Bir roman karakteri yarattığınızı düşünün ki uzun yıllar sonra da aramızda dolaşsın. Ama buna sevinelim mi üzülelim mi? Çünkü George Orwell’ın yarattığı “Big Brother” karakteri, totalitarizmin bir sembolüdür ve her şeyi kontrol eder, gözetler. 1984 romanıyla distopya edebiyatının en önemli örneklerinden birini veren yazar, bugün geleceği görebilmesiyle de tanınır. Yine totalitarizmi, insan kayırmayı, köleliği hayvanlar üzerinden anlattığı Hayvan Çiftliği eseri bugün dördüncü kez sinema perdesine aktarılmakla meşgul.
1. Andy Serkis uyarlayacak
Maymunlar Cehennemi ve Yüzüklerin Efendisi’ndeki “Gollum” karakteri ile tanıdığımız Andy Serkis, Hayvan Çiftliği’ni filme uyarlıyor. Filmin yapımcılığı ve yönetmenliğini de üstlenen Serkis, geçtiğimiz sene Breathe filminde yönetmen koltuğuna oturmuştu.
2. Haklar Netflix’in elinde
Hayvan Çiftliği’nin haklarını Netflix satın aldı ve Andy Serkis ile anlaştı. Sinemada hareket yakalama (motion capture) olarak bilinen tekniğin sembolü haline gelen Andy Serkis’in bu film için de aynı tekniği kullanacağı öngörülüyor.
3. Mat Reeves de yapımcılar arasında
Ünlü Amerikalı yönetmen Mat Reeves de filmin yapımcılığını üstlenen isimler arasında. Serkis ve Reeves’in ilk ortaklaşa işleri bu değil. Daha önce Maymunlar Cehennemi serisinde de birlikte iş yürüttüler.
4. 1984 ve Hayvan Çiftliği
Orwell’ın açıkça distopya olarak yazdığı bu iki eserde de özgürlükler, sevgi, adalet, mahremiyet gibi kavramlar yok edilmiştir. Her şey bir güç odağının kontrolü altındadır. 1984, tepeden her şeyi dikizleyen, denetleyen mütecaviz Big Brother ile ünlenirken, Hayvan Çiftliği “Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.” sözüyle maksadını açığa vurur.
5. Siyasi hiciv
George Orwell, Hayvan Çiftliği romanında yönetici ve diğer karakterleri hayvanlardan seçer. Başta normal bir fabl eser olarak görülse de aslında siyasi hiciv söz konusudur.
6. Ne anlatıyor
Koca Reis adında çiftliğin en saygın ve yaşlı domuzu bir gün bir rüya görür. İnsanların kendilerini yönetmediğini gördüğü bu rüyayı çiftliğin diğer hayvanlarına anlatarak onları mücadeleye davet eder. Bu görüşmeden kısa süre sonra ölen Koca Reis’in rüyasını gerçekleştirmek için domuzlar işi devralır ve tüm hayvanlar savaşarak çiftlik sahibini dışarı atmayı başarır. Özgürlüklerini kazanmak için hayvanlara önderlik edenler arasında bu kez iktidar kavgası başlar ve durumlar değişir.
7. Stalin etkisi
Bilenleriniz mutlaka vardır. Orwell bu eserinde Stalin’den esinlenmektedir. Napoléon adlı domuz, apaçık Stalin’i temsil etmektedir. Çiftlikteki devrimden sonra ortaya çıkan Napoléon, iktidarı elinde toplamak için askeri gücünü kullanır. Ancak Orwell bu karakteri yalnızca Stalin’e atfetmez. Yirminci yüzyılda ortaya çıkan tüm despot yöneticiler Napoléon aracılığıyla anlatılır.
8. Emek sömürü ilişkisi
Hayvanların tüm gün çalışarak elde ettikleri ürünün fazlasını insanlar sömürürler. Burada da açıkça kapitalizm eleştirisi görülmektedir.
9. Ödüller
Eser ilk kez İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru, 17 Ağustos 1945’te yayımlanmıştır. O günden bugüne Prometheus Şeref Kürsüsü Ödülü ve Retro Hugo En İyi Kısa Roman Ödüllerini kazanmıştır.