsuza dek saklanabilecek olması fikri insanları daha da ciddi olmaya itti. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte 19. yüzyılın sonlarında gayri resmi fotoğraflar çekilmeye başlandı. Kameraların daha uygun fiyatlı hale gelmesi de bu çekimleri yaygınlaştırdı. Bu sayede daha samimi pozlarla karşılaşmaya başladık. Anlayacağınız her şey sosyal normlarla ilişkili!
İlginizi çekebilir:
Ölüm Saçtılar! Viktorya Döneminde Binlerce İnsanın Ölümüne Neden Olan 6 Gündelik Eşya
Kaynak: 1