İnsan beyni, her yönü farklı bir soruya cevap veren son derece karmaşık bir labirent gibi. İnsan beynine dair gizemleri keşfettikçe ve beynin yapısını öğrendikçe aslında insanlığın yapabileceklerinin sınırlarına dair daha fazla bilgi ediniyoruz. Bilim insanları insan beynini ve doğasını anlamak için çalışmalarını sürdürüyor. İnsan beynine dair yapılan çalışmalardan birinde de beyinlerimizin 11 boyutlu yapılar oluşturabileceği keşfedildi. Detaylara birlikte bakalım.
İnsan beynine dair çalışmalar devam ediyor. Ancak 2017 yılına dek kadar yapılan araştırmalarda sinir bilimciler beyni incelemek için matematiğin klasik dallarını kullanıyorlardı
Ancak Blue Brain Project (Mavi Beyin Projesi) isimli bir çalışmada kullanılan cebirsel topoloji isimli yeni bir yöntemle insan beyninin karmaşıklığını açıklayabilecek bir önerme ortaya koyuldu
Cebirsel topoloji bugüne dek nörobilimde kullanılmamıştı. Blue Brain Project ise beyin ağlarının çok boyutlu evrensel geometrik yapılarını ve boşluklarını açığa çıkardı.
İsviçreli bilim insanları tarafından yapılan çalışmayla, insan beynindeki geometrik yapılar incelendi. Bu geometrik yapılar ise çok farklı boyutlardaydı. Dünyayı 3 boyutlu perspektiften algılamamıza karşın, beynimizde 11 boyutlu yapılar bulunuyordu
Başka bir deyişle, beyin 11 boyutlu olarak çalışan geometrik yapılardan oluşuyordu. Beyindeki ağ yapıları 11 boyuta kadar çıkabiliyordu. Bu keşif bilim dünyasında heyecan yarattı
Blue Brain Project’in direktörü ve İsviçre’nin Lozan kentindeki EPFL’de profesör olan sinirbilimci Henry Markram bu konuda hakkında şunları şöyledi;
“Hiç hayal etmediğimiz bir dünya bulduk. Bu nesnelerden on milyonlarca var. Beynin küçük bir zerresinde bile var. Bazı sinir ağlarında yedi boyuta kadar, bazı ağlarda on bir boyuta kadar yapılar bulduk. ”
Markram, bunun beyni anlamanın neden bu kadar zor olduğunu açıklayabileceğini öne sürdü ve ekledi; “Ağları incelemek için genellikle uygulanan matematik, şu anda açıkça gördüğümüz yüksek boyutlu yapıları ve boşlukları tespit edemez.”
4D boyutlu nesnelerin ya da dünyaların bile hayal gücümüzü zorladığını düşünürsek, 5, 6 veya daha fazla boyutlu dünyalar çoğumuzun anlayamayacağı kadar karmaşık. Cebirsel topolojinin devreye girdiği yer de tam olarak burası; herhangi bir sayıda boyuta sahip sistemleri tanımlayabilen bir matematik dalı bu. Blue Brain Project’teki beyin ağlarının çalışmasına cebirsel topolojiyi getiren matematikçiler EPFL’den Kathryn Hess ve Aberdeen Üniversitesi’nden Ran Levi idi.
Blue Brain 2015 yılında, beynin en gelişmiş kısmı; duyularımızın, eylemlerimizin ve bilincimizin var olduğu yer olan neokorteksin bir parçasının dijital kopyasını yayınlamıştı
Yapılan son araştırmada ise, cebirsel topoloji kullanılarak, keşfedilen çok boyutlu beyin yapılarının asla tesadüfen üretilemeyeceğini göstermek için sanal beyin dokusu üzerinde çok sayıda test yapıldı. Daha sonra Blue Brain’in Lozan’daki laboratuvarında gerçek beyin dokusu üzerinde deneyler yapıldı ve sanal dokudaki daha önceki keşiflerin biyolojik olarak doğruluğu ispatlandı.
Kaynak: 1