70’li yıllarda Türk pop müziğinin en güçlü ve en renkli isimlerinden olan Hümeyra, etkili sesi kadar oyunculuğuyla da sanat hayatına yaşam vermiş bir sima. Onun oyunculuğunu, bu zamana kadar rol aldığı film ve dizilerde ilgiyle izledik. Özellikle senaryosunu Gülse Birsel’in yazmış olduğu Avrupa Yakası dizisinde canlandırdığı tiplemeyle izleyenlerin ilgisini çekmiş büyük oyuncunun, başarılarla dolu tüm sanat hayatı takdire şayan.
1. 1947’de Ankara’da dünyaya gelen Hümeyra, Avusturyalı mürebbiyesinin katı kuralları eşliğinde büyüdü.
İyi ama iyi olduğu kadar da disiplinli bir eğitim ile büyüyen Hümeyra, 5 yaşında bale eğitimi aldı.
2. İlkokulu Ankara Koleji’nde okuyan Hümeyra, 10 yaşındayken babasının vefat etmesi üzere, annesiyle birlikte Ankara’dan ayrılarak İstanbul’a taşındı.
3. Liseyi daha iyi şartlara sahip bir yerde okumak için Londra’ya dayısının yanına gitti.
Bu dönemde müziğe olan ilgisi her geçen gün daha fazla yol kat ederek doruk noktaya ulaştı.
4. Trafalgar Meydanı’nda gitar çalıp şarkı söyleyerek müziğini ilk kitlelere duyuruşu bu zamanda başladı.
Aynı dönemde beste yapım çalışmaları da bu dönemde başladı.
5. 18 yaşına geldiğinde İstanbul’a geri döndü, döndükten sonra İstanbul Ekspres gazetesinin Cemiyet ve Beyoğlu muhabirliği görevlerinde çalıştı.
6. Sanatla yoğrulmuş bir çocukluk ve gençlik yıllarının birikimiyle gazeteciliğe de adım atmış olan Hümeyra’nın yolu yeniden müzikle birleşti.
Dönemin güçlü plak firmalarından Melodi Plak’ta albüm kapaklarını tasarlayan bir grafiker olarak iş hayatına sanatın farklı bir alanını daha taşıdı.
7. İş arasında boş vaktinde eline aldığı gitarıyla “Olmasaydı” isimli eserini seslendiren Hümeyra’ya kulak kabartan Melodi Plak’ın sahibi onun bu yeteneğinin günümüze kazandıran kişiydi aynı zamanda.
Yıl 1969, mekan Melodi Plak… Grafiker genç kız çizdiği plak kapağının kurumasını beklerken gitarını eline alır ve mırıldanmaya başlar. Patrona yakalanır, ne dinliyorsunuz sorusuna karşılık; “Plak dinlemiyorum, ben söylüyorum. Kendi bestem…” der. Cevap kısa ve nettir; “Yarın plak olsun.” “Güzelliğin on para etmez, bendeki bu aşk olmasa” sanatçının çıkardığı ilk plak oldu.
8. Arkasından onu daha büyük kitlelerle tanıştıran ve “Altın Plak” ödüllerini kazandıran “Kördüğüm” ve “Sessiz Gemi” adlı çalışmaları müzik dünyasında kendine yer buldu.
Başarısı Türkiye sınırlarını aşan Hümeyra dünyaca ünlü Philips firmasının teklifi üzerine 1971’de Paris’te Fransızca ön yüze sahip iki kırkbeşlik yaptı. Basımı ve kaydı tamamlanan eş zamanlı basılacak bu iki plaktan son anda nedeni bilinmeyen bir gerekçeyle vazgeçen Philips’ten ötürü plak piyasaya sürülmedi, fakat sınırlı sayıdaki bu plaklardan, plak kurdu koleksiyoncuların arşivlerinde bulunuyor.
9. 1971 yılında Fikret Hakan’la evlendi, bu evlilik yalnızca 30 gün sürdü.
10. Sahne hayatında bir dönem Emel Sayın’a, bir dönem de Gönül Yazar ve Sevim Çağlayan gibi isimlere assolistlik yapmış Hümeyra, müzikten asla kopmadı…
11. 1977 yılında çıkarmış olduğu ilk Türkçe pop albümü “Anlatamıyorum” ile Hümeyra artık Türkiye’nin ilk gerçek pop starıydı.
12. Müzikte hatırı sayılır bir yol almışken, gösteri dünyasına da yeşil ışık yakan Hümeyra, tiyatro ve sinemayla da yakından ilgilenmeye başladı.
1980’de Atıf Yılmaz’ın yönettiği Talihli Amele filmiyle başlayan sinema macerası 2000’lerde Çağan Irmak’ın yönettiği büyük başarılara sahip Babam ve Oğlum ve Ömer Faruk Sorak yönetmenliğindeki Sınav filmine kadar dayanıyor. Bu iki zaman dilimi arasında Atıf Yılmaz’a ait Asiye Nasıl Kurtulur filmi ile 1986 Antalya Altın Portakal’da “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” ve Ödüller Kimin İçin tiyatro oyunu ile Ankara Sanat Kurumu’ndan “En İyi Kadın Oyuncu” ödüllerini kazandı.
13. Ömer Kavur yönetmenliğindeki Kırık Bir Aşk Hikayesi filminde de oyunculuğuyla adından söz ettiren Hümeyra, daha sonra Kavur’la iki buçuk yıl süren bir evlilik gerçekleştirdi.
14. Uzun süre ekranlarda yer almadı, ta ki onun tekrardan genç izleyici ile kavuşmasını sağlayan, Gülse Birsel senaryolu Avrupa Yakası dizisine kadar…
Avrupa Yakası’nda can verdiği İffet karakteri ekranların en sevilen karakterlerinden biri olmuştu.
15. Avrupa Yakası’nda olduğu kadar, Çağan Irmak’ın bol dramlı başarılı filmi Babam ve Oğlum’la da oyunculuğunu konuşturmuş Hümeyra ekran karşısında da izleyiciyle farklı bir bağ kuran bir sanatçı.
Sinema Yazarları Derneği’nce Babam ve Oğlum’daki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı. Ayrıca Ben Anadolu adlı oyunla pekçok rolü başarıyla canlandırması sebebiyle 2007 yılında İsmail Dümbüllü ödülüne sahip oldu.
16. Çağan Irmak ile muhteşem bir uyum yakalayan Hümeyra, Unutursam Fısılda, Dedemin İnsanları, Ulak ve Kabuslar Evi filmlerinde de Irmak’la çalıştı.
Bunların dışında, Melekler Korusun, Üzgünüm Leyla isimli dizilerde de başarıyla canlandırdığı rolleriyle ön plana çıktı.
17. 2007 yılında TÜRSAK Vakfı tarafından düzenlenen İstanbul Uluslararası Sinema Tarih Buluşması’nda “Işık Saçan Apollon Heykelciği” ödülünü aldı.