1930’lu yıllarda yaşanan bir bisiklet kazası, sinirbilim tarihini tamamen değiştirecek olayların yaşanmasına neden oldu. Kazadan sonra epilepsi nöbetleri geçirmeye başlayan Henry Molaison, ameliyat olmaya karar verdikten sonra hayatı komple değişti. Tıp literatürüne H.M. vakası olarak geçen bu olay fazlasıyla trajik olsa da sinirbilim ve bilişsel nöropsikolojinin gelişmesine katkı sağladı. Gelin Henry Molaison’un hikayesine yakından bakalım.
Henry Molaison kimdir?
Henry Molaison 1926 yılında İngiltere Manchester’da doğdu. 7 yaşında geçirdiği bisiklet kazası nedeniyle kontrol edilmesi zor epilepsi nöbetleri geçirmeye başladı. İlk başlarda sadece kısmi nöbetler geçiriyordu. 16 yaşından sonra tonik-klonik olarak isimlendirilen ani ve tam bilinç kayıpları yaşamaya başladı. Henry bu sıralarda seri üretim hattında çalışıyordu. Ancak 27 yaşından sonra nöbetleri öyle şiddetlendi ki yüksek dozda ilaçlar kullanmasına rağmen çalışması imkansız bir hale geldi.
Henry Molaison’un baba tarafında birden fazla epilepsi hastası vardı. Bu nedenle Henry’nin hastalığının kazadan sonra mı yoksa genetik geçişli mi olduğu hala bir tartışma konusu. Ancak bilim insanları, genetik geçişli olsa da bu kazanın epilepsinin ortaya çıkışını hızlandırdığını düşünmekte. Sebebi ne olursa olsun Henry 16 yaşından sonra günlük hayatını devam ettiremeyecek kadar sık nöbet geçirmeye başladı. Bu nedenle ailesi, 1953 yılında Hartford hastanesinde görev yapan beyin cerrahı William Beecher Scoville’e başvurdu.
Tedavi süreci
William Beecher Scoville, mesleğinin ilk yıllarında psikiyatri dalında asistanlık yapmış ünlü bir beyin cerrahıydı. Kariyeri boyunca psikiyatri hastalarını tedavi etmek için deneysel ameliyatlar gerçekleştirmişti. Henry Molaison ilk hastaneye geldiğinde ona önce EEG başta olmak üzere bir dizi test yaptı. Bu testler sonucunda beyninde anormal aktiviteler olduğu gözlemlendi. O dönemin tıp bilimi çerçevesinde deneysel bir ameliyat yapılmasına karar verildi. Doktorlar, Henry Molaison’un geçirdiği nöbetlerin hipokampus kaynaklı olduğunu ve bunların ameliyatla çıkarılması halinde epilepsinin ortadan kalkacağını düşünmüştü. Doktor William Beecher Scoville’in önerdiği bu tedavi yöntemi karşısında Molaison ailesi büyük bir üzüntü yaşadı. Öyle ki ameliyat sürecine aylarca karar veremediler. Ancak sonunda çaresiz ve isteksiz bir şekilde Henry’nin ameliyat olmasına karar verildi.
1 Eylül 1953 tarihinde Henry henüz 27 yaşındayken beyin ameliyatı oldu. O zamanlar bu tarz bir ameliyatın nasıl sonuçlanacağı bilinmiyordu. Ameliyat sırasında hipokampusun üçte ikisi alınarak bilateral medyal temporal lob rezeksiyonu gerçekleştirildi. Ameliyatın ardından Henry’nin hayatı tamamen değişti. Sağlıklı ve iyi görünmesinin yanı sıra nöbet sıklığı da büyük oranda azalmıştı. Ancak kısa bir süre sonra bazı tuhaflıklar kendini gösteremeye başladı. Henry ağır amnezi belirtileri göstermekteydi. Artık epilepsi nöbetleri geçirmiyordu ancak belleğinde ciddi bir hasar oluşmuştu. Henry ameliyattan sonra gerçekleşen hiçbir şeyi hatırlamıyordu. Fakat ameliyattan önce yaşananların hepsini hatırlıyordu. Tıp tarihinin en büyük amnezi vakası olan Henry’nin hayatı bir kez daha büyük ölçüde değişmişti. Peki nedir bu amnezi?
Amnezi nedir?
Amnezi en basit tanımıyla bir çeşit hafıza kaybıdır. Amnestik sendrom olarak da bilinen bu hastalık, yeni bilgi öğrenmeyi imkansız hale getirir. Hastalar kim olduğunun farkında olsa da bellek oluşturmada ciddi sorunlar yaşamaya başlar. H.M. vakası ve sonrasında yaşananlar Anterograd Amnezi ile bağlantılıdır. Anterograd Amnezi, beyin hasarından sonra öğrenilen bilgilerin bellekte saklanamaması durumudur. Bu sendromda geriye dönük bilgiler ve anılar hatırlanır. Ancak beyin hasarından sonra öğrenilen bilgilerin kaydedilmesinde sorunlar yaşanır. Henry Molaison’un yaşadığı da Anterograd türünde bir amnezidir.
