Antik çağlardan modern dönemlere uzanan geniş zaman zarfında son derece ilginç bazı tarikatlar ve kültler ortaya çıktı. Bu gizemli tarikatların hemen hepsi, insanların büyük çoğunluğuna oldukça tuhaf görünen fikirlere ve inançlara sahipti. İşte 1970’li yılların başında Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkan ve Heaven’s Gate (Cennetin Kapısı) olarak isimlendirilen tarikat da oldukça ilginç bir inancı paylaşan insanları bir araya getirmişti.
Tarikat üyeleri, Hristiyanlığın İsa, mesih, İncil, Tanrı ve melek gibi kavramlarını kullanıyor, ancak gerçekte uzaylılardan, UFO’lardan, yüksek bilinçten ve insanüstü varlıklara dönüşmekten bahsediyorlardı. Bu ilginç tarikatın şöhreti ise 1997 yılında, 39 üyesinin toplu şekilde intihar etmesiyle zirveye çıkmıştı. İşte, yakın geçmişin en gizemli ve ilginç oluşumlarından Heaven’s Gate tarikatı hakkında bilmeniz gerekenler.
Heaven’s Gate tarikatının temelleri, Marshall Herff Applewhite isimli adam ile Bonnie Lu Nettles isimli kadın tarafından atıldı
İkili, tanıştıkları yıl olan 1972’de ruhsal açıdan oldukça sancılı süreçler geçiyorlardı. Nettles, ruhani varlıklardan ve meleklerden çeşitli “vahiyler aldığını” ileri sürüyor, Applewhite ise dini metinlerde “dünyanın sonunu haber veren” anlatıları inceliyor, ruhsal bunalımından bu şekilde kurtulmaya çalışıyordu.
Applewhite ve Nettles, 1974 yılında sıra dışı bir inanç sistemi geliştirdi. Çevrelerindeki insanlara İncil’den, İsa’dan, Tanrı’dan ve meleklerden bahsediyorlardı. Ancak gerçekte kastettikleri şey uzaylılar ve UFO’lardı
İkiliye göre, “inanılması gereken varlıklar,” insanlardan üstün canlılar olan uzaylılardı. Yaptıkları toplantılarda sıklıkla uzaylıların Dünya’ya geleceklerini, Dünya’yı yok edeceklerini, hiç değilse dönüştüreceklerini ifade ediyorlardı.
Ayrıca Applewhite ve Nettles tarafından geliştirilen bu ilginç inanç sisteminde, uzaylılar Dünya’yı yok etmeden önce “sonraki seviyeye geçmeye hazır olan sadıkları” kurtaracaktı. Applewhite ve Nettles ilerleyen dönemde kendilerini Hristiyan anlatılarında da yer bulan “İki Şahit” olarak görmeye başladı. Kutsal metinde yer alan anlatıda, iki şahit kıyamete tanıklık ettikten sonra öldürülecek ve yeniden diriltilecekti.
Ancak ikilinin kendilerine atfettikleri bu şahitlik ve kutsal metinleri yorumlama biçimleri biraz farklıydı. Söz gelimi Hristiyan anlatılarında İsa peygamberin bir bulut içerisinde göğe yükseltileceği anlatılıyordu. Ancak Applewhite ve Nettles için göğe yükselen bulut, bir UFO’dan başka bir şey değildi. İkili, mucizelere değil, dünya dışı teknolojiye inanıyor, kurtuluş yolunu dünya dışı varlıklara tapınmakta buluyordu.
1975 yılında, kendi inançlarını yaymaya başladılar. ABD’nin Kaliforniya ve Oregon eyaletlerinde “alternatif inanç” dünyasının önemli isimleri haline geldiler
İnançlarını insanlarla paylaşmaya başlayan ikili yaptıkları toplantılarda dünya yaşamının, insanlığın “kötü uzaylılarla” savaşmayı, insan bedenini aşmayı ve mükemmel varlıklara dönüşmeyi öğrendiği bir ara alem olduğunu anlatıyorlardı. Üstün bir yaşam formu olan uzaylıların gerçek tanrılar olduğu ve sadık olanları kurtaracağı anlatısı, kısa sürede pek çok insan tarafından benimsendi. İkilinin takipçi sayısında gözle görülür bir artış meydana geldi.
