Haziran seçimlerine artık sayılı gün kaldı. 7 Haziran’da tüm Türkiye sandık başına gidecek ve Türkiye’yi yönetecek isimleri seçecek.
Geçtiğimiz sene kombo yaparak önce 30 Mart’ta yerel seçimler, sonrasında ise Ağustos’ta Cumhurbaşkanı seçimleri için sandıkların başında umutlarını zarflara koyanlar artık başına gelecekler konusunda tecrübeli. Peki ya bu sene ilk kez oy kullanacaklar? Ya da sandık görevlisi olarak sınıfları dolduracaklar?
Son, güncel tecrübelerimizden yola çıkarak bu taze beyinlere sadece Türkiye’ye özgü bir hayatta kalma klavuzu, bir yol haritası hazırladık. Elinizin altında bulunsun, çok lazım olacak.
Kendi tükenmez kaleminizi kendiniz götürün
Şu parmağımızı boyadığımız zımbırtı kalktı malumunuz. Oy verdiğinizi belirten tek şey attığınız imza. Ama söylenenlere göre çıkan tükenmez kalem kullandıran bazı çakal görevliler sizin yerinize başkasına da oy kullandırtabiliyor. O yüzden gidin 50 kuruşa uyduruk bir tükenmez kalem alın, işinizi de sağlama alın.
Seçmen listesini dikkatlice inceleyin, sizin yerinize Suriyeli abi Abdulhalim oy vermesin
Sizin oturduğunuz dairede Abdülhalim Kadiri diye biri oturuyormuş senelerdir de haberiniz yokmuş. Size o kadar dedik ev arkadaşınızı dikkatli seçin diye. Yani daha önce olmamış olay değil, sizin yerinize bu ülkenin vatandaşı bile olmayan biri oy kullanabilir. Onu da geçtik, sadece kendinize değil apartmanızdaki diğer isimleri de kontrol edin. Karşı komşunuz da Abdülhalim olabilir, o da bir ihtimal.
Okulun tuvaletine, çöplerine şöyle bir bakın; verdiğiniz oy kanalizasyona gitmiş olabilir
Çünkü yanmış oy pusulaları, yırtılmış oylar, zarflar görmeniz muhtemel. Hakkınızı gasp etmelerine, hile ve hırsızlığı sandıklara taşımalarına izin vermeyin.
Bir partinin önceden damgalanmış oy pusulası var mı diye gözünüzü dört açın
Olmaz olmaz demeyin, burası Yeni Türkiye, her şey olabilir, boh da çıkabilir.
Sandık başkanını dikizleyin; engelli, okuma yazma bilmeyen kişilere kendi doğrultusunda oy verdirebilir
Bu gözler her şeyi gördü. Okuma-yazma bilmeyen, görme engellilere istediği yere mühür bastıran görevlilerin açıkta oy kullandırmasına kadar her şey. İş sadece oy vermekle bitmiyor beyler, sahip çıkın.
Yolda oy çuvalını sırtlayıp bir yerlere götüren amcalar görebilirsiniz
Oyları hava aldırmak için dışarı çıkarmıyorlar sevgili seçmen. O çuvallarca oy ya sonsuza kadar yok olmaya doğru bir yolculuğa çıkmış, ya da içindeki önceden damgalanmış oylar sayılmaya götürülüyor.
Gözlerinizi mühürlemeyin, oy pusulasında mühür var mı diye kontrol edin
Oy pusulanızda sandığın mühürü olması zorunlu. Yok mu? O zaman pusula sahte, geçmiş olsun. Adamlar bunu da yapıyor, mühür peşinde koşacağız biz de başka çaremiz yok.
Her an trafoya kedi girebilir: Elektrikler kesilirse sandıkların üzerine oturun
Tüm ülkede aynı anda dev bir elektrik kesintisi yaşamış bir neslin fertiyiz. Seçim gecesi onlarca şehirde elektriklerin kesilmesini “Trafoya kedi girdi” diyerek açıklayan bir Enerji Bakanımız da var çok şükür. Böyle bir şey olduğu takdirde (%90,99 olacak) bir zamanlar Kılışdaroğlu’nun dediği gibi SANDIKLARIN ÜZERİNE OTURUN. Bize böyle bir çözüm ürettiren ülkeye söyleyecek söz çok ama neyse. En kötü yanınızda kimliğiniz harici bir de el feneri götürün. Ne olur ne olmaz…
Sandık görevlisiyseniz oy sayımını gerçekten saymayı bilen dürüst insanları yaptığından emin olun
Mesela geçerli 173 oy sayısı varken 185 oy alan bir aday karşınıza çıkabilir ve ilkokulda öğrendiğiniz matematiği yeniden sorgulamanıza yol açabilir. Ona göre hazırlığınızı yapın, dedik ya burası Yeni Türkiye, burada her şey mümkün.