İnsanların uzun süreli bellek oluşturabilmesi için hipokampus ve limbik sistem gibi gerekli olan bazı beyin bölgeleri bulunur. Bu bölgeler bilgiyi saklayan değil kayıt oluşturan sistemlerdir. Eğer geçmişte bir bilgi edinirken hipokampus sağlamsa beyin hasarı oluştuktan sonra dahi o bilgiler hatırlanır. Ancak hipokampus zarar gördükten sonra öğrenilen bilgiler kaydedilemediği için anıları depolamak imkansız hale gelir. Henry Maison, ameliyat sırasında hipokampusu zarar gördüğü için geçmiş anılarını hatırlamaya devam etti. Ancak ameliyat sırasında hipokampus hasar gördüğü için yeni bilgileri kaydedemedi ve o günden sonra hafıza oluşturamadı.
Henry Molaison’un ameliyattan sonraki yaşamı
Henry ameliyattan sonra hiçbir olayı hafızasında tutamamaya başladı. Okuduğu gazeteleri hiç okumamış gibi tekrar okuyor, tanıştığı kişilerle tekrar tanışıyordu. Doktor William Beecher Scoville’i tanıyordu. Onun kim olduğunu bilerek uzun süre konuşabiliyor ancak doktor odadan ayrılıp tekrar geldiğinde bu konuşmaların hiçbirini hatırlamıyordu. Henry her gün kullandığı tuvaletin yolunu dahi unutuyordu. Sevdiği kişilerin ölümü gibi travmatik olaylar da Henry’nin hafızasına kaydedilmiyordu. Örneğin dayısını her sorduğunda ailesi onun öldüğünü söylüyordu. Fakat her cevap aldığında dayısının ölümünü ilk defa duyuyormuş gibi üzülmekteydi. Tüm bunların dışında İkinci Dünya Savaşı’nı, ailesini, eski arkadaşlarını ve geçmişe dair diğer her şeyi anımsıyordu. Aylarca hastanede kalsa da Henry’nin geliştirdiği bu sendroma çare bulunamadı.
Ameliyattan yaklaşık iki sene sonra Doktor William Beecher Scoville bir tıp kongresine gitti. Kongrede benzer bir amnezi vakası sunan Wilder Penfield ve Brenda Milner ile tanıştı. Bunun üzerine Scoville kendi vakasından bahsederek bilim insanlarını inceleme yapmaları için kendi hastanesine davet etti. Henry’ye hemen bir dizi zeka ve psikolojik testler uygulanmaya başladı. Ameliyat öncesi ve sonrası yapılan IQ testleri karşılaştırıldığında hiçbir anlamlı değişiklik bulunamadı. Henry’nin amnezisi kişiliğinde ya da entelektüel kapasitesinde hiçbir değişikliğe yol açmamıştı. Motivasyonu yüksek, konuşmaları düzgün ve istekli bir adam olarak yaşamaya devam ediyordu. Hatta işlemsel belleğini koruduğu için motor beceriye dayalı bir iş dahi buldu. Henry’nin görevi bir çakmak fabrikasında üretilen çakmakları kartonlara yerleştirmekti. İlk başlarda yavaş olsa da sonradan diğer işçiler gibi hızlı çalışmaya başladı. Ancak fabrikada olmadığı zamanlarda bir işi olduğunu hatırlamıyordu.
Henry Molaison’un ölümü
Henry Molaison uzun yıllar ailesiyle yaşamaya devam etti. Ebeveynleri hayatını kaybettiğinde ise kuzenine yerleşti. Kuzeni de ölünce Hartford’da bulunan bir huzurevinde yaşamaya başladı. Bu sırada Massachusetts hastanesinde çalışan Dr. Susan Corkin çeşitli testler uygulamaya devam ediyordu. Henry 2 Aralık 2008 tarihinde hayatını kaybetti. Ancak ölmeden hemen önce kendisini hala 20’li yaşlarında bir genç zannediyordu. Çünkü ameliyattan sonraki o uzun ve zorlu yıllar onun için hiç yaşanmamış gibiydi. Aynaya baktığında gördüğü yüz onu her defasında şaşırtıyordu. Yeni arkadaş edinse de bir daha hatırlayamadığı için daima yalnızdı. Henry’nin ameliyatı bilim insanlarına, anıların depolanmasında hipokampusun ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Eski tıp teorilerinin birçoğu reddedildi ve yeni teoriler ortaya atıldı. Özellikle belleğe dair süreçler ve bu süreçlerin altında yatan sinirsel yapılar hakkında kayda değer gelişmeler yaşandı.
Bu listemiz de ilginizi çekebilir:
İlk Genel Anesteziden Tıbbi Sülüklere: Tıp Tarihi Hakkında Duyunca Çok Şaşıracağınız 7 Gerçek