Türkiye bir hukuk devletidir. Bildiğiniz gibi. Yerseniz.
Bu ülkede, hala hukuğun varlığına inanan, yaptırımın adil olması gerektiğini savunan ve bu adaletin de kutsal olduğunu bilen onurlu insanlar var biliyorsunuz. Bunların hepsinin de istisnasız geçtiği o sıralar var. Kalın kitaplar ve baygın sorularla dolu hukuk fakülteleri.
Eğer hukuk okuyorsanız ya duyduğunuz ya da mutlaka duyacağınız cümlelere tercüman olalım istedik. Buyursunlar.
“Canım bizi ne zaman boşayacaksın?”
Tabii canım, biz tamamen sizin meşk meseleniz için okuyoruz bu okulları.
Şimdi benim bir dosyam var da, sen bir baksana
Bu ne beleşçilik lan? Bakkaldan da bedava un alabiliyor musunuz?
Genellikle birbirinden pahalı yüzlerce kitap vardır ve daha kötüsü bunlar okunmalıdır
“Hukukçu tanıdığın var mı?”
Yok, balet tanıdığım var. Hukuk fakültesinde ne arar hukukçu?
“Şimdi senin Yargıtay’dan hakim falan tanıdığın var mı?”
Tabii ki var! Direkt ağır ceza hakimi olarak başlıyorsun zaten okula.
“Ya sen bilirsin, açsana şu TCK’yı”
Ben nereden açıyorsam sen de oradan açamadığın için sanırım. Tabii ki.
“Canım şimdi siz bu kadar kanunu ezberliyor musunuz?”
Yok canım. Ezberlemiyoruz, USB’ye atıp oradan bakıyoruz. Beyinlerimize.
Arkadaşlarınız X ve Y’nin değerini ararken siz Bay A ve Bayan B’nin davasının sonucunda Bay H’nin suçlu olup olmadığını bulmaya çalışırsınız
Ha bu arada evet, Bay A’dan başlayan alfabetik bir köyün muhtarı gibi olursunuz
Bonus: Sen şimdi savcı mı olacaksın, hakim mi yoksa avukat mı?
Bonus 2: Avukatlık mı okuyorsun sen?
Bonus 3: Bu ülkede hala hukuk okuduğun için helal olsun sana
Valla buna bir şey demiyoruz, hakikatten helal olsun. Hukuk herkese lazım.