İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenecek olan 25. İstanbul Tiyatro Festivali, 22 Ekim – 20 Kasım tarihleri arasında hem fiziki yapımlar hem de çevrimiçi gösterimler ile izleyicilerle buluşacak. Bu yıl festivalde, kulak tiyatrosundan çevrimiçi gösterimlere, çocuk oyunlarından beyazperde gösterimine ve ücretsiz takip edilebilen programlara kadar 14’ü yerli 11’i uluslararası olan toplam 25 yapım seyircinin karşısına çıkacak. İşte kesinlikle kaçırmamanız gereken 15 oyun.
1. Toz
Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun kaleme aldığı ve Hira Tekindor’un yönettiği Toz, güzeller güzeli bir ev kadını ile titiz bir avukatın kızı olan Handan’ı ön plana çıkaran tek kişilik bir kadın oyunudur. Zerrin Tekindor’un canlandırdığı Handan oyunda karşımıza yetişkin bir kadın olarak çıkacak. Tam o anda Handan’la tanıştığımızda, o çocukluğundan günümüze uzanan bir hikayeye dalıp gitmiş olacak. Bu sırada Handan’ın ve onun hafızasındaki annesinin 1960’lardan günümüze uzanan hikayesi gözler önüne serilecek.
Alan Kadıköy – 22 Ekim Cuma 20.00 / 23 Ekim Cumartesi 15.00
2. Alice
25. İstanbul Tiyatro Festivali ile izleyicilerle buluşacak olan Alice, Lewis Carroll’ın ünlü fantastik romanı Alice Harikalar Diyarı’nı çok farklı bir şekilde yorumluyor ve izleyicilerin hayal güçlerini serbest bırakmasını hedefliyor. Hollandalı topluluk “de Stilte”nin sahnelediği gösteride gölge tiyatrosu, dans ve pandomim yer alıyor. 7’den 70’e herkesin severek izleyeceği Alice, kelimeler olmadan ne kadar çok şey anlatılabileceğini gözler önüne seriyor.
Oyun, 22 Ekim 20.00’da Passo Studio web sitesinde çevrimiçi olarak gösterime girecek ve 20 Kasım 00.00’da yayından kaldırılacaktır. Bilet aldığınız gösterimler için “oynat” tuşuna bastıktan sonra izlemeyi tamamlamak için 48 saatiniz bulunmaktadır.
3. Irgat
Irmak Bahçeci’nin kaleme aldığı ve Emrah Eren’in yönettiği Irgat, Shakespeare oyunlarını seven tiyatro seyircilerine hitap ediyor. Neden mi? Çünkü Irgat, aslında Romeo ve Juliet’ten On İkinci Gece’ye, Macbeth’ten Venedik Taciri’ne kadar Shakespeare oyunlarından alıntılarla tasarlanmış bir kolajdır. Oyunda Irgat, memleketindeki iç savaşta kurtardığı bir çocukla büyük şehre kaçar. Kaçtığı büyük şehirde bir inşaat şirketinde çalışır ve tam o anda tanışırız onunla. Daha sonra Irgat’ın kurduğu küçük, güvenli ve mutlu dünyanın aslında hiç de öyle olmadığını keşfetmesine tanık oluruz.
Duru Ataşehir – 25 Ekim Pazartesi 20.00
4. Waterfloor
25. İstanbul Tiyatro Festivali ile izleyicilerle buluşacak olan Waterfloor, günümüzde çok büyük bir sorun olan iklimsel olaylarla yüzleşen bir bedenin yansımasını, bir su manzarasında gözler önüne seriyor. Bu gösteri, çevresel felaketler ve iklim sorunlarını Gaston Bachelard’ın “Su ve Düşler” şiiriyle birleştirerek harika bir performans sunuyor. Bu oyunun ücretsiz ve herkese açık olduğunu hatırlatalım.
Müze Gazhane – 30 Ekim Cumartesi 20.00 / 31 Ekim Pazar 20.00
5. Medea
Sahnelediği her oyunla büyük beğeni kazanan Stone, tarih boyunca sahnelenen Medea’yı gerçek bir hikayeden yola çıkarak yeniden yazıyor ve günümüze uyarlıyor. Bu oyunda Medea, sıradan bir ailenin trajedisine odaklanıyor. 1995 yılında eşinden sorunlu bir şekilde boşanan Amerikalı bir doktor, boşanmanın ardından iki çocuğunun da içinde olduğu evi yakıyor. Eleştirmenlerden tam not alan oyun ayrıca, Marieke Heebink’in canlandırdığı ana karakter ile Altın Theo Ödülü’nü kazandı.
