Tamamen ayrıştırıcı ve hiçbir mantığa sığmayan ırkçılık kavramının insanlık tarihinde açtığı yaralar tüyler ürpertici nitelikte. Irkçı tutuma maruz kalan milyonlarca insan, insanca yaşama hakkından yıllar boyu mahrum bırakıldı.
Özellikle Batı Avrupa’da 1800’lerin sonu ve 1900’ların başında durum çığrından çıkmıştı. Şimdi düşündüğümüzde bile insanlığımızdan utandıran akılalmaz olaylar yaşanıyordu. Bunların başında ise ekonomik çıkarlar ve eğlence amaçlı kurulan, Afrika’dan insanların sergilendiği insan hayvanat bahçeleri diğer bir adıyla “insanat bahçeleri” geliyordu. Tarihin utanç yüzü olan insanat bahçelerine daha önce şu listemizde de değinmiştik.
Bu listemizde sizlere sömürgecilik düzeninin getirdiği insanat bahçelerindeki dramın sembol olmuş ismi Ota Benga’yı anlatacağız…
Ota Benga, 1883 yılında Belçika Kongosunda doğdu. Bugünkü adıyla Demokratik Kongo Cumhuriyeti olan yerde.
Kendisi Kongo’da yaşayan Mbuti pigmesiydi. 1.5 metreden kısa, avcılıkta son derece başarılı yerli bir topluluktu Mbuti pigmeleri…
Ota benga 19 yaşındayken 2 çocuk babasıydı. Birgün ailesini doyurabilmek için çıktığı avdan döndüğünde tüm ailesini katledilmiş ve kabilesiyle yaşadığı yerleri talan edilmiş halde buldu. Kendisi de rehin alındı…
Belçika kralı Leopold tarafından halkı sömürmek üzere yetiştirilen köle avcıları, uzun yıllar Afrika halkına zulüm etti…
Zor günler başlamış oldu böylece…Ota Benga’yı Verner St Louis dünya fuarında sergilemek üzere hristiyan misyoner Samuel Philips Verner satın aldı.
Tek rehin alınan Ota Benga değildi. Antropolog William McGee tarafından Verner’a ürün siparişi verilircesine şu liste iletilmişti; “1 adet pigme reisi ya da şefi. 1 yetişkin kadın, mümkünse şefin eşi. 1 yetişkin erkek, mümkünse şefin oğlu. 1 yetişkin kadın, ilkinin eşi veya kızı olacak. 1 evlenmemiş genç kadın. 2 çocuk. 1 kadın rahip, 1 erkek rahip (veya tıp doktoru), mümkünse yaşlı. Bu sayılanların hepsi pigme olacak.”
Fuar kurulduğunda Ota Benga ile ilgili kayıtlarda “Sıcakkanlı kişilik” olduğu belirtildi. İnançları gereği törpülediği sivri dişleri ve sevimli kişiliğiyle ilgi odağıydı.
Para karşılığı Ota Benga’yı görebilmek için o yıl tam 20 milyon insan fuarı ziyaret etti!
Fuar bitince Afrika’ya döndü ve evlendi Ota Benga. Fakat eşi yılan tarafından sokulup öldürülünce bulunduğu yerdeki Batwalılar onun “Lanetli” olduğu düşündü. Ve tekrar göç zamanıydı…
New York’a gidip bir süre Amerikan Doğa Tarihi Müzesinde çalıştı ve orada 1 yıl boyunca müzeye gelenlerle ilgilendi. Sonrasında sıkıldı ve dönmek istedi fakat izin verilmedi.
Ota Benga ardından New York’taki Bronx Hayvanat Bahçesine sergilenmek üzere götürüldü. “Maymun evi” olarak adlandırılan bölgede eğitimli bir orangutanla sergilenmeye başlandı…
İlk gün tam 40 bin kişi hayvanat bahçesini ziyaret etti. İnsanat bahçesi olarak adlandırılır olmuştu artık. Ota Benga’nın bulunduğu yerde şu bilgiler yazıyordu;
Afrika Pigmesi, “Ota Benga”
Yaş: 23 Yıl
Boy: 1.49 metre
Ağırlık: 46 kg
Kasai Nehri, Kongo Özgür Devleti, Güney Orta Afrika’dan
Dr. Samuel P. Verner tarafından getirildi.
Eylül boyunca her öğleden sonra sergilenecektir.
Din adamlarının tepkilerinen Ota Benga’nın sergilenmesi sona erdi. Fakat tepkinin sebebi ırkçılık karşıtlığı değil, Darwinizm’i destekler bir düşünce yaratma korkusuydu.
Ota Benga kilise yetimhanesine yerleştirildi. Medeni bir görünümde olması istendi. Sivrilttiği dişlerine dolgu yaptırıldı.
Tütün firmasında çalışmaya başlamıştı Ota Benga. Fakat bu hayata adapte olamıyor ve Afrika topraklarına dönebilmek için can atıyordu.
1. Dünya savaşı çıkınca ülkesine dönemeyeceğini anlayan Ota Benga çalıntı bir silahla intihar etti. Ölmeden önce dişlerini tekrar sivriltmiş ve eskiye dönmeye çalışmıştı ancak olmadı…
Ota Benga’nın isminin anlamı ne mi? “Dost”…