Teknoloji günümüzde yetişmekte zorlandığımız bir hızla ilerliyor. Son 20-30 yıla bile baktığımızda zamanının son teknoloji ürünü dediğimiz şeyleri iki sene sonra rafa kaldırıp şu an yapay zekanın ve arttırılmış gerçekliğin dünyasında savruluyoruz. Yarın ne olacağını ve bugün şaşırdığımız şeylere nasıl burun kıvırabileceğimizi tahmin bile edemiyoruz. Bilim de bu hızla ilerlerken biz hayvanseverlerin içine umut tohumları eken bir teknoloji ortaya çıktı: İnsan organ çipleri. Aslında uzun süredir üzerinde çalışılıyordu fakat FDA (İlaçların piyasa sürülmeden önceki test süreçlerini denetleyen ve onaylayan kurum) bu insan organ çiplerini üreten Emulate ile sonunda bir anlaşmaya imza attı. Bu anlaşmadan olumlu dönüşler alınırsa hayvan deneylerinin yerini bu organ çipleri alabilir!
Birkaç sene önce üzerinde çalışmalara başlanılan “İnsan organ çipleri” bugün meyvesini verdi.
Son yıllarda ilaç firmalarının karşılarına çıkan birçok konu vardı. Bir yanda hayvan testlerini zorunlu kılan prosedürler, diğer yanda hayvanların denek olarak kullanılması gerçeğinin tam bir eziyet ve kıyım olduğunun farkında olan duyarlı toplum, öte yandan test sonuçları… Süreçlerin daha hızlı, olumlu ve ahlaklı gerçekleşmesi için bu proje aranılan kan niteliğindeydi.
İnsan organ çipleri parmak ucunuz büyüklüğünde, insan hücrelerindeki akış ve kuvvet etkenleriyle birlikte yaşayan bir sistem.
Petri kabındaki hücrelerden daha sağlıklı bir şekilde test edilmeyi sağlayan organ çipleri, belli organlara özel hücrelerden oluşuyor. İnsan, hayvan vb hücre çiplerinin yanında her bireye özel de çip üretilebiliyor.
İlaç denetim süreçlerini kontrol eden FDA ile insan organ çipleri üreten firma Emulate dün bir anlaşma imzaladı.
Anlaşmaya göre Emulate tarafından üretilen organ çipleri piyasaya yeni sürülecek ilaçların hayvanlar üzerinde denenme süreçlerini çipler üzerinden gerçekleşecek ve sonuçlar olumlu olursa bu yöntem kalıcı hale gelebilir.
İlk anlaşma sadece karaciğer hücrelerinden oluşan çipler için yapılsa da devamının gelmesi bekleniyor.
Test süreçlerinde birçok canlının hücre çipleri kullanılıyor. Köpek, fare, insan… Zira her birinde farklı sonuç alındığı da aslında insanlar için üretilen ürünlerin hayvanlar üzerinde denenmesinin yanlışlığını anlatan bir başka acı gerçek.
Hayvan deneylerinin en büyük saçmalığı, sonuçlarının tutarlı olmayışıdır. Zira hayvanlar üzerinde olumlu sonuç veren 9 ilaçtan sadece 1’i insanlara uyumludur.
İlaç denetim süreçleri şöyle işlemektedir: Piyasaya yeni sürülecek ilaç kimyasal olarak araştırılır ve insanlar üzerinde deneme izni alabilmesi için birçok hayvan üzerinde çeşitli testler yaparak her birinden olumlu sonuç elde etmesi gerekir. Bu test sonuçlarının FDA’ya iletilmesinin ardından insanlar üzerinde deneyebilme izni kazanır. Fakat hayvanlar üzerindeki testlerden olumlu sonuç alan 9 ilaçtan sadece 1 tanesi insanlar üzerinde pozitif etki bırakır. Diğer 8 ilaç ya test tepki verir ya da hastalığa çare olmaz. Tıpkı kanser hücrelerine yıllar önce fareler üzerinde çözüm bulunup insanlarda bulunamaması gibi.
Hayvanlarda işe yaramayıp onaylanmayan bir ilaç belki de insanların aradığı tedaviydi.
İnsanlar için üretilen ürünlerin hayvanlar üzerinde denenmesindeki yanlışlığı bir de diğer taraftan ele aldığımızda belki de birçok ilaç hayvanları tedavi edemediği için başarısız sayılmışken aslında insanları kurtarabilecekti.
Sadece Avustralya’nın Victoria bölgesindeki araştırma şirketlerinde ölen hayvan sayısı bile dünyadaki bu katliamı gözler önüne sermeye yetiyor.
2015 yılında 30 koala, 132 köpek, 72 kedi, 3929 guinea pig, 10 maymun, binlerce fare, tavuk, tavşan bilim adına hayatını kaybetti. Sadece bir bölge için toplamda 1 milyonun üzerinde hayvanın deneylerde hayatını kaybetmesinin yanında birçoğu üzerindeki kablolar ve iğnelerle işkence çektirilerek yaşıyor. Bu deneylerin bazıları ise hayvanat bahçesinde doğalarından koparılarak getirilmiş hayvanlar üzerinde yapılıyor.
Hayvan deneyleri insanları hayvanlara karşı duygusuzlaştırarak onları birer memeli organizma olarak görüyor.
Hayvanların üzerine deney yaparken üstünde durdukları duygu değişimlerinden tutun da akıllarına ve hafızalarına varıncaya kadar merhamet duyulası, sevilesi yanlarını bu tarz deneyler yüzünden sadece birer sebep-sonuç sorgusunda önemsemek bizlere vicdanımızı sorgulatmaktadır.