Zorlu PSM Turkcell Sahnesi – 17 Kasım Çarşamba 20.00 / 18 Kasım Perşembe 20.00
6. Koleksiyoncu
John Fowles’ın yazdığı ve Eyüp Emre Uçaray’ın yönettiği Koleksiyoncu, bir kelebek koleksiyoncusunun sahip olma duygusunu, sıradanın dışına çıkarak tek taraflı ve saplantılı bir hale getirmesini anlatıyor. Kelebek koleksiyoncusu olan Frederick Clegg’in, güzel sanat öğrencisi Miranda’yı alıkoyarak ona fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamasını gözler önüne seriyor. Elbette bu sırada izleyicileri de bu acımasız oyuna dahil ediyor. Böylece olanlar karşısında sessiz kalıp suça ortak olan kişilere dikkat çekmeyi başarıyor.
Profilo Kültür Merkezi Batı Sahne – 10 Kasım Çarşamba 20.00 / 11 Kasım Perşembe 20.00
7. Beni Sakın Yumruklardan
Bir açık mikrofon akşamında yolları kesişen iki kişi; yeni medya üzerinden yaratılan iptal kültürüne karşı mizahçı bir yaklaşım deniyor ve yeni medyanın adalet ve değişim üzerinden vaat ettiklerini tartışıyor. Ceren Ercan’ın kaleme aldığı ve Yelda Baskın’ın yönetmenliğini üstlendiği oyun, neredeyse hiç kimsenin uğramadığı bir bardan tüm ülkeye şu soruyu soruyor: “özgürlük nedir ve kimin içindir?”
Alan Kadıköy – 19 Kasım Cuma 20.00 / 20 Kasım Cumartesi 18.00
8. Neşe
25. İstanbul Tiyatro Festivali ile izleyicilerle buluşacak olan Neşe’nin yönetmeni Pippo Delbono tiyatronun gücüne şu kelimelerle özetliyor: “Hüznün olduğu yere neşe, karanlığın olduğu yere ışık.” Delbono’nun son yapımı Neşe, aslında mutluluğun ne kadar kırılgan olduğunu hikayeler, danslar, şarkılar ve birbirinden farklı kostümlerle sahnede anlatıyor.
Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi – 4 Kasım Perşembe 20.00 / 5 Kasım Cuma 20.00
9. Vişne Bahçesi
Anton Pavloviç Çehov’un 20. yüzyılın başlarında tamamladığı son oyun olan Vişne Bahçesi, “dünya hızlı bir şekilde değişirken, olan biteni nasıl karşılarız?” sorusuna odaklanıyor Bu oyun, 19. yüzyıl Rusya’sındaki toprak sahibi bir aileyi merkezine alarak, izleyicileri kendi hayatlarına bakmaya davet ediyor. Her gün değişmekte olan hayatta bu ailenin attıkları adımları, yönetmen Mehmet Birkiye’nin bakış açısından izleyeceğiz.
DasDas – 12 Kasım Cuma 20.00 / 13 Kasım Cumartesi 15.00
10. Betroffenheit
Crystal Pite, kaleme aldığı bu yapım ile tiyatroseverlerin beğenisini kazanmıştı. Bu gösteri hala hafızalarda yer ederken The Guardian, Betroffenheit’i “21. yüzyılın en iyi dans gösterisi” olarak nitelendirmişti. Crystal Pite’nin ödüllü oyuncu ve yazar olan Jonathan Young ile birlikte yazdığı Betroffenheit, kader, travma ve bağımlılığın psikolojik durumlarını araştıran dans ve tiyatro karışımı bir gösteridir.
Gösteri, 22 Ekim 20.00’da Passo Studio web sitesinde çevrimiçi olarak gösterime girecek ve 20 Kasım 00.00’da yayından kaldırılacaktır. Bilet aldığınız gösterimler için “oynat” tuşuna bastıktan sonra izlemeyi tamamlamak için 48 saatiniz bulunmaktadır.
11. Oedipus
Laurence Olivier Ödülü sahibi Robert Icke’nin yönettiği Oedipus, Shakespeare’in Hamlet’ini, George Orwell’ın 1984’ünü ve Aeschylus’un Oresteia’sını günümüze taşıyor ve bu klasiklere farklı bir anlam katıyor. Sophocles’in efsane karakteri Oedipus bu oyunda, ne çocukluk dönemine dair deneyimleri ne de çözülmesi gereken sorunları anlatmıyor. O, seyircinin karşısına hayatın sırrını bulan bir siyasetçi olarak çıkıyor. Ayrıca oyunda Hans Kesting ve Marieke Heebink gibi ünlü isimler performans sergiliyor. Oyun, tıpkı bir sinema filmi gibi perdede gösterilecek.
Atlas 1948 Sineması – 6 Kasım Cumartesi 14.00 ve 19.15 saatlerinde
12. Gabriel’in Düşü
25. İstanbul Tiyatro Festivali ile seyirciyle buluşacak olan Gabriel’in Düşü, Midilli Adası’nda geçiyor ve farklı bölgelerden yola çıkan, birbirlerine hem çok yakın hem de çok uzak hikayeleri olan üç çiftin yaşadıklarını izleyicilere aktarıyor. Oyun, geçmişte Türkiye’den Midilli’ye göç etmek zorunda kalan Rum çift Angeliki ve Angelos’un, daha iyi bir hayat kurmak için Suriye’deki savaştan kaçıp batıya doğru yola çıkan Mirvan ile Yana’nın ve ilişkilerine yepyeni bir yön vermek isteyen İstanbullu çift Berke ile Berna’nın Midilli Adası’nda geçirdikleri birkaç güne odaklanıyor. Sema Elcim’in yazdığı ve Ahmet Sami Özbudak’ın yönettiği yapımda Ayşegül Tekin, Banu Çiçek, Batur Belirdi, Burak Tamdoğan, Çiçek Dilligil, Doğu Can ve Ersin Umut Güler rol alıyor.
Alan Kadıköy – 9 Kasım Salı 20.00 / 10 Kasım Çarşamba 20.00
13. Birazdan Gideriz Şimdi Yağmur Yağıyor
Aslı Ceren Bozatlı’nın yazdığı ve Özge Erdem’in yönettiği oyunda, bir evde sanki birbirlerine mahkum bir şekilde yaşayan bir kadının, bir erkeğin ve hasta bir babanın hikayesine tanık oluyoruz. Kendi varoluş sıkıntıları içinde sıkışıp kalan iki kişi, zamanın sürekli akmaya devam ettiği ve her şeyin aynı şekilde ilerlediği bir rutinin içinde birbirlerini suçladıkları bir döngüye giriyorlar. Aynı şeyleri yaşamaya devam eden bu insanların çıkış kapısı olmayan dünyası, bizlere aile ve ikili ilişkileri sorgulatıyor.
Moda Sahnesi – 15 Kasım Pazartesi 20.00 / 16 Kasım Salı 20.00
14. Yüzleşme
Zehra İpşiroğlu, Deniz Şengenç ve Onur Gazdağ üçlüsünün birlikte yönettiği oyunda, dört çağdaş karakter olan üniversite öğrencisi Özlem, feminist aktivist ve öğretim üyesi Serra, saygın bir doktor olan Mert ve çevresindeki herkes tarafından sevilen Sibel’in aracılığıyla hayatlarımızı kuşatan ataerkil zihniyetle bir yüzleşme yaşayacağız. Bu üç kadının kesişim noktasında ise sistemin ve toplumun ona verdiği eril gücü her türlü şekilde kullanmaktan çekinmeyen doktor Mert yer alıyor.
Caddebostan Kültür Merkezi – 27 Ekim Çarşamba 20.00
15. Istırap Korosu
Bir apartman hikayesinin anlatıldığı Istırap Korosu, günümüz gençlerinin kırgınlıklarını ve öfkelerini, her yaştan kadının içinden geçirdiği şeyleri ve İstanbul’un seslerini sahneye taşıyor. Dip dibe evlerde yaşasalar da, birbirlerinden çok uzak yaşamlar süren komşuların içlerinden geçen ve dışarıya taşan bağırışlarını duyacağız ve göreceğiz bu oyunda. İki kişilik ancak çok sesli bir oyun olan Istırap Korosu, seyirciye birçok şey anlatmayı ve hissettirmeyi hedefliyor.
Kaynak: 1