Ana sayfa » Tarih » Antik Mısır Halkının Her Yerde Kullandığı “Horus’un Gözü” Sembolü Ne Anlama Geliyor?
Antik Mısır Halkının Her Yerde Kullandığı “Horus’un Gözü” Sembolü Ne Anlama Geliyor?
Horus’un Gözü sadece Antik Mısır’ın değil, insanlık tarihinin en ikonik ve anlam yüklü simgelerinden biri. Ve her bakışta size biraz daha fazla şey anlatıyor.
Mısır’ın dört bir yanında karşınıza çıkan, tapınak duvarlarından tutun da mezar taşlarına, ihtişamlı tabutlara ve özenle sarılmış mumyaların sargılarına kadar her yerde gözünü üzerinize dikmiş gibi duran o tek göz var ya… Hah işte, tam ondan bahsediyoruz! Horus’un Gözü! Ama durun, bu sadece bir “göz” değil. Sıradan bir bakış atıp geçilecek türden hiç değil. En ünlü hiyeroglif semboller arasında bulunan bu göz, içinde hem mitoloji hem matematik hem de büyülü bir enerji barındırıyor. Koruyuculuğuyla nam salmış, gizemiyle tarih boyunca büyücülerden denizcilere kadar sayısız insanı etkisi altına almış. Binlerce yıl boyunca kullanılmış, hâlâ kolyelerde, dövmelerde, hatta emojilerde bile yer bulan bu sembol, eski Mısırlılar için sadece bir süs değil, adeta görünmez bir kalkandı. Hazırsanız, Horus’un gözünden evreni görmeye başlıyoruz!
Mitolojik anlatıya göre Horus, yer altı dünyasının hükümdarı Osiris’in oğlu
Horus’un Gözü hikayesi oldukça dramatik. Hemen hikayeye başlayalım. Horus, amcası Seth ile taht kavgasına tutuşur. Kavgada Horus’un sol gözü ciddi şekilde hasar alır, hatta çıkarılır. Neyse ki bu bir Mısır mitolojisi, mucizeler eksik olmaz! Bilgelik tanrısı Thoth devreye girer ve Horus’un gözünü tamir eder.
İşte bu “onarılmış göz”, Horus’un Gözü olarak simgeleşir ve zamanla “iyileşme, korunma ve bütünlük” gibi kavramların temsilcisi olur. Yani bu sembol sadece görmeyi değil, aynı zamanda ruhsal ve fiziksel sağlığı da temsil ediyor.
Horus’un Gözü’ne Antik Mısır’da Wedjat (ya da Udjat) deniyordu. Bu göz sembolü o kadar önemliydi ki, mumyalama sırasında bile özenle kullanılıyordu
Örneğin mumyacılar, karın kısmına bir kesi açtığında, o bölgeyi korumak amacıyla buraya büyükçe bir mumdan yapılmış Wedjat koyuyorlardı. Bu göz, kelimenin tam anlamıyla “yaraları sarar”, “bedeni kutsar”. Bu muskalar neredeyse her mezarda bulunuyordu. Çünkü ölen kişinin hem ruhsal yolculuğunda rehberlik etmesi, hem de cesedini koruması bekleniyordu.
Antik Mısırlılar Horus’un Gözü’nü Ay’ın döngüleriyle de ilişkilendirdiler
Hikayeye göre Horus’un sol gözü hasar gördü ama sonra iyileşti. Mısırlılar bu durumu ayın döngüsüyle özdeşleştirdiler. Şöyle ki Ay’ın küçülmesi, yaralı gözü temsil ediyor. Ayın yeniden dolması yani Dolunay, onarılan gözü temsil ediyor. Bu benzetme, sembolün daha da mistik ve evrensel bir anlam kazanmasını sağladı.
Horus’un Gözü sembolü neden bu kadar yaygındı?
Antik Mısırlılar için bu göz sadece bir sembol değildi. Aynı zamanda iyi şans, koruma, refah, hatta yiyeceklerin bereketi anlamına geliyordu. Nil’in taşması gibi doğa olaylarıyla, verimli hasatlarla bile ilişkilendiriliyordu.
Sadece dini bir simge değil, aynı zamanda günlük hayatın da parçasıydı. Mücevherlerde, ev eşyalarında, kozmetik ürünlerinde… Her yerdeydi. Özellikle göz çevresine sürülen meşhur yeşil ve siyah makyajlar (galen ve malahit karışımları) da “koruma” amacı taşıyordu. Yani bu sembol, sadece taşlara kazınmadı, insanların yüzlerine bile işlendi!
Bu gizemli gözün tarihi, yaklaşık MÖ 2200 yılına kadar uzanıyor. Özellikle Eski Krallık döneminden itibaren tabutlara, duvarlara, heykellere kazınmış. Altıncı Hanedanlık döneminde ise dini metinlerin yaygınlaşmasıyla birlikte, Horus’un Gözü gibi sembollerin kullanımı da zirveye ulaşmış. Mısırlılar inançlarını daha “resmi” ve “sistematik” hale getirince, bu tarz güçlü sembollere olan ihtiyaç da artmış.
Günümüzde Horus’un Gözü ne anlama geliyor?
Bugün hâlâ takılarda, dövmelerde, hatta popüler kültürde bile karşımıza çıkıyor bu sembol. Kimileri için sadece şık bir tasarım, kimileri için spiritüel bir koruyucu. Ama geçmişine baktığınızda, arkasında binlerce yıllık mitoloji, inanç ve gelenek olduğunu görebiliyorsunuz.