Heaven’s Gate tarikatının üyeleri, kendilerini hiçbir zaman bu isimle anmadı. Topluluklarını “The Class” yani “Sınıf” olarak isimlendiriyorlardı
Nettles ve Applewhite “öğretmen” olarak görülüyordu. Onları takip edenler ise “öğrenci” olarak anılıyordu. Tarikat üyeleri birbirlerinden bahsederken sıklıkla “sınıf arkadaşı” tabirini kullanıyorlardı.
Heaven’s Gate tarikatının ünü arttıkça üye sayısında da artış yaşandı
Bu dönemde “öğretmenler” Nettles ve Applewhite, insanlığı yaklaşan sona hazırlamak için Dünya’ya gönderilmiş uzaylılar olduklarını iddia etmeye başladı. İkili, isimlerini “Ti” ve “Do” olarak değiştirdi. Artan üye sayısıyla birlikte tarikat, giderek bir manastır hüviyetine büründü.
Heaven’s Gate, kendi inanç sisteminin yanında kendi ritüellerini de oluşturmayı başarmıştı
Ti ve Do kurtuluş için hazır hale getirmeye çalıştıkları öğrencilerinden, aileleriyle olan ilişkilerine son vermelerini istiyor, “bekârlık” tarikata katılmanın ön koşulu olarak gösteriliyor, üyelerden Star Trek filminden ilham alınarak tasarlanan tek tip üniformalar giymeleri talep ediliyordu.
Bonnie Lu Nettles veya tarikat içerisindeki ismiyle Ti, 1985 yılında hayatını kaybetti
Ti’nin bu beklenmedik ölümü, Heaven’s Gate tarikatının inanç sisteminde ciddi bir kırılma yaşanmasına neden oldu. Çünkü tarikat mensuplarına, henüz hayattayken fiziksel ve zihinsel olarak üstün varlıklara dönüştürülecekleri söylenmişti. Oysa öğretmenleri, üstün bir varlığa dönüşemeden hayatının kaybetmişti. Bu nedenle tarikat içerisindeki inanç krizinin aşılabilmesi adına oldukça ilginç bir yöntem bulundu. Daha doğrusu, yeni bir inanç modeli geliştirildi.
Ti’nin ölümünün ardından tarikat üyelerine, “sonraki seviyeye çıkabilmek, bir uzaylı zihnine ve bedenine sahip olabilmek için kusurlu insan bedenlerinden kurtulmaları” gerektiği anlatıldı!
Zaten tarikat mensuplarının pek çoğu, kendisini “geçici olarak insan bedenine hapsolmuş bir uzaylı” olarak görüyordu. Bu nedenle kusurlu insan bedenlerinden kurtulma düşüncesi, tarikat üyeleri arasında kolaylıkla benimsendi.
Heaven’s Gate mensupları, insan bedenlerinden kurtulmak ve üstün varlıklara dönüşmek için 1997 yılının mart ayını seçti!
Çünkü o dönem bilim insanları, Hale–Bopp isimli kuyruklu yıldızın 1997 mart ayında Dünya’ya en yakın konumda olacağını açıklamıştı. Yani Halley kuyruklu yıldızından 1000 kat daha parlak olan bu yıldız, Dünya’dan çıplak gözle görülebilecekti. Ancak bu olay, Heaven’s Gate mensupları için nadir bir doğa olayından çok daha fazlasıydı. Beklenen işaret yaklaşıyordu.
22 Mart’ı 23 Mart’a bağlayan gece Heaven’s Gate mensupları “yıkımdan kurtulmak,” “mezun olmak” ve “cennetin kapılarındaki yerlerini almak” için atmaları gereken son adımı attılar!
Marshall Herff Applewhite’ın da aralarında olduğu 39 tarikat üyesi, kuyruklu yıldızın geçişi esnasında uzaylıları karşılamak ve bilinçlerinin göğe yükselmesini umarak toplu halde intihar etti
Tüm dünyada büyük bir şaşkınlıkla karşılanan bu intihar olayının ardından tarikat üyeleri tarafından kaydedilen bazı video kayıtları ortaya çıktı. Görüntülerde, mutluluk içerisindeki tarikat mensupları, yeni yaşamlarına başlamak için sabırsızlandıklarından bahsediyorlardı…
Kaynak: 1