İkinci Dünya Savaşı tarihin gördüğü en kanlı savaşlardan biriydi. Bu savaşta milyonlarca insan hayatını kaybetti. Geride kalanlar ise hem savaşın getirdiği yıkımlar hem de unutulmaz acılarla yaşamak zorunda kaldılar! Amerika Birleşik Devletleri’nin Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı atom bombaları, yalnızca büyük bir yıkıma yol açmakla kalmadı; aynı zamanda binaların duvarlarında ve sokaklardaki kaldırımlarda insan siluetlerini bırakan ürkütücü izler yarattı. Bu gölgeler, insanlık tarihine kara bir leke olarak kazınan o korkunç günlerin bir sembolü haline geldi. Peki bu gölgelerin ortaya çıkmasının nedeni neydi? Neden bu gölgeler, Pompeii’deki volkan patlamasından sağ kurtulamayan insanların küllerle kaplanan bedenlerine benzetiliyor? İşte Hiroşima’daki insan gölgeleri ve arkalarındaki ilginç hikaye…
6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya, 9 Ağustos’ta ise Nagazaki’ye atılan atom bombaları, sadece birkaç dakika içinde şehirleri yerle bir etti
Bombaların ardından ortaya çıkan yüksek ısı ve ışık patlamaları, patlama noktasının çevresindeki her şeyi etkiledi. Atom bombası şehri tam anlamıyla yerle bir etmişti. Binlerce insan yaşamını yitirmiş, binalar yok olmuş, bitkiler ve hayvanlar zarar görmüştü. Patlama sırasında bir de duvarlarda ve kaldırımlarda gölgeler oluştu. New Mexico Üniversitesi’nde emekli radyoloji profesörü Dr. Michael Hartshorne, bu gölgelerin oluşumunun nedenini şu şekilde açıklıyor
Patlama anında, bombaların yaydığı yoğun ışık ve ısı, insanların ve nesnelerin arkasındaki alanların korunmasına yol açtı. Örneğin bir insan, bisiklet veya başka bir obje, patlamanın olduğu anda gelen enerjiyi emdi ve böylece arkalarında kalan bölgede, etrafındaki yüzeylere göre daha koyu bir gölge oluştu
Bu nedenle patlama bölgesinde, insanlar ve objelerin siluetleri, binaların duvarlarına ve kaldırım taşlarına adeta kazındı. Gölge bırakılan yüzeylerdeki diğer alanlar ise bombanın etkisiyle beyazladı, bu da gölgelerin belirginleşmesine yol açtı.
İlginizi çekebilir:
Atom bombalarının bu denli yıkıcı olmasının arkasında, nükleer fisyon adı verilen bir süreç yatıyor
Bu süreç, ağır atom çekirdeklerinin (örneğin uranyum 235 veya plütonyum 239 izotopları) nötronlarla çarpışması sonucu çekirdeklerin bölünmesiyle başlar. Bu bölünme sonucunda ortaya büyük miktarda enerji çıkar ve bu enerji, zincirleme bir reaksiyonla daha fazla atomu böler. Sadece bir milisaniyelik bir süre içinde trilyonlarca atom bu süreçten geçer ve inanılmaz bir ısı ve radyasyon açığa çıkar.
Atom bombalarının patlamasıyla birlikte yayılan gama ışınları ve termal enerji, çevreye ciddi zararlar verdi
Columbia Üniversitesi’nin araştırmalarına göre, gama radyasyonu vücut dokusuna ve DNA’ya zarar vererek kalıcı hasarlara neden olabilir. Bu radyasyon, insan bedenini delip geçerek iyonlaşma dediğimiz süreci başlatır, bu da hücresel yapının bozulmasına yol açar.
1945’te Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan bombalar, yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesine yol açtı
Hiroşima’da patlayan “Küçük Çocuk” lakaplı bomba, şehrin 5 kilometre karesini yerle bir etti ve yüz binlerce insanın ölümüne neden oldu. Üç gün sonra Nagazaki’de patlayan “Şişman Adam” lakaplı ikinci bomba ise benzer bir yıkımı bu şehirde gerçekleştirdi. Bu iki patlama, Japonya’nın teslim olmasına ve İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesine yol açtı.
İlginizi çekebilir:
Torunların Uğraşları Sonucu Ortaya Çıkan Ve Hiroşima’dan Sağ Kurtulan 390 Yıllık Ağaç
Nükleer patlamalar sonrasında meydana gelen gölgeler, bir zamanlar insanlığın atom enerjisini nasıl kullandığını ve bunun insan yaşamına nasıl mal olduğunu gözler önüne seriyor
Zamanla bu gölgelerin çoğu, rüzgar ve yağmurun etkisiyle aşındı, ancak birkaç tanesi Hiroşima Barış Anıtı Müzesi’nde korunarak sergilendi. Bu gölgeler, atom bombalarının yarattığı insanlık dramının somut birer hatırası olarak nesiller boyunca hafızalarda kalmaya devam ediyor.
New Jersey’deki Stevens Teknoloji Enstitüsü’nden Dr. Alex Wellerstein, nükleer silahların insanlığa olan etkisini unutmamanın önemine vurgu yaparak, bu silahların sadece politik bir araç olarak görülmemesi gerektiğini ifade ediyor. Nükleer gölgeler, atom bombalarının korkunç sonuçlarını hatırlatan güçlü bir sembol olarak insanlığa kalıcı bir mesaj veriyor.
Christopher Nolan’ın Oppenheimer filmi bu gölgelere olan ilgiyi yeniden canlandırdı
Christopher Nolan’ın, atom bombasının yaratılmasına öncülük eden Robert Oppenheimer’ın hayatını konu alan ve büyük yankı uyandıran “Oppenheimer” filmi, kamuoyunda atom silahlarının geliştirilmesi sürecine olan ilgiyi yeniden canlandırdı. Ancak, filmde bombaların doğrudan etkilerinden çok Oppenheimer’ın bu silahların yaratılmasından dolayı yaşadığı vicdan azabına ve nükleer savaş korkusuna odaklanılıyor. Bu nedenle Hiroşima ve Nagazaki’de yaşanan trajedilerin birebir sonuçları detaylı olarak gösterilmiyor. Hiroşima’daki insan gölgeleri yazımızın sonuna geldik.
Kaynak: 1