Savaş zamanı mükemmel atışı yapmak sadece silahlarla ilgili olmayabiliyor. 2. Dünya Savaşı boyunca otuzun üstünde ülkeden yaklaşık elli milyon sivil ve askeri kayıp yaşandı. Savaş fotoğrafçılığı, dünya tarihinin en kanlı savaşına ait yıkımları ve zaferleri kareye aldı.
Takvimler 1 Eylül 1939’u gösterdiğinde Nazi Almanyası bir milyondan büyük bir kuvvetle Polonya’yı çelik bir yumruk gibi işgal etmeye başladı. Sadece iki gün sonra Britanya ve Fransa Almanya’ya savaş ilan etti ve 20 yıl aradan sonra dünyayı tekrar savaş rüzgarı kapladı. Yaşanan bütün yıkıcı kayıpları, kahramanca zaferleri ve bu ikonik anları yakalamak için fotoğrafçılar oradaydılar.
İnsanlığın korkunç yanlarını, sevinçleri ve kayıpları yansıtan bu ölümsüz anlara ve hikayelerine bir bakalım.
1. Iwo Jima’ya ABD bayrağı diken Amerikan deniz piyadeleri
Iwo Jima savaşı sırasında Joe Rosenthal tarafından çekilen ve altı Amerikan deniz piyadesinin ABD bayrağını Suribachi dağına dikmesini gösteren fotoğraf. 25 Şubat 1945’te yayımlandığı andan itibaren inanılmaz bir popülarite kazandı ve defalarca kez basın yayın organları tarafından kullanıldı. Sonrasında çekildiği yıl içinde fotoğrafçılık kategorisinde Pulitzer Ödülü’nü kazanmaya layık görülen tek fotoğraf oldu ve dünya çapında en çok bilinen savaş fotoğraflarından biri oldu.
1945’te Pasifik cephesi ABD ordusu ve donanması için gittikçe kanlı bir hal alıyordu. Pasifik cephesinin karada yapılan son savaşlarından biri de Amerikan zaferiyle sonuçlanan Iwo Jima Muharebesi oldu. ABD ordusu 36 gün süren savaşta yirmi binden fazla zayiat verdi. Iwo Jima’da kazanılan zorlu zaferin bir sembolü olan bu fotoğraf ABD tarafından bir propaganda aracı olarak kullanıldı ve 2. Dünya Savaşı’na ait en ikonik fotoğraflar arasında yerini aldı.
2. Fabrika üretim hattında çalışan Amerikalı kadınlar
ABD savaşa katıldığında milyonlarca erkek orduya gönüllü olarak yazıldı. Erkeklerin savaşa gitmesiyle, sivil ve cephe gerisi pozisyonlarda açık oluşmasına sebep oldu. Kadınlar, fabrika üretim hatlarında ve hava savunma pozisyonlarında erkeklerin yerini almaya başladı. Bu sebeple 2. Dünya Savaşı boyunca ABD ve Sovyetler Birliği gibi ülkelerde kadın özgürlüğü, gücünü ve vatanseverliği aşılayan görüntüler ön plana çıkartıldı.
Bu fotoğrafı çeken Margaret Bourke-White, Life Magazine tarafından işe alınan ilk dört fotoğrafçıdan biriydi. Sonrasında ilk kadın savaş muhabiri unvanını eline aldı ve aktif çarpışma bölgelerinde çalışmasına izin verilen ilk kadın oldu.
3. Sovyet askerleri tarafından kurtarılan Auschwitz toplama kampındaki Yahudiler
27 Ocak 1945’te Sovyet ordusu Auschwitz toplama kampına girdi ve Almanlar tarafından bırakılan yaklaşık 76 bin Yahudi mahkumu buldular. Fotoğrafta 322. Piyade Tümeni’nden bir doktor mahkumları kampın ön kapısından dışarı çıkartıyor. Kampa giren Sovyet ordusu insanlık namına korkunç görüntülere tanık oldu ve kampta katledilen insanlara ait yüz binlerce kişisel eşya buldu.
İnsanlık tarihinin en karanlık yüzlerinden biri olan bu Nazi toplama kamplarından geriye de bu ve bunun gibi ikonik fotoğraflar kaldı.
