İnsanlar arasındaki ilişkiler, zaman zaman oldukça karmaşık olabiliyor. Hele de bu romantik bir ilişki ise! Ebeveynlik ise dünyanın en karmaşık ve en zor işlerinden biri. Her ne kadar dışarıdan öyle görünmese de ilişkiler ve ebeveynlik, vahşi yaşamda da oldukça karmaşık. Bir o kadar da zor ve hatta ilginç! Çünkü hayvanlar birbirlerinden farklı üreme biçimlerine sahipler. Ayrıca, hayvanlar âlemindeki ebeveynlik rolleri de birbirinden oldukça farklı.
Hayvanlar, nesillerini devam ettirebilmek için çiftleşir. Ancak çiftleşme terimi, hayvanların ebeveynlik süreçlerini de kapsayan bir terim. Doğal yaşamdaki çiftleşme süreci genellikle bir dişinin rekabet halindeki erkeklerden birini seçmesi ve yavru bakımını tek başına üstlenmesini içerir. Grup halinde yaşayan türlerde ise, genellikle ataerkil bir yaşam biçimi vardır. Nadiren görülen bazı tek eşli canlılar ise yavru bakımını çoğu zaman beraber üstlenirler. Ancak, vahşi doğa bütün bu geleneksel çiftleşme ve ebeveynlik rollerinin yanı sıra oldukça ilginç süreçlere de ev sahipliği yapıyor. İşte, vahşi doğada bir hayli ilginç ebeveynlik rollerine sahip olan canlılar.
1. Çıplak köstebek fareleri
Bir diğer adı da çıplak kör fareler olan bu hayvanlar, yer altında büyük koloniler halinde yaşıyorlar. Bu sebeple görme yetilerini büyük oranda kaybetmiş haldeler. Ancak, bu canlıları ilginç kılan tek özellikleri bu değil. Zira bu hayvanlar tıpkı arılarda ve karıncalarda olduğu gibi tek bir kraliçe tarafından yönetiliyorlar! Bu sebeple yalnızca kraliçe, erkek farelerle çiftleşme hakkına sahip! Koloninin geri kalanı kraliçeyi beslemek, yavruların bakımıyla ilgilenmek ve yer altında yeni tüneller açmak zorunda! Bir çıplak köstebek faresi kolonisinde yaşamak oldukça zor. Çünkü bazım bilim insanlarına göre, kraliçe fare diğer fareler üzerinde egemenlik kurmak ve çiftleşmelerine engel olabilmek için şiddete başvuruyor olabilir! Bu hayvanların ortalama yaşam süresi 30 yıl. Bu uzun süre göz önüne alındığında, sıradan bir çıplak köstebek faresi için yaşam gerçekten eziyetlerle dolu olabilir. Öte yandan, kraliçe fare öldüğü zaman, yeni yavrular dünyaya getiren bir fare onu yerini alıyor. Ancak zaman zaman kolonideki dişilerin kraliçeye saldırdığı ve yeni kraliçe olmak için kıyasıya bir mücadeleye giriştikleri de biliniyor.
2. Topi antilopları
Topi antilopları Afrika’nın savanalarında yaşayan hayvanlardır. Bu canlılardaki çiftleşme gelenekleri oldukça farklı ve ilginç! Çünkü vahşi yaşamda sıklıkla görünenin aksine, topi antiloplarının dişileri, çiftleşmek için rekabete giriyorlar. Elbette, bunun oldukça geçerli bir sebebi var! Topi antiloplarının dişileri, yılda sadece bir gün üreme için uygun oluyorlar. Bu sebeple, neslini devam ettirmek için dişiler çok sayıda erkekle çiftleşmeyi tercih ediyorlar. Bu durum, dişiler arasında ölümcül bir çiftleşme rekabeti yaşanmasına neden oluyor.
3. Palyaço balıkları
Su altındaki çiftleşme ve ebeveynlik süreçleri de yeryüzündeki kadar ilginç! Eğer söz konusu palyaço balıkları ise daha da ilginç! Her şeyden önce sürü halinde yaşayan palyaço balıklarına bir dişi liderlik ediyor. Dünyaya yeni yavrular getirme sorumluluğu da yalnızca lider dişiye ait. Sürekli dişinin yanında yer alan bir erkek palyaço balığı ise, yavruların bakımında dişiye yardımcı oluyor. Ancak, dişi palyaço balığı ölürse, işler oldukça tuhaf bir hal alıyor. Dişi balığın ölmesi halinde, yanındaki erkek palyaço balığı bir dişiye dönüşüyor! Ve yavruların bakımını üstleniyor. Bütün palyaço balıkları, hermafrodit olarak dünyaya geliyor. Yani bu hayvanlar hem erkek hem dişi ürüme organlarına sahipler. Ancak, bütün palyaço balıkları doğdukları anda erkek olarak yaşama başlıyorlar. Fakat ihtiyaç halinde, dişi balıklara dönüşebiliyorlar.
4. Deniz ejderhaları
Deniz ejderhalarında dünyaya yeni yavrular getirme işinden erkekler sorumlu! Bu sebeple, deniz ejderhalarının kur yapan üyeleri dişiler. Bir erkek deniz ejderhasının doğum yapma süresi ise 6 hafta. 6 haftanın sonunda dünyaya gelen yavrular, ne yazık ki ilk andan itibaren başlarını çaresine bakmak zorundalar. Çünkü deniz ejderhalarının ebeveynlik anlayışında yavrularla ilgilenmek yok! Bu yüzden, yeni doğan deniz ejderhalarının yalnızca %5’i hayatta kalabiliyor. Bilim insanları, bu durumun deniz ejderhalarının neslini tehlikeye soktuğu görüşündeler.
5. Emu kuşları
Emu kuşlarının yavruları gerçekten fedakâr babalara sahipler! Çünkü bu hayvanların dişileri, yumurtladıktan hemen sonra kayıplara karışıyor. Böylece erkek emu kuşları, birden fazla yumurta ile baş başa kalıyorlar! İşte erkek eme kuşlarının fedakarlıkları da burada ortaya çıkıyor. Erkek emu kuşu, yavrularına kavuşabilmek için 2 hafta boyunca kuluçkaya yatmak zorunda kalıyor. Bu süre boyunca yemek avlanamayan erkek emu kuşları ağırlıklarının 3’te 1’ini kaybediyorlar. Buna rağmen, yavruları için her türlü fedakârlığa katlanıyorlar. Üstelik yavrular yumurtadan çıktıktan sonraki 1 yıl boyunca da onlarla ilgilenmeye devam ediyorlar.
6. Elektus papağanları
Elektus papağanları için ideal bir ebeveyn olmak son derece önemli. Ancak oldukça zor! Çünkü bu hayvanların dişileri, hamilelik süreçlerinde acımasız kavgalara tutuşuyorlar! Dişi elektus papağanları, hamilelik dönemlerini genellikle ağaç kovuklarında geçiriyorlar. Öte yandan, dişi elektus papağanları hamileyken avlanamıyor. Bu yüzden, annenin beslenmesi için erkek elektus kuşuna oldukça büyük bir sorumluluk düşüyor. Daha doğrusu, erkek elektus kuşlarına! Çünkü dişi elektus papağanları, sağlıklı yavrulara sahip olabilmek için iyi beslenmek zorunda. Bu sebeple birden fazla erkekle çiftleşiyorlar! Erkek papağanların her biri de dişi papağının kendi yavrusunu dünyaya getireceğine inanıyor. Bu sebeple, her dişi elektus papağanı en az 5 farklı erkek papağan tarafından besleniyor.
Kaynak: 1