Konu romantik ilişkiler olduğunda her gün yeni bir kavramla tanışıyoruz. Son zamanlarda adını sık sık duyduğumuz ilişki merdiveni de bunlardan biri! Relationship escalator, ya da Türkçe adıyla ilişki merdiveni, “sıradan ve normal” bir ilişkinin geçtiği aşamaları ifade ediyor. Kimileri bu sıradanlığın hayaliyle yaşarken kimileri ise bu döngüyü kırmak, yani merdivenden kaçmak istiyor. Peki ilişki merdiveni tam olarak ne demek, bu merdiven hangi basamaklardan oluşuyor ve bu merdivenden kaçmak mümkün mü? Tüm bu soruların cevabını sizler için araştırdık ve derledik. Toplum dayatmalarının bir sonucu olan ilişki merdivenine dair bilmeniz gereken her şey burada! İşte son zamanların en popüler konularından ilişki merdiveni hakkında bilmeniz gerekenler…
İlişki merdiveni nedir?
İlişki merdiveni, ilk olarak yazar Amy Gahran tarafından kullanılmaya başlanan bir kavram. Bir ilişkinin meşru kabul edilmesi için izlenmesi gereken adımları ifade eden bu kavram, toplumun romantik ilişkiler hakkındaki dayatmalarını da kapsıyor. İlişki merdiveni, “doğru” bir birlikteliğe giden basamakları şu şekilde sıralıyor:
- Randevuya çıkmak
- Duygusal ve cinsel açıdan tek eşli hale gelmek
- İlişkiyi tanımlamak, ona isim vermek
- Beraber yaşamak
- Evlenmek
- Mal varlığını ve gelirlerini birleştirmek
- Çocuk sahibi olmak
- Birlikte yaşlanmak
Peki ilişki merdiveni ile ilgili bu kadar kötü olan şey ne?
Tek eşli olmak, birlikte yaşamak, evlenmek ya da çocuk sahibi olmakta hiçbir sorun yok! Buradaki asıl problem, toplumun bu şekilde bir ilişki yaşamamız için üzerimizde baskı kuruyor olması. Toplum, sağlıklı bir ilişki için olması ve olmaması gerekenlerin sınırını kesin bir dille çiziyor. Bizler de bu kalıplaşmış yargılara uymak, geleceğimizi ona göre inşa etmek zorunda kalıyoruz.
İlişki merdiveni ne zaman bir sorun teşkil etmeye başlıyor?
Bu merdiven, yani toplumun beklentileri, klasik bir heteroseksüel ilişki için şekillenmiş. Yani bu basamaklar, orta sınıfa mensup bir kadınla yine orta sınıfa mensup bir erkek ilişkisi için ideal olabilir. Ancak bu merdivende evlenmek istemeyen, çocuk sahibi olmak istemeyen, evlense bile birlikte yaşamak istemeyen çiftlere yer yok. Pek tabii LGBT+ çiftlere de! Tüm bu basamaklar, yani beklentiler, hayatlarımızı istemediğimiz yönlere sürüklüyor. Evlenmeyen kadınlar evde kalmış olarak kabul ediliyor ya da erkeklere evi geçindirmenin tüm sorumluluğu yükleniyor. Oysa ne kadınlar anne ne de erkekler baba olmak zorunda! Hatta çiftler; ne kadar mutlu olurlarsa olsunlar tek eşli olmak, aynı evde yaşamak ya da evlenmek zorunda değiller. Toplumun tüm bu dayatmaları, klasik ilişki merdivenini çıkmak istemeyenler için yükten başka bir şey değil.
İlişki merdiveninin en kötü yanlarından biriyse geri dönüşün imkansız olması!
İlişki merdiveni ile ilgili en büyük problemlerden birinin de bu merdivenin geri dönüşe izin vermiyor olması. Elbette bir evlilik yaptıktan sonra ayrılabilir, çocuklarınızı yetiştirmeye devam edebilirsiniz. Burada kast edilen şey, bir kere beraber yaşama basamağına çıkan bir çiftin evlerini ayırmasının ve ardından ilişkilerine mutlu bir şekilde devam etmesinin pek de mümkün olmadığı. Benzer bir şekilde bir kere tek eşliliğe karar veren bir çiftin yeniden çok eşliliğe dönmesi de pek mümkün olmuyor. Yani eski basamaklara inmek, bir nevi ilişkinin sonunu getiriyor.
Peki bu beklentilerden nasıl kurtulacağız?
Aslında birçoğumuz bunu yapıyoruz! Özellikle de milenyum gençliği, toplumun dayattığı tüm bu kuralları bir bir karşı çıkıyor. Eğer kendi hayatınıza kendiniz yön vermek istiyorsanız yapmanız gerekenler oldukça basit:
- Kim olduğunuza ve ne istediğinize karar verin. Bunu bir kez keşfettiğinizde ileride yapmak istedikleriniz de netlik kazanacak. Kim olduğunuzdan utanmayın! Toplumun sizi bastırmasına izin vermeyin. Yalnız değilsiniz. Bugün dünyanın pek çok yerinde binlerce insan, toplumun dayatmalarıyla savaşıyor.
- Sınırlarınızı çizin. Özellikle de ailenize karşı. Kimi zaman ailelerimiz bizleri evlilik ve çocuk konusunda sıkıştırabiliyor. Bu noktada yapılabilecek en mantıklı şey bu konularla ilgili konuşmak istemediğinizi kesin bir dille belirtmek.
- Kendi çevrenizi oluşturun. Yalnız olmadığınızı daha önce de söylemiştik! Sizin gibi düşünen insanlarla bir araya gelin, tartışın ve fikirlerinizi paylaşın. Kendinize, en önemlisi de çevrenize zarar vermediğiniz sürece hayatınızı dilediğiniz gibi yaşayabilirsiniz.
Kaynak: 1