Dünyanın en rasyonel ve aklı başında diyebileceğimiz halkının, “Ein Volk, ein Reich, ein Führer” (Tek millet, tek devlet, tek lider) ve “Neue Deuscthland” (Yeni Almanya) gibi sloganların büyüsüne kapılarak demokratik bir seçimle iktidara getirdiği faşist bir Alman; Avrupa’yı işgal etmeye başlar. Onu durdurmak için bir İngiliz, bir Amerikalı ve bir Sovyet bir araya gelir. Milyonlarca insan ölür. Özüne bakınca fıkra gibi bir olay. Dünyanın en komik olmayan fıkrası! Evet, İkinci Dünya Savaşı film ve kitaplara konu olmuş bir trajedi…
Durum böyle olunca bu korkunç savaşı anlatan filmlerin çekilmesi de kaçınılmaz olacaktı elbette. Böyle trajedileri unutmamak için kitaplar yazıp, şarkılar söyleyip, filmler çekip; en nihayetinde aynı trajedileri tekrar tekrar yaşamak insanoğlunun yazgısı galiba.
Şimdi bu 35 muhteşem filme, izlemediklerinizi de izlemenize aracı olması umuduyla, şöyle bir bakalım.
1. Fury, (2014)
Son zamanların meşhur aksiyon filmi yönetmenlerinden David Ayer’in yönetmenlik koltuğuna oturduğu bu filmde Brad Pitt de başrolde rol aldı. Savaşın insanları nasıl değiştirdiğini oldukça güzel anlatan bu filmin senaryosu her ne kadar bazı sinema eleştirmenleri tarafından yetersiz bulunsa da aksiyon severler için bu film ideal nitelikte. IMDb’den 7,6 puan alan Fury filmi savaş filmi olması itibariyle dramdan da epey bir beslenmiş ama Türk filmlerindeki gibi izlerken ağlamaktan içiniz çıkmıyor, seviyeli ağlıyorsunuz diyebiliriz 🙂
2. Enemy At The Gates, (2001)
Kapıdaki Düşman olarak Türkçe’ye çevrilen bu film, Oscar ödüllü Fransız yönetmen Jean-Jacques Annaud’nun imzasını taşıyor. İsmini Enemy at the Gates: The Battle for Stalingrad adlı kitaptan alan filmde Sovyet keskin nişancısı Vassili Zaitsev’in, Stalingrad Muharebesi’nde Alman bir keskin nişancıyla oynadığı kedi fare oyunu anlatılıyor. IMDb’den 7,6 puan alan bu dram-gerilim filmi, pek çok ödüle aday gösterildi.
3. La Vita e Bella (Life is Beautiful), (1997)
Savaşın sadece kötü yanlarının olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Savaş devam ederken insanlar da hayatlarına devam etmeye çalışıyorlar aslında. Türkiye’de “Hayat Güzeldir” adıyla yayınlanan komedi-dram tarzındaki bu film, bir babanın çocuğu için neler yapabileceğinin inanılmaz hikayesini gözler önüne seriyor. Adeta hiç kan göstermeyen bir savaş filmi olan La Vita e Bella, İtalyan yönetmen Roberto Benigni tarafından yönetildi. Aynı zamanda bir aşk öyküsü de anlatan Hayat Güzeldir, Oscar ödülü de alarak başarısını konuşturdu. Film, IMDb’den ise 8,6 puan alarak başarısını konuşturuyor.