4. Reichstag’a kızıl bayrak çeken Sovyet askeri
Iwo Jima savaşında çekilen fotoğrafın yarattığı ikonik dalga birçok imitasyon ve taklit fotoğrafın çekilmesine sebep oldu. Bu fotoğraf 30 Nisan 1945’te Sovyet bataryası tarafından bombalanan Reichstag üzerine kızıl bayrağı çeken bir askeri gösteriyor.
Fakat Sovyet otoriteler tarafından yayımlanan fotoğraf orijinalinden biraz farklı. Sovyet bayrağını Reichstag’ın gönderine çeken Sovyet askerinin bilekleri, muhtemelen Almanlardan çalınmış olan saatlerle dolu olduğu için, zamanın fotoğraf düzenleme teknolojisiyle gizlenmiş. Kızıl Ordu’nun yaptığı yağmaları dünya kamuoyundan gizlemek için yapılmış bir görüntü oyunu söz konusu.
5. Times Meydanı’nda bir hemşireyi öpen bir bahriyeli
Fotoğrafçı Alfred Eisenstaedt bu fotoğrafı Amerika’da “V-J Day” yani Japonya’ya Karşı Zafer Günü olarak bilinen Japonya’nın teslim olduğu 1945’in 14 Ağustos’unda çekti. Bahriyeli George Mendonsa kutlamalar sırasında kalabalıkta ilk kez gördüğü hemşire Greta Zimmer Friedman’ı tutup öptü. Alfred Eisenstaedt’ın ölümsüzleştirdiği bu kare tarihin en ikonik fotoğraflarından biri haline geldi. Yıllar sonra birçok kadın fotoğraftaki hemşirenin kendisi olduğunu iddia etti. Bu fotoğrafta verilen imajın karşılıklı olmadığını ve cinsel bir saldırı olduğunu iddia edenler de oldu.
6. Cehenneme giden taksi-ölümün çenesine doğru
Nazi Almanyası’nı Avrupa’nın kalbinden söküp atmak için Müttefik Devletleri tarafından başlatılan Overlord Operasyonu’nun amfibi kısmının bir parçası olan Normandiya Çıkartması sırasında çekilen bu fotoğraf savaşın en kasvetli yanlarından birini yansıtıyor. Amerikan deniz piyadelerinin çıkartma gemisinin perspektifinden ölümsüzleştirilen bu görüntü de 2. Dünya Savaşı’nın en ikonik fotoğraflarından biri.
Bu fotoğrafın duygusunu fotoğrafçı Robert Sargent’in şu sözleri oldukça açık yansıtıyor: “Amerikalı istilacılar çıkartma gemisinin rampasından Normandiya sahillerine uzanan son mesafeleri katediyor. Düşman ateşi bazılarını biçecek. Onları bu sahile getiren ‘taksi’ kendini kumdan çekip gemilerden biraz daha yolcu almaya gidecek.”
Overlord Operasyonu, Müttefik Kuvvetler tarafından 2. Dünya Savaşı’nı bitirmeyi amaçlayan, son derece koordineli bir operasyondu. Bugün bile tarihçiler ve uzmanlar tarafından tarihin en başarılı askeri harekâtlarından biri olarak kabul görüyor.
7. Tuskegee Havacıları
Life Magazine fotoğrafçısı Gabriel Benzur tarafından 1942’de çekilen bu fotoğraf, ABD Hava Kuvvetleri’ne katılmak üzere eğitim alan ve sonrasında Tuskegee Havacıları olarak tanınacak siyahi havacıları gösteriyor. Tuskegee Havacıları ilk siyahi askeri havacı personeli olarak tarihe geçti. ABD tarafından siyahilerin orduya katılımını arttırmak için bir propaganda aracı olarak kullanıldı. ABD silahlı kuvvetlerinde hâlâ süren ırkçı ayrımdan ötürü siyahi askerlerin askeri uçakları uçurma ve kullanma yetilerinin olmadığı düşünülüyordu. Siyahi bireylerin Amerikan ordusunda çeşitli görevlerde yer almasıyla birlikte ABD’nin insan gücü potansiyeli de artmış oldu. Bu gelişmelerin gelecek senelerde Amerikalı siyahilere karşı yapılan ırkçılığın azalmasında da büyük payı oldu.