Saç stillerinde olduğu gibi moda da çoğu zaman tarihsel süreçteki olaylardan etkilendi. Politika, savaşlar, feminizm hareketleri ve sosyal ayaklanmaların hepsinin kadın modasının ve kıyafetlerinin üzerinde kalıcı etkileri oldu. Bu yazımızda sizler için 1900lerin başından itibaren her döneme damgasını vurmuş, en kült ve akılda kalıcı parçaları inceledik. Bu parçalardan bazıları dönemler boyunca şekil değiştirerek kullanılmaya devam edilse de bazıları modern dünya ile kaybolmaya başlamıştır. Okumaya devam edin ve kuş popülasyonunu korkunç bir şekilde etkileyen tüylü şapkalardan, Paris Hilton ile birlikte anılan eşofman takımlarına uzanan dünyanın en önemli moda akımlarını keşfedin.
1900: Tüylü şapkalar
Gerçek kuş tüyünden yapılmış şapkalar takmak 20. yüzyılın başlarında zirve yaptı. Bu akım o kadar ileriye gitti ki, o dönemde kuş popülasyonunda ciddi bir azalma yaşandı hatta bazı türler yok oldui bazıları ise yok olma sınırına yaklaştı. New York Zooloji Topluluğu’nun başkanı William Hornaday’e göre 9 aylık kısa bir sürede Londra’daki kuş tüyü şapka piyasası için 130 bin kuş telef edilerek tüyleri şapkalarda kullanıldı.
1910: Edward Korsesi
Kadınlara kum saati görünümü kazandırmak için kullanılan bu korseler nefes almayı zorlaştıracak düzeyde sıkıydı. Bu korseler acısız güzellik olmaz sözünü ayrı bir seviyeye taşıyor.
1920: Politik bir bakış olarak flapper elbise
Flapper kelime anlamı olarak İngilizce’de 1920’lerde kullanılan genç, stil sahibi ve geleneksel davranış standartlarının dışında hareketlerde bulunan kadın anlamına geliyor. Yani 1920’lerin aykırı, güçlü ve stil sahibi kadınlarından bahsediyoruz. Bu dönemde kadınların oy haklarını kazanmak için başlattıkları hareket moda dünyasını da etkiledi. Kadınlar saçlarını kısacık kestirmeye başladı. Saç aksesuarları da bu dönemde oldukça önemliydi, taşlı taçlar öne çıkan parçalar arasındaydı. Kloş şapkalar da bu dönem popüler oldu. Sigara içmek bir güç ve moda simgesi haline geldi. Korselerin dayatması olan kum saati formları terkedildi ve kadınlar düz formlu, diz üstü elbiseler giymeye başladı. Bu görüntünün yaratıcısı ise Coco Chanel’di. Bu görüntü Jazz çağına “garconne” terimi olarak geçti.
1930: Puf kollu elbiseler
Chanel’in “garconne” görünümünden uzaklaşıp daha feminen bir havaya bürünmeye başladı moda dünyası. Puf kollar o dönem tekrardan vücut hatlarını öne çıkarmak için kullanıldı. Üst tarafı genişleten puf kollar daha ince bir bel algısı yaratıyor ve hatları pek belirgin olmayan kadınlar tarafından sıkça kullanılıyordu.
1940: Sivil Üniforması CC41
Savaş zamanı ingiltere hükümeti elbise yapımında kullanılan hammaddelere sınırlama getirdi hatta tek tip kıyafet üretilmesini zorunlu kıldı. Halkın büyük bir çoğunluğu güzelliğinden çok ulaşılabilirliği ve fonksiyonelliği ön planda olan ve içinde CC41 etiketi bulunan bu elbiseleri giyiyordu. Ayrıca ikonik ‘Rosie the Riveter’ kampanyası da bu zamanda gerçekleşiyor. Bu afiş döneme o kadar etki ediyor ki, kadınlar fabrikalarda çalışmaya sivil üniformalarının kolunu çekip, başlarına renkli eşarplar takıp kırmızı ruj sürerek gidiyor.
1940: Yüksek bel bikini
Bu döneme kadar kadınlar neredeyse hiç bikini giymiyorlardı, üretilenler sadece tek parça mayolardı. Bu dönemde ilk defa iki parça yüzme kıyafetleri üretilmeye başlandı. Oldukça sadelerdi, üzerlerine taş ve dantel gibi eklemeler 1950’lerde yapılmaya başlandı.
1950: Rock’n Roll eteği ve oxford ayakkabılar
Savaşın bitmesiyle kalıplar yıkılmaya başlandı ve sosyal hayat ile birlikte moda da kendini aşmaya ve biraz daha ‘çılgınlaşmaya’ başladı. Dönemin yıldızları rock’n roll dansçıları daha fazla hareket özgürlüğü veren ve onlarla birlikte hareketlenen kıyafet arayışlarına girdiler. bu eteğe ‘poodle’ adı da veriliyordu çünkü çoğunun kenar kısmında bir köpek baskısı vardı. Bu etekler genelde oxford ayakkabılar ve büyük kemerlerle tercih ediliyordu. Oxford ayakkabıların da popülerliği dansçılarla birlikte gelişti. Hem erkekler hem de kadınlar tarafından giyilen önemli bir ayakkabı haline geldi. Her renkte ve desende üretilmeye başlandı.
1950: Cat eye gözlükler ve sivri sütyenler
Marilyn Monroe’nun filmi Milyoner Avcıları’ndan sonra dünya üzerindeki her kadının arzu nesnesi bir adet cat eye gözlük oldu. Ayrıca dönemin stil ikonları sivri sütyenlerle poz vermeye başladılar ve şekillerinden ötürü kısa bir süre içerisinde ‘bullet bra’ yani mermi sütyen ismini aldılar.
1960: İnciler
İnciler çok uzun zamandır zengin kesim tarafından kullanılıyor olsa da orta sınıfın hayatına 60’larda giriş yapıyor. Çoğunlukla plastikten üretilen bu incilerin popülaritesi Audrey Hepburn’ün Tiffany’de Kahvaltı filminden geliyor.
1970: Kısa üstler nam-ı diğer crop top
Catherine Bach oynadığı Dukes of Hazzard filminde ilk defa televizyonda yüksek belli bir şort ile kısa ekoseli bir üst giydi. Dünyada, televizyonda crop top giyen ilk kadın oldu. Değişen jenerasyon ve özgürlük anlayışıyla kadınlar bu görüntüyü sevdi ve bir parçası olmak istediler. Bu filmden sonra crop toplar yaygınlaşmaya başladı.
1980: Vatkalar ve çok büyük gözlükler
80’ler modası moda tarihinin en renkli ve çılgın dönemlerinden bir tanesiydi. Kadınlar ilhamlarını televizyondan, filmlerden ve güçlü kadın figürlerinden almaya başlamışlardı. Kadının sosyal hayatta iyice artan gücü “power suit” kavramının doğmasını sağladı. Vatkalı ceketler de bu takım elbiseler ile birlikte bir güç temsili olarak hayat buldu. Büyük çerçeveli gözlükler ise Jackie Kennedy ile birlikte popüler oldu. bu dönemde genel olarak moda dünyası için ne kadar büyük o kadar iyi mottosu benimsendi diyebiliriz.
1990: Ekose ve Converse
90’ların ünlü filmi Clueless ile Cher Horowitz ekose deseni bir alt kültür olmaktan kurtarıp ana akım haline getirdi. Sarı ekose takımıyla o dönem bir akıma öncülük etti. Aslında basketbol ayakkabısı olarak tasarlanan converse’ler punk kültürünün simgesi haline geldi.
2000: Kadife eşofman takımları ve Ugg botlar
Juicy Couture ve Paris Hilton denilince akla ilk gelen şey tabii ki kadife eşofman takımları. Juicy Couture bu eşofmanların neredeyse her rengini üretti ve Paris Hilton da seve seve giydi. Kısa bir süre sonra her yerde benzerleri üretilmeye başlayan bu takım dünyada popülerlik kazandı. Aslında Avustralyalı sörfçüler için üretilen Ugg’lar 2000lerin en bilinen ve hala da giyilmeye devam eden moda parçası diyebiliriz.