4. Bitva za Sevastopol (Battle for Sevastopol), (2015)
Rus-Ukrayna ortak yapımı olan bu filmin yönetmen koltuğunda Rus asıllı Sergey Evgenievich Mokritskiy oturuyor. IMDb’den 7,1 puan alan Bitva za Sevastopol, tarihin akışını değiştiren kadınlardan biri olan Sovyet keskin nişancı Lyudmila Pavlichenko’nun hikayesini anlatarak savaşa kadınların gözünden bakmayı hedefliyor. Teknik açıdan bakıldığında beğenilen bu film, bazı kesimler tarafından oyunculukların beğenilmemesi yönüyle eleştirilmişti. Ama siz yine de izleyip kendi kararınızı kendiniz verin tabii 🙂
5. Der Untergang (Downfall), (2004)
Türkiye’de Çöküş adıyla yayınlanan bu film, İkinci Dünya Savaşı sırasında Adolf Hitler’in son sekreteri olan Traudl Junge’nin anılarından yola çıkarak Nazi diktatörünün sığınağında geçirdiği son günlerini anlatıyor. Adeta bir başyapıt niteliğinde olan Der Untergang çoğumuzun efsanevi film Das Experiment ile tanıdığı Alman yönetmen Oliver Hirschbiegel imzası taşıyor. IMDb’den 8,2 puan alan Der Untergang filmi bağımsız film festivallerinden ödül almayı başarmıştı.
6. The Pianist, (2002)
İkinci Dünya Savaşı filmleri deyince şüphesiz ki hepimizin aklına bu film geliyor. Polonyalı Yahudi bir piyanistin Varşova gettolarındaki yıkımdan canlı kurtulabilmek için verdiği insanüstü mücadelenin öyküsünü ele alan bu dram filmi, piyanistin çaldığı acıklı ezgilerle de kalbimizi on ikiden vurmuştu. IMDb’den 8,5 puan alan The Pianist, ödüllü Polonyalı yönetmen Roman Polanski’ye ait.
7. Schindler’s List, (1993)
Siyah beyaz film izlemeye bayılanlar için ideal olan bu film 3 saat sürüyor. Pek çok savaş filminin yönetmeni olan Steven Spielberg tarafından yönetilen Schindler’s List (Schindler’in Listesi), İkinci Dünya Savaşı’nı anlatan unutulmaz filmler arasında yerini alıyor. Savaş sırasında onlarca Yahudi vatandaşı ölümden kurtaran Alman iş insanı Oskar Schindler’in gerçek öyküsünü sinemaya uyarlayan bu film, müzikleriyle de izleyenleri mest etmişti. En iyi film müziği Oscar’ı alan Schindler’s List, IMDb’den 8,9 puan aldı.
8. The Boy in the Striped Pyjamas, (2008)
Çizgili Pijamalı Çocuk adıyla Türkiye’de yayınlanan bu film, savaşa bu kez çocukların gözünden bakıyor. The Boy in the Striped Pyjamas, bir toplama kampında Yahudi esirlerle Alman subayları ayıran tellerin iki tarafından iki masum çocuğun arkadaşlığını anlatarak yüreklerimize dokunmayı başardı. Ayrıca yönetmenliğini Mark Herman’ın yaptığı bu film, IMDb’den 7,8 puan aldı.
9. The Great Escape, (1963)
Türkçe’ye “Büyük Firar” olarak çevrilen bu filmde, Nazilerin elinde esir bulunan ve kaçmaktan başka bir şey düşünmeyen müttefik subaylar anlatılıyor. Gerçek olaylara dayanan hapishane/firar temalı bu enfes film, IMDb’nin en iyi 250 filmi arasında 99’ncu sıraya yerleşerek bile başarısını kanıtlıyor. John Sturges tarafından yönetilen The Great Escape, IMDb’den 8,2 puan aldı.
10. Saving Private Ryan, (1998)
Türkiye’de “Er Ryan’ı Kurtarmak” adıyla yayınlanan bu film, kardeşleri öldürülen bir eri kurtarmak için düşman topraklarına giren bir grup Amerikan askerinin başından geçenleri anlatıyor. Savaşın acımasızlığını tüm çıplaklığıyla yansıtarak anlatan Saving Private Ryan, ünlü savaş filmleri yönetmenimiz Steven Spielberg’ün imzasını taşıyor. IMDb’den 8,6 puan alan film, ayrıca Oscar’da pek çok dalda ödül alarak başarısını kanıtladı.
11. Hotaru no Haka (Grave of the Fireflies), (1988)
Türkiye’de “Ateşböceklerinin Mezarı” adıyla yayınlanan film, Kobe’nin bombalanması sırasında annelerini kaybeden biri 4 diğeri 12 yaşında iki kardeşin asla unutamayacağınız hüzün dolu hikayesini ele alıyor. Japon yönetmen Isao Takahata’ya ait olan bu film, animasyon türünde olması sebebiyle diğer savaş filmlerinden ayrılıyor. Ayrıca filmin IMDb’den 8,6 puan alarak diğer savaş filmlerinden de sıyrıldığını söyleyebiliriz.
12. Das Boot, (1981)
Çekilmiş en klostrofobik ve gerçekçi savaş filmlerinden biri belki de en iyisi olarak kabul edilen Das Boot, Nazi propagandası altındaki U-96 adlı denizaltı aracında askerlerin geçirdiği günleri anlatıyor. Neredeyse 4 saat boyunca deniz altında geçen bu film, izleyiciyi de deniz altındaymış gibi hissettirerek o anları daha iyi içselleştirmesine yardımcı oluyor. Yalnız kapalı alan korkunuz varsa şimdiden uyaralım, bu film size göre değil 😀 Wolfgang Petersen’ın yönettiği bu Alman filmi IMDb’den 8,3 puan aldı.
13. Empire of the Sun, (1987)
Türkiye’de Güneş İmparatorluğu adıyla yayınlanan bu film, küçük bir İngiliz çocuğun Japon işgali altındaki Şangay’da anne ve babasını kaybettikten sonra Japon esir kampına düşüşünü ve orada başından geçenleri anlatıyor. Yine Steven Spielberg’e ait olan bu savaş filmi, müzikleriyle de başarısını konuşturdu. En iyi film müzikleri dalında Oscar ödülü alan Empire of the Sun, IMDb’den ise 7,8 puan aldı.
14. Idi i Smotri (Come and See), (1985)
Türkçe’ye “Gel ve Gör” olarak çevrilen bu film, eski bir tüfek bulan genç bir çocuğun Almanlara karşı Sovyet direnişine katılıp savaşın dehşetini yaşayışını anlatıyor. Sovyet film yönetmeni Elem Klimov imzası taşıyan Idi i Smotri, Nazi işgalinin yarattığı maddi manevi yıkımı ele alıyor. Filmin IMDb puanı ise 8,3.
15. The Book Thief, (2013)
Günümüze doğru gelmeye başladıkça İkinci Dünya Savaşı’nın doğrudan anlatılmadığını, bir yan hikayeye odaklanılarak aktarıldığını görüyoruz. Türkiye’de “Kitap Hırsızı” adıyla yayınlanan bu film, dünyalar tatlısı küçük bir kızın Nazi rejiminin baskılarına karşı bulduğu her kitaptan bir şeyler öğrenmeye çalışmasını anlatıyor. Markus Zusak’ın aynı adlı romanından uyarlanan ABD-Almanya ortak yapımı olan bu dram filmini Brian Percival yönetti. Emily Watson da dahil olmak üzere pek çok önemli oyuncunun rol aldığı bu film, IMDb’den 7,6 puan aldı.
16. The Thin Red Line, (1998)
1990’lı yılların bağımsız sinemalarını merak ediyorsanız bu film tam size göre! Terrence Malick’in yönettiği Guadalcanal’daki çatışmaya odaklanan savaş karşıtı otobiyografik filmi pek çok ödül almayı başarmıştı. Özellikle müziklerinin çok başarılı bulunduğu bu film, Oscar’ın pek çok dalından ödül alarak geri dönmüştü. Filmin IMDb puanı ise 7,6.
17. Under Sandet (Land of Mine), (2015)
Türkiye’de “Mayın Ülkesi” adıyla yayınlanan bu filmde, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin Danimarka sahillerine döşediği mayınların savaş sonrası Danimarkalı yetkililer tarafından çocuk yaştaki Alman esirlerine çıplak elleriyle temizletilmesini anlatıyor. Martin Pieter Zandvliet’in yönettiği akademi ödüllü bu film IMDb’den 7,8 puan aldı.
18. Casablanca, (1942)
Michael Curtiz’in yönettiği bu film bugün izlediğimiz aşk filmlerindeki çoğu klişeyi yaratan ve bunu arka planında bir savaş devam ederken anlatmayı başaran nefis bir başyapıt. Oscar’ın pek çok dalında ödül almayı başaran bu filmde iki aşığın imkansızlıklarla dolu öyküsü anlatılır. IMDb puanı 8,5 olan Casablanca, hala unutulmaz romantik-dram filmleri listesinde yerini alıyor.
19. The Bridge on the River Kwai, (1957)
Türkiye’de “Kawai Köprüsü” adıyla yayınlanan bu ABD yapımı film, David Lean’in sinema tarihinin kilometre taşlarını oluşturan filmleri arasında yerini alıyor. İnsanoğlunun isteyince neler yapabileceğini anlatan etkileyici bir film. Savaşın da, barışın da, güzel eserlerin de, yıkımın da insanoğlunun eseri olduğunu ele alan The Bridge on the River Kwai, IMDb’den 8,1 puan almakla kalmadı; Oscar da dahil olmak üzere pek çok ödül almaya hak kazandı.
20. Enigma, (2014)
İkinci Dünya Savaşı’nda Nazilerin kendi aralarında iletişim kurmak için kullandığı şifreli bir makineden adını alan filmde, ünlü matematikçi Alan Turing’in kırılamaz denilen enigma kodunu kırışı anlatılıyor. Turing’in savaşın ömrünü neredeyse 2 yıl azaltarak milyonlarca hayatı nasıl kurtardığını anlatan Enigma, IMDb’den 8,0 puan aldı. Pek çok dönem filminin aranan oyuncusu Keira Knightley’in de ekran karşısına çıktığı bu filmin orijinal adı ise The Imitation Game. Gizem ve dram türünde değerlendirilen bu biyografik film, son zamanlarda yapay zekanın dilimizden düşmeyişiyle birlikte popülerliğini artırmış bulunuyor.
21. Tora! Tora! Tora!, (1970)
İkinci Dünya Savaşı’nın tarihin kara sayfalarına yerini almış olan Pearl Harbor baskınını hem Japonya hem de Amerika’nın gözünden anlatan tarafsız bir film. ABD-Japonya ortak yapımı olan bu film üç ayrı yönetmenin imzasını taşıyor: Richard Fleischer, Kinji Fukasaku ve Toshio Masuda. Oscar’ın pek çok dalına aday gösterilen bu film, IMDb’den 7,5 puan aldı.
22. Atonement, (2007)
Türkiye’de “Kefaret” adıyla gösterime giren bu film, Avrupa’nın ikinci savaş travmasının üzerine perde olarak çekilmiş bir aşk ve kefaret öyküsünü ele alıyor. Daha çok “Pride and Prejudice (Aşk ve Gurur)” filmiyle tanıdığımız İngiliz yönetmen Joe Wright, bu filmde de pek çok dönem filminin başarılı oyuncusu olan Keira Knightley ile çalıştı. IMDb puanı 7,8 olan bu romantik-dram türündeki film hem savaş hem aşk öyküsü izlemek isteyenler için ideal.
23. Captain Corelli’s Mandolin, (2001)
Bu kez Almanya ya da ABD’den ziyade savaş sırasında Yunanistan ve İtalya’da neler olduğuna bakmak istiyorum derseniz bu filmi izleyebilirsiniz. Captain Corelli’s Mandolin, işgal kuvveti olarak bulunduğu Yunanistan’da Yunan bir kadınla aşk yaşayan Yüzbaşı Corelli’nin başından geçenleri anlatan, güzel bir uyarlama. Çoğu kişinin kitabını daha çok beğendiği bu filmin yönetmen koltuğunda ise John Madden oturuyor. IMDb puanı 5,9 olan bu film diğer İkinci Dünya Savaşı filmleri arasında başarısız gibi görünse de belki siz muhteşem bulursunuz, belli olmaz 🙂
24. Inglourious Basterds, (2009)
Türkiye’de “Soysuzlar Çetesi” ismiyle yayınlanan bu film, Nazileri öldürmeyi şiar edinmiş bir grup askerin başından geçenleri alternatif bir kurguyla anlatıyor. Usta yönetmen Quentin Tarantino’nun elinden çıkan Inglourious Basterds’ta Tarantino kamera önünde de seyirciyle buluştu. IMDb puanı 8,3 olan bu filmi sırf Tarantino yönettiği için bile izleyin, kaçırmayın 🙂
25. Piano Piano Bacaksız, (1990)
Bu zamana kadar savaşın hep ecnebi hallerini anlattık ama bu film bir istisna! Biliyorsunuz ki, Türkiye İkinci Dünya Savaşı’nda tarafsız kalmıştı ama yine de ekonomimiz olumsuz etkilenmişti. İşte o yıllarda küçük bir çocuğun gözünden 40’lı yılların Türkiye’sini anlatan Piano Piano Bacaksız filmini, Tunç Başaran yönetti. İtalyanca’da “yavaş yavaş” anlamına gelen tamlamadan adını alan bu filmde Rutkay Aziz gibi önemli oyuncularımız rol aldı. Ayrıca film, Oscar’a aday seçilmekle kalmadı, IMDb’den de 7,8 puan aldı.
26. A Hidden Life, 2019
Terrence Malick yıllar sonra “Saklı Bir Yaşam” adıyla Türkiye’de yayınlanacak olan bir İkinci Dünya Savaşı filmiyle karşımıza çıkıyor. Film, Avusturyalı Franz Jägerstätter’ın Naziler için savaşmayı reddetmesi üzerine idam edilişini anlatıyor. 7 Şubat 2020’de gösterime girecek olan bu dram filmi, IMDb’den 7,5 puan aldı.
27. Cold War, 2018
Polonyalı başarılı yönetmen Paweł Pawlikowski imzası taşıyan, Türkiye’de “Soğuk Savaş” adıyla gösterime giren bu film, yönetmenine Cannes’da ödül kazandırmayı başardı. Türkiye’de Başka Sinema ekibinin çalışmalarıyla gösterime giren bu melodram tadındaki film, birbirlerine zıt iki karakter olan Wiktor ve Zula’nın imkansızlıklarla dolu savaş ikliminde geçen aşkını siyah beyaz ekrana taşıyor. Polonya Film Festivali’nden de dört ödül almayı başaran filmin IMDb puanı ise 7,6.
28. Dunkirk, 2017
Başlangıç (Inception) ve Yıldızlararası (Interstellar) gibi pek çok önemli işe imza atmış ünlü yönetmen Christopher Nolan’ın eşi Emma Thomas ile yönettiği Dunkirk, İkinci Dünya Savaşı’nın kaderini belirleyen Dunkerque Tahliyesi’ni ele alır. Düşman saldırısına karşı çaresiz kalan askerlerin kurtulmaya çalışmak için verdikleri mücadeleyi yaklaşık 2 saatte anlatan film, Oscar’ın pek çok dalında ödül almakla yetinmeyip IMDb’den de 7,9 puan aldı.
29. Hacksaw Ridge, 2016
Türkiye’de “Savaş Vadisi” adıyla yayınlanan bu film, unutulmaz film Cesur Yürek’in yönetmeni Mel Gibson’a ait. Pek çok dalda Oscar alan ve IMDb’den 8.1 puan alan bu biyografik film, Desmond Doss adlı barış yanlısı bir Amerikan savaş doktorunun hikayesini anlatıyor.
30. Jojo Rabbit, 2019
“Tavşan Jojo” adıyla Türkçe’ye çevrilen bu film, savaşın dram ya da aksiyon halini değil komedi halini ekranlara yansıtıyor. Yeni Zelandalı yönetmen Taika Waiti’nin imzasını taşıyan Jojo Rabbit, Hitler’in ordusu için çalışan Jojo Betzler adlı bir çocuğun annesinin Yahudi bir kızı evlerinin çatı katında misafir etmesiyle başlayan komik macerasını ele alıyor. IMDb puanı 7,8 olan bu sıradışı filmin senaryosunda da yine yönetmen Taika Waiti’nin emeği var.
31. Midway, 2019
IMDb’den diğer filmlere göre düşük puan alan (6,2) Midway’in yönetmen koltuğunda Roland Emmerich oturuyor. İkinci Dünya Savaşı’nın ismini pek duymadığımız kısmını yani Midway Savaşı’nı ele alan film Pearl Harbor saldırısına da değiniyor. Dram ve aksiyonu bir arada veren bu Amerikan savaş filmini bakalım siz beğenecek misiniz 🙂
32. Never Look Away, 2018
“Asla Gözlerini Kaçırma” adıyla Türkçe’ye çevrilen bu filmin yönetmen koltuğunda Florian Henckel von Donnersmarck oturuyor. İkinci Dünya Savaşı’na yine iki aşığın gözünden bakıyor. Bu kez Kurt ve Ellie’nin hikayesine odaklanan, aynı zamanda komünizmin toplum ve birey üzerinde yarattığı etkilerden sanatı da işin içine katarak veren bu bağımsız film, izlenmeye değer.
33. Overlord Operasyonu, 2018
Julius Avery tarafından yönetilen bu film korku ve dram türünde değerlendirilmesi yönüyle diğer İkinci Dünya Savaşı filmlerinden sıyrılmayı başarıyor. Normandiya Çıkarması öncesinde askerlerin Nazi ordusuna esir düşen köylülerin yaşantısı üzerinden olayın sadece bir işgal olmadığını anlamalarına odaklanan bu filmin IMDb puanı ise 6,6.
34. Bankier van Het Verzet (The Resistance Banker), 2018
Joram Lümsen’in yönetmenliğini üstlendiği bu film, savaşa bu kez Hollandalılar’ın gözünden bakıyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında Hollanda’nın direnişinin arkasındaki mali kaynak olan banker Walraven van Hall’un yaşamına odaklanan film, Netflix’ten de izlenebiliyor. IMDb puanı 6,9 olan bu film, pek çok ödüle layık görüldü.
35. Darkest Hour, 2017
Türkiye’de “En Karanlık Saat” adıyla yayınlanan bu film, IMDb’den 7,4 puan aldı. Joe Wright’ın yönettiği bu film, Winston Churcill’in yaşadığı ikilemi anlatır. Churchill ya kendi ülkesinin özgürlüğü için Nazilerin karşısında dimdik duracaktır ya da onlarla barışçıl bir antlaşma imzalayacaktır. Bazı eleştirmenler tarafından faşist bulunan bu film, Churchill’e hayat veren oyuncu Gary Goldman’a “En İyi Erkek Oyuncu Oscar Ödülü”nü kazandırmıştır.
BONUS: Band of Brothers (2001)
“Kardeşler Takımı” adıyla Türkçe’ye uyarlanan bu belgesel kıvamındaki mini savaş dizisi, bir zamanlar TRT’de de gösterime girmişti. Stephen Ambrose’un aynı adlı romanından uyarlanan bu dizi, HBO ve BBC’de yayınlandı. IMDb puanını (9,5 puan) neredeyse Allahuekber Dağları’na kadar çıkaran Band of Brothers’ın yapımcılığını ise iki usta yönetmen ve yapımcı Tom Hanks ve Steven Spielberg üstlendi. İkinci Dünya Savaşı’ndaki “Easy Company” denen bölükte askerlerin başından geçen gerçekten yaşanmış olayları konu edinen bu muhteşem diziyi sizlere önermesek olmazdı